Epifiz Bezi Ne işe Yarar?

Akıl gözümüzü yöneten ve algı merkezimiz olan epifiz bezi beynimizin en önemli yerini işgal etmektedir. Neden mi? Aynı zamanda manevi dünyamızı da yönlendirmektedir.

Uzun süre Epifiz bezinin fonksiyonu bilinmediği için, ruhun vücuda giriş noktası olarak tanımlanmıştır. 1917'de İnek epifiz salgısının, kurbağa derisinin renginin açtığı tespit edilmiştir.  Kalpten gelen bilgiler (Aşk v.s) sinir hücreleri ile beyne taşınmaktadır ve burada epifizde yani algı merkezimizde tanımlanır.

Bir bezelye tanesi büyüklüğünde olan epifiz bezi vücudumuz için gerekli üç hormon salgılar. Bunlardan belki de en önemlisi melatonin (Gün içinde , en fazla ; karanlık odada ve uykuda 23.00 - 05.00 saatleri aralığında ) olarak  adlandırdığımız, gündüz ve gece döngümüzü kontrol eden ve bedenimizin günlük ritmini düzenleyen hormondur. İkinci hormon ise Noradrenalin hormonudur. Nordarenalin hem hormon hem de nörotransmitterdir. Böbreküstü bezi tarafından salgılanan adrenalin ile birlikte strese yanıt olarak görev yapar. Bu özellik noradrenalini hormon sınıfına sokmaktadır. Diğer yandan noradrenalin, bir nörotransmitter olarak, sinirler arasında sinyal gönderir. Ayrıca beynin dikkat ve çevreye yanıt verme ile ilgili bölümlerini etkiler. Ruhsal durum, öğrenme reaksiyonları ve ödül sinyal sistemlerinin temelindeki mekanizmaları etkiler. Noradrenalin dolaşım sistemini belirgin bir şekilde etkiler, çevresel damar direncini artırarak atardamar kasılmasına ve buna bağlı olarak tansiyon artışına neden olur. Mide, bağırsak ve bronş düz kaslarının gevşemesine sebep olur. Kalp üzerindeki etkisi ise adrenalinin etkisinden daha azdır. Üçüncü hormon ise Serotonin. Bu hormon duygu durum ve davranış üzerinde etkili olan kimyasal bir habercidir. Yeterli miktarda salgılandığında kişinin davranışlarını ve ruh halini olumlu yönde etkiler. Mutluluk hormonu olarak da adlandırılan serotonin tıp dilinde 5-hidroksitriptamin (5HT) olarak bilinir. Bu hormonunun beyin tarafından yeterli miktarda üretilememesi depresyon ve anksiyete başta olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açabilir. Serotonin eksikliğinin tedavisinde daha çok bu hormonun üretimini uyaran anti-depresan ilaçlar reçete edilir. Düzenli ve dengeli beslenme, egzersiz, yoga ve meditasyon ile de doğal yollarla beynimiz tarafından salgılanan serotoninin miktarını arttırabilmemiz mümkündür.

Epifiz bezinin fonksiyonunu ve enerjisini geliştirmek, artırmak çok önemlidir. Çünkü bu bez bedenin tüm fiziksel sisteminin etkilediği gibi, ruhsal anlamda farkındalığımızı, bilinçlilik halimizi ve yaşam deneyimlerimizi genişletecek ya da sınırlayacak bir potansiyele sahiptir. 

Thetahealing tekniğinde yapılan uygulama ile biz Hem epifiz bezimizi aktif edebiliyoruz hem de sezgisel olarak hormonlarımızı dengeleyebiliyoruz. Gün içerisinde yapılan bu çalışma sayesinde kendimizi yaşamın içerisinde  daha dengeli ve aktif olarak yönetebilme imkanı buluyoruz.

 http://www.reyhanildas.com