Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '13

 
Kategori
Tarih
 

Erciş ve çevresinde depremlerin 1.000 yıllık seyri

Erciş ve çevresinde depremlerin 1.000 yıllık seyri
 

 

Yer şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı zaman. Ve yer ağırlıklarını (dışa) çıkardığı zaman, İnsan da : “buna ne oluyor?” dediği zaman… Kur’an-ı Kerim, Zilzal (Zelzele) Suresi 1–3 ayetler.

Uzun bir süreden günümüze kadar sismik yönden hareketli olan Erciş ve çevresinde, depremlerin aralıklarla oluştuğu, bunun sonucunda da binlerce insanın ve yapıların yok olduğu tarihi bir gerçektir. Erciş, büyük bir kırık olan ve Türkiye’nin doğusundan batısına kadar uzanan Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunmaktadır. Tarihin akışı içerisinde birçok yıkıcı deprem yaşayan Erciş ve havalisinde, ilk kayda geçen şiddetli sarsıntı, İbn Tanrı Verdi’nin en-Nücumu’z Zahire adlı eserinde, 1064’de Ahlat ve Diyarbekir bölgelerinde korkunç bir yer sarsıntısının yaşandığını ve bu sarsıntının pek çok insan kaybına geniş çapta hasara sebep olduğu zikredilir (1).

Ermeni Tarihçi Mateos’un ifade ettiği, 1111 yılında Sökmenoğulları Devleti (Ahlatşahlar) zamanında meydana gelen yıkıcı depremde ise “Bu yıl kış mevsiminde, Vaspuragan (Van) eyaletinde büyük tahribat vukubuldu. Ermeni memleketinde, karanlık bir gecede, korkunç bir nişane belirdi. Gökün en yüksek bir yerinden bir ateş çıktı ve parlamıya başladı. Ateş Vaspuragan denizini (Van Gölü) vurdu ve deniz şiddetli bir gürültü çıkardı. Ateş karaya vurdu ve toprak ile sular şiddetle sarsıldı. Deniz kan rengini aldı ve ateş, girdaplarının yüzünü yardı. Sabahleyin deniz kıyısında, ölmüş balık yığınları göründü. Bu sayısız balık leşlerinin fena kokusu her tarafı tuttu. Toprağın bir çok yerinde korkunç uçurumların açılmış olduğu da göründü” (2) demektedir. Daha başka kaynaklarda da bahsedilen 1111 depremi sırasında, başta Ahlat, Adilcevaz, Erciş, Van, Muş, Bitlis ve Siirt’te binlerce insanın öldüğü anlaşılmıştır.

Van Gölü havzası 1246 yılında şiddetli bir depremle daha sarsılır. Bu deprem öncekilerde olduğu gibi yıkıcıdır. Erciş ve civardaki şehirlerde binlerle ifade edilen ölünün yanı sıra çok sayıda yapı da yerle bir olur. 1246 depremi hakkında, Osmanlı tarihçisi Katip Çelebi: “ 644 (hicri) yılında korkunç bir yer sarsıntısı olmuş ve bu sarsıntı güzel Ahlat’ı bir harabe haline getirmişti” (3) demiştir. Son zelzeleden otuz yıl sonra 1275 veya 1276’da, çok şiddetli bir yer sarsıntısı daha yaşar Doğu Anadolu Bölgesi, bu deprem en fazla Erciş ve Ahlat’ı yıkar. Bölgenin tamamından hissedilen 1276 depremi ardında binlerce ölü bırakır. 1275–76 depreminin sonuçları hakkında tarihi kaynaklar da bilgi vermektedirler.

