Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '08

 
Kategori
Borsa
 

Ergenekon meselesinin İMKB'ye maliyeti 5000 puan...!!!

05.07.2008

ERGENEKON MESELESİNİN İMKB YE MALİYETİ 5000 PUAN...!!!

İMKB böylesi ortamlardaki liderliğini asla kimseye kaptırmaksızın; yılbaşından bugüne % 40 a ulaşan bir değer kaybı yaşamakta... DOW JONES'u 14 000 lerden, endeksi ise 59 000 lerden bu seviyelere getiren ana sebsepleri bir kez daha tekrarlamaya gerek yok...

Yaklaşık 1 yıldır önce mortgage, ardından resesyon - büyüme ve enflasyon korkuları, en son da petrol fiyatlarının damga vurduğu küresel kriz neticesinde bugünlere gelmiş bulunuyoruz... Endeks ise katmerli bir kriz yumağı içerisinde bulunmakla ; global kriz faktörlerinin ötesinde iç siyasi sorunlarının yarattığı ekstra bir gerginlik yaşadı ve halen de yaşamakta...!!! İç siyasi alemde ki en son krizin adı ise malumunuz üzere ERGENEKON...

TÜRK Milletinin tarihinde ki en önekmli destanlardan birisinine adını vermiş olan ERGENEKON tanımlaması zaten bu meselenin ne denli önemsendiğinin de bir göstergesi durumunda... Yargıya intikal etmiş olan bu meselenin siyasi ve hukuksal boyutlarını yasal sınırlamalar gereği bir kenara bırakarak ekonomik boyutlarına baktığımız da; benim şahsi görüşüm gereği endekse 5000 puanlık bir fatura getirmiş olduğunu düşünüyorum... Zira en son verdiğim yorumda; iç siyasi sorunlar ve ülke ekonomisinin durumu gereği endeksin 10 000 puan civarında etkilendiğini ve geri kalanın ise global krizin yarattığı değer kaybı olduğu şeklinde bir görüşüm bulunuyordu... Bugün ki değerlere baktığımız zaman ise ; yılbaşından bugüne kadar DOW % 15, DAX % 22 değer kaybederken endekste ki kayıp % 38 seviyelerindedir... Almanya DAX endeksi ile biraz daha paralel bir seyir içerisinde olduğumuzu dikkate almak üzere; DAX tan % 16 daha fazla gerilemiş olmamızı İMKB nin kırılgan yapısı, mevcut ekonomik ve özellikle siyasi risklerin boyutu şeklinde izah etmek mümkündür kanaatindeyim...

ERGENEKON meselesi patlak vermeden önce 37 300 aşağısını beklemediğimi ve hele hele 6 aydır israrla söylendiği üzere 20 binli seviyleri asla mümkün görmediğimi biliyorsunuz... Endeksi 37 000 aşağısına getiren en ciddi faktörün ise kesinlikle bu mesele olduğuna inanıyorum... DOW un 11 800 aşağısına gelerek 11 000 lere kadar yaklaşmış olması ve petrol fiyatlarının 150 dolar sınırına gelmesi de bu hususda önemli bir nedendir ancak ; ülkenin zaten içerisinde bulunduğu ve artık kaos boyutlarına ulaşmış belirsizlik öylesine had safhalara ulaştı ki; sanıyorum bir ülke için en vahim tablo olarak gösterilmesi gereken DARBE mefhumu malum şekilde gündemde ki yerini aldı...!!! Hem de gündemi öylesine şekillendirdi ki ; hükümet ve yargı arasında ki gerginliğin bir misillemesi yorumları dahi yapılmak üzere, zaten AKP nin kapatma davası ile son derece hassaslaşmış olan güven - istikrar dengesi bir kez daha ve hem de en merkezi noktasından sarsılmış oldu... Sonuç olarak 35 500 - 37 500 destek hattı da kırıldı ve 32 645 seviyesine kadar 5000 puana ulaşan ekstra bir kayıp daha yaşanmış oldu...

Şimdi gelelim ; Bundan sonra ;

Yurtdışı, memleket meseleleri ve endeks de neler olabilir ve ne yapmalı konusuna...?

YURTDIŞI PİYASALAR ;

Geçtiğimiz hafta 146 doları da aşacak şekilde hareketlenen ve haftayı 144 dolar üzerinde tamamlamış olan petrol fiyatlarının ardından ; ABD nin en büyük şirketlerinden olan GENERAL MOTORS un iflası yönünde ki haberler gereği 11 150 seviyesine kadar etkili bir gevşeme yaşayan DOW, haftayı 1 gün erken olarak 11 300 yakınlarında kapattı... DOW un 11 250 ve DAX ın da 6 250 üzerinde haftalık kapanış yapmaları teknik anlamda kötünün iyisi diyebileceğimiz gelişmeler olarak tanımlanabilir, görülen en düşük seviyelerinin ardından bir tepki isteğinin yoğunlaştığı düşünülebilir...

Önemli sorun şu ki ; DOW 11 000 aşağısına gelir mi, 10 600 desteğini test eder mi...?

Yukarıda ki grafiğimiz itibari ile 12 500 - 12 800 kritik direnç bölgesi üzerinde tutunmakta zorlanan DOW ; 11 950 aşağısında ki kapanışları ile güç kaybedip 11 650 - 750 desteklerini de kırmak üzere 11 150 ye kadar gerilemiş bulunuyor... Bu noktada ; 2006 ortalarında 10 650 - 750 bölgesinde bulunan çok kritik bir destek bölgesi bulunuyor ki ; bu seviyeden çizdiğimiz destek hattı (yükseliş trendi) 11 950 aşağısına gelinmekle net bir şekilde kırılmış bulunuyor... DOW için 14 200 zirvesinden başlayan gerileme trendine paralel çizgilerimizin yarattığı kanalın alt bandının da ulaştığı seviye 11 650 seviyesini göstermekte...

O halde ; Teknik analiz beklentileri gereği; DOW un 11 150 yi de kırması durumunda 11 000 aşağısına ve 10 650 ye kadar geri çekilme riski dikkate alınmalıdır...

Meselenin teknik boyutu böyle iken; bir de DOW ve ABD ekonomisi penceresinden makro boyutuna bakalım : FED geçtiğimiz toplantısında faizlerde bir değişiklik yapmadı ve özellikl enflasyona yönelik kaygılarını dile getirmekle piyasaları önemli ölçüde endişlendirdi...

FED in bu yaklaşımı Ağustos 2008 toplantısında faiz artırımı hususunda ki beklentileri artırırken, geçtiğimiz hafta ECB nin faiz artırımı yapması bu beklentiyi daha da artırmış oldu... Faiz artışları genel anlamda ekonomilerin sevmediği bir adım olmasına rağmen; şu an ki görünüm özellikle enflasyon ile mücadele anlamında bu kararı zorunlu kıldığına göre ; olması gerekenin yapılmaması daha ciddi sorunlara neden olacaktır... Bu sebeple öncelikle FED in enflasyon ile mücadele konusunda ki tavrının gerek faiz artışı ve gerekse diğer ekonomik tedbirler ile desteklenmesi ve bu sayede piyasalarda bir güven enjeksiyonu şarttır...

FED in önümüzde ki toplantısında ve hatta yıl sonuna kadar ılımlı bir faiz artış politikası izleyeceğine neredeyse kesin gözle bakıyorum... Ancak bunun ötesinde geriye kalan en ciddi mesele ise enfylasyon canavarını da beslemekte olan petrol fiyatları...!!! Ortadoğu da ki kaynağında 1, 5 - 2 dolar seviyesinde olan petrolun, 150 dolar gibi müthiş bir tırmanışa geçmesine ; sanıyorum spekülatörlerin katkısını söylemeye gerek yok... Her ne kadar ÇİN den gelen petrol talebi artışı, Nijerya gibi üretim noktalarında ki sıcak çatışmalar ve petrol üretimini engelleyen saldırılar üretim ve tüketim dengesi kaynaklı fiyat artışı yaratıyor olsa da; GM gibi ABD nin en önemli otomotiv sektörü şirketinin iflas noktasına gelmiş olması, ABD halkının petrol tüketiminden kaçmakta olduğunun en önemli göstergelerinden birisidir...!!! Tüketimden kaçış olmasna rağmen bu hızlı yükselişin devam etmesi ve özellikle spekülatör güdümü ile 200 dolar gibi seviyelerin zikrediliyor olması ; sanıyorum ki son 1 yıldır hisse senedi piyasalarında ciddi zararlara uğramış olan güçlü para kaynaklarının bu zararlarını bir başka çiçekten bal almak adına telafi etme gayretlerinden başka bir şey olmamalı...

Bu tespit ile ; boşta kalmayı sevmeyen ve sürekli bir yerlerde konaklayarak kazanmak arzusunda olan sıcak para, şu an için adres olarak değerli madenleri seçmiş bulunuyor ve bunun da aynen hisse senetleri piyasalarında ki yükselişin son 1 yıldır bittiği gibi, yakın zamanda sonunun gelerek tekrar senet piyasasına geri dönüş yapabileceğini akılda tutmak gerekiyor...

Sonuç Olarak ; Yurtdışında ki gerilemelerin devam etmesi ; teknik olarak mümkündür...!!! Ancak şahsi görüşüm olarak ; DOW un 11 000 aşağısına gelmesini ve dikkat çektiğim 10 650 - 750 destek bölgesine kadar geri çekilip de bu kritik seviyeyi test etmesini dahi beklemiyorum... Bu beklentimin temelinde ise ; bugüne kadar faiz indirimleri ile denge kurmaya çalışan FED in bu kez faiz silahına "faiz artırım mermilerini" doldurmak üzere son derece ciddiye aldığını görmeye başladığımız enflasyon ile mücadelesini sertleştireceği bulunmaktadır... DOW için bu aşamada sonra 11 600 - 700 bölgesi önemli bir direnç olarak kendisini gösterecek olup, bu seviyenin üzerine çıkması durumunda biraz daha rahat nefes almak mümkün olabilecektir... Bu hafta DOW un 11 250 seviyesini destek yapmak üzere belirttiğim 11 600 - 700 direnç bölgesine doğru sakin ve kararlı bir hareketlenme başlatmasını yüksek olarak görmekteyim...

MEMLEKET MESELELERİ ;

Enflasyon ve cari açık başlıkları ile artık kronikleşen ekonomik sorunlarımız haricinde şu an gündemde 2 önemli sorunumuz bulunmakta :

1. AKP NİN KAPATMA DAVASI :

14 Mart tarihinde başlamış olan bu süreç; iddianamenin kabul edilmesi, yazılı savunmalar ve en son olarak da sözlü savunma aşamalarının gerçekleşmesi ile karar aşamasına yaklaşmakta... İktidar partisinin kapatılma istemi ile Yargıtay Başsavcısı tarafından gündeme getirilen İddianame tarihinde endeks 42 500 üzerinde kapanış yaşamış ve cuma günü piyasalar kapandıktan sonra ki bu gelişme ardından pazartesi endeks 38 500 seviyesine kadar gerileyerek tepkisini göstermiş ve 39 500 yakınlarında 3000 puan üzerinde ki bir kayıp ile kapanmıştır... Ardından gelişen tepkide 41 500 atağı yaşanmış ve 40 000 üzerinde tutunma çabaları ön plana çıktıktan sonra, gelen 2. dalga satış ile 38 200 desteği test edilip, yeni bir atak ile 44 000 e kadar yükselme yaşanmıştır...

Bu hatırlamalar sonrasında diyebiliriz ki ; kapatma davasına endeksin verdiği ilk tephki yaklaşık 4 - 5000 puan civarında olmuştur ve ardından gelişen tepkiler sadece satış zemini hazırlama amacına yönelik stratejik gelişmeler olarak yaşanmış ve tekrar 40 000 aşağısında ki seyir endeks üzerinde etkili olmuştur... Genel bir bakış açısı ile ; yurtdışı etkenleri gereği 55 000 üzerinden gevşemeye başlayıp da 42 500 civarında dengelenmeye çalışan endeks için, bu kapatma davası 5000 puana ulaşan ekstra bir kayıp vesilesi olmuştur...

AKP kapatılır mı...?

Bu ana kadar endeksin verdiği geri çekilme yönünde ki tepkinin boyutlarından da hareketle; davanın piyasalar üzerinde ki etkisi dikkate alındığında kapatma şeklinde bir karar çıkma olasılığı son derece yüksek görünmekte... Zira bu yönde güçlü bir beklenti bulunmasa idi ; doğal olarak biraz daha dirençli ve umutlu bir beklenti olabilir, gevşeme daha sınırlı gelişebilirdi... Kapatma ihtimalininin yüksekliğini endeks ve piyasa yapısına bakarak söylemekle birlikte, hukuki boyutuna girmiyorum... Zira hukuki kıstaslar itibari ile değerlendirmeyi yapacak olan Anayasa Mahkemesi dir, vereceği karar olasılıkları içerisinde kapatma, yasak talep edilen siyasilerin yasaklanması veya partinin hazine yardımından men edilmesi bulunmaktadır... Ancak türban yasağı konusunda verdiği karar dikkate alındığında ; kapatma yönünde bir karar verilmesi ihtimali son derece artmış bulunuyor... O halde ibre AKP nin kapatılması yönünü ağırlıklı olarak gösterdiğine göre; bakış açımızı sürpriz gelişmelere göre değil de, olasılığı yüksek olan sonuca göre planlamak sanırım daha mantıklı olacaktır... AKP kapatılırsa ne olur...? Siyasi denklem itibari ile hem partinin kapatılması ve hem de Sn.ERDOĞAN - Sn.GÜL ikilisinin siyasi yasak alıp almayacakları ve bunun ardından prosedürün ne olacağı meselesi tartışmaya açılacaktır... Cumhurbaşkanın artık siyasi bir kimliği bulunmadığından ve kazanılmış bir hakkın kendisine verdiği makamın sahibi olduğundan; kendisi istifa etmediği sürece görevini devam ettirebilecektir ama görev süreci bittikten sonra bu kararın gereğine muhatap kalabilecektir... Başbakan ERDOĞAN ise; AKP Genel Başkanı sıfatı ile BAŞBAKAN lık vasfını kaybedecektir... İşte bu aşamada yeni bir parti kurulması, yasak istemi bulunmayan AKP milletvekillerinin bu yeni partiye topluca geçmeleri ve Sn.ERDOĞAN ın ise yasak gereği hiç bir siyasi partiye üye olmaksızın, bağımsız bir aday sıfatı le meclise girip, yine başbakanlık koyltuğuna oturma hesapları gündeme gelebilecektir... Türk siyasi ve demokrasi tarihinde örneği olmadığı üzere bağımsız bir milletvekili Başbakan olablir mi, topluca bir başka partiye geçmilmesi mahkeme kararına karşı bir "hülle" anlamna gelir mi, bu yeni parti de aynı mantığın devamı gerekçesi ile kapatma davasına konu olur mu...?

Bu anlamda bir çok soru ; bundan böyle daha yüksek sesle tartışılacaktır ama benim şahsi görüşüm AKP kapatılsa dahi AKP mantalitesini yansıtaın yeni bir parti ile yine tek başına iktidar olabileceklerdir... Önce ki seçimlerde gibi % 50 ye yakın oy alamaylacaklar belki ama % 40 aşağısına düşmeksizin tekrar yönetimde söz sahibi olma ihtimallerini yüksek görüyorum...

İşte bu aşamada ;

Yeni bir kapatma davasına muhatap kalmamak adına daha dikkatli ve aslında şimdiye kadar yapmaları gereken olan hukuk kurallarına - demokrasiyi kendi anlayışlarına göre değilde çoğulcu demokrası mantığı ile irdeleyerek bir anlamda sütten ağızları yanmış - yoğurdu üfleyerek yiyen bir anlayış ile hareket etmelerini bekleyebiliriz... Yabancı için önemli olan öncelikle siyasi istikrar adına tek parti iktidarı ve ardından da kendi politikalarına uygun kararlar alabilen bir hükümettir...!!! Yasaklanan AKP üyeleri olsa dahi, başbakan ERDOĞAN olmasa dahi; bugüne kadar destek verdikleri ve bu dava gereği tepkilerini sürekli dile getirdikleri yabancılar; yine tek parti iktidarı olarak bu anlayışın iktiradara gelebileceği beklentisi ile soukkanlı hareket edecektir kanaatindeyim... Bu sebeple ; dava kapatma ile sonuçlansa dahi erken seçim gündeme gelmek üzere yeni bir beklenti hakim olacaktır ve bu beklentiye dayalı pozisyonlar alınacaktır düşüncesindeyim... Ve bir adım daha öte gitmek üzere ; 30 000 sınırlarına kadar dayanmış olan endeksin bu hızlı geri çekilmesinde siyasi gerekçeleri dikkate almak üzere ; kapatma davasının artık ekstra bir etkisi olacağını beklemiyor, en olumsuz olasılığın dahi fiyatlara artık yeterince yansıtılmış olduğu düşüncesi ile bundan sonra ki olası gevşemelerin sadece panik yaratmak, anlık - günlük etkiler niteliğinden öteye gitmeyeceği görüşündeyim...

2. ERGENEKON DAVASI

38 000 - 40 000 aralığında seyretmekte iken, şok gözaltılar ile gündemi derinden etkileyen bu dava neticesinde 32 500 desteğine doğru ekstra bir gevşeme daha yaşandı... Meselenin temelinde TC ne darbe yapılacağı şeklinde ki bir iddianın bulunması itibari ile çok hassas bir süreç