İbn-i Şeddad’ın Baybars Tarihi isimli eserinde, “Ahlat 674 (hicri) yılında öyle dehşet verici bir yer sarsıntısına daha uğradıki evler, hanlar, çarşılar yıkılmış ve halkın ezici çokluğu enkaz altında kalarak hayata veda etmişti. Bu felaketten pek az kimse kurtulabildi” demiştir. Aynı kaynakta, sarsıntının Erciş’i de harap ettiği ve bazı çöküntüler meydana getirdiği, kaydedilmiştir. Hamdullah Mustevfi ise şiddetli zelzelenin Ahlat ve Erciş’de sağlam yapılmış binaların (imarat) çoğunu da harap ettiğini bildirir (4). Orta Çağ’ın en şiddetli depremlerinden bir olan ve sekiz şiddetinin üstünde olduğu tahmin edilen 1363 depreminde ise Muş ve civarı tamamen harap bir hale gelir. 1363 yılında meydana gelen bu deprem, Van Gölü çevresindeki yerleşim alanlarında da büyük hasara ve kayıplara sebebiyet verir.

1441 yılında ise şiddetli bir patlama sonucu Nemrut Dağı lav püskürtmeye başlar. “Ahlat yakınındaki Nemrud yanardağı yeniden faaliyete geçmiş, eriyen buzların altında meydana gelen yarıklardan dumanlar, alevler çıkmış, şiddetli gürültülerden sonra iri taşların havaya yükseldikleri görülmüş ve halk: şehir yıkılacak diye derin bir korkuya kapılmıştı” (5). Nemrut Dağı’nda yaşanan şiddetli patlama sonrası deprem ve devamında yaşanan artçı sarsıntılar neticesi başta Ahlat olmak üzere Erciş, Bitlis ve Adilcevaz’da hasar yüksek seviyede, insan kaybı ise 30 bin civarındadır. 1581/82’de, bu kez Bitlis’i yıkan şiddetli sarsıntı, aynı zaman da, Van Gölü havzası dâhilindeki yerleşim alanlarını da harap edecektir.

Tarihte Van bölgesinde meydana gelen depremler üzerine, araştırmalar yapan Tarihçi Erhan Afyoncu, 7 Nisan 1646 yılında gece yarısı meydana gelen depremde; Van’dan Hoşap Nehri’nin kuzeyine kadar olan bölgenin viraneye döndüğünü, bölgede ki onlarca cami ve kilisenin yıkıldığını, binlerce insanın öldüğünü, ölü sayısının fazla olmasından dolayı, cenazelerin arabalarla şehir dışına götürülüp toplu olarak gömüldüklerini ifade eder. Ayrıca 1646 depremi Van Kalesi surlarının yıkılmasına ve su kaynaklarının da kurumasına sebebiyet verecektir. 1690 yılında şiddetli bir sarsıntı daha bölgeyi sarsacak, bu deprem daha çok Adilcevaz ve köylerini hasara uğratacaktır. 14 Nisan 1696 depremi, Çaldıran’da yıkıma yol açar. 26 Mart 1701 tarihinde meydana gelen depremin ise artçıları durmak bilmediğinden Van ve çevresinde yaşayan insanlar, şehri terk ederek açık arazide yaşamaya başlarlar (6).

8 Mart 1715 günü şafak vakti meydana gelen deprem, Van Gölü kuzeyi ile doğusunda hasara neden olur. 23 Ekim 2011 depremiyle benzerlik gösteren 1715 depremi sırasında Van, Erciş ve civardaki köylerde insan kayıplarının yanı sıra evler, binalar ve kale surları yıkılır. Erciş’te çöken bir kilise kubbesinin altında kalan 37 kişi hayatını kaybeder (7). Yapılan araştırmalar da, 1715 depreminin 8 şiddetinde olduğu tahmin edilmiştir.

1840 yılında yaşanan bir sarsıntı sonucunda ise Ağrı Dağı’nda patlamalar meydana gelir. Ağrı Dağı’nın volkan külü püskürtmesiyle birlikte dağdan kopan buzul parçaları ve kayalar, kuzey eteklerinde yer alan Ahura köyünü yerle bir eder. 1840 depremi sonrası, Van Gölü’de taşmış, göl suları Erciş Kalesi’nin bulunduğu bölgeyi tamamen kaplamıştır.

1871 yılından itibaren, Van Gölü Havzası üst üste gelen depremlerle sarsılmaya başlayacaktır. 5 Mart 1871 Van, 30 Nisan 1881 Van-Bitlis, 10 Şubat 1884 Pervari-Siirt, 5 Şubat 1891 Erciş-Adilcevaz (95 ölü), 1896 Van, 28 Nisan 1903 Malazgirt-Patnos-Erciş-Adilcevaz (2.600 ölü) ve 6 Mayıs 1930 Hakkâri-Yüksekova (2.500 ölü) tarihlerinde meydana gelen şiddetli depremlerin sonunda büyük hasarlar ve can kayıpları yaşanmıştır.

10 Eylül 1941 günü Erciş, 5,9 şiddetinde merkez üssü Kocapınar köyü olan şiddetli bir depremi daha yaşar. 64 kişinin hayatını kaybettiği Kocapınar’la birlikte Erciş’in birçok köyü de tamamen harabeye dönmüş, Erciş ve çevresinde yaklaşık 600 kayıp verilmiştir. Son depremden dört yıl sonra, 29 Temmuz 1945 günü merkezi Van yakınları olan 5,8 şiddetinde ki bir depremde ise 12 kişi hayatını kaybeder. Muş-Varto, 31 Mayıs 1946, 7 Mart 1966 ve beş ay sonra 19 Ağustos 1966 depremlerinde toplam 4 binden fazla kayıp verir. 16 Temmuz 1972’de Van 5,2 ile yeniden sarsılır 1 kişi hayatını kaybeder. 24 Kasım 1976 tarihli 7,2 şiddetinde ki Çaldıran-Muradiye depremi ise tam bir felakettir (3 bin 840 ölü). Bir yıl sonra 1977’de Erciş 5,1 ile yeniden sallanır.

23 Ekim 2011 Van-Erciş 7,2 ve 9 Kasım 2011 Van-Edremit 5,6 şiddetinde meydana gelen depremler ise, ne ilktir, ne de son. Binlerce yıldan beri fay hattı üzerinde yaşayan insanların hayatlarının birer parçası olan depremler, unutulmaya başlandığı sırada kendisini hatırlatmaktadır. 
(*) Mehmet Fatih BEKİRHAN, V an Gölü Havzası ve Erciş Tarihi, 2012
1. Faruk Sümer. Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu’da Türk Beylikleri, s.52, Türk Tarih Kurumu Ankara, 98.
2. Urfalı Mateos Vekayi-Namesi (952–1136) ve Papaz Grigor’un Zeyli, s.241-242, Çev. Hrant D. Andreasyan, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2000.
3. Cihannüma, İstanbul, 1145, s. 413.  Faruk Sümer. Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu’da Türk Beylikleri, s.57, Türk Tarih Kurumu Ankara 1998.
4. Faruk Sümer. Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu’da Türk Beylikleri, s.57, Türk Tarih Kurumu Ankara 98.
5. Hrant D. Andreasyan, Türk Tarihine Aid Ufak Kronolojiler ve Kolofonlar, s. 117. Tarih Enstitüsü Dergisi, İ. Ü. E. F. Yay. İst. 1973.
6. Erhan Afyoncu, Van’ı 365 Yıl Önce Yıkan Deprem. Bugün Gazetesi, 30 Ekim 2011.
7. Erhan Afyoncu, Van’ı 365 Yıl Önce Yıkan Deprem. Bugün Gazetesi, 30 Ekim 2011.

 
Toplam blog
: 65
: 3764
Kayıt tarihi
: 12.02.13
 
 

Ercişliyim. 2012 yılı içerisinde "Van Gölü Havzası ve Erciş Tarihi" 2015 yılında "Doğu ve Güneydo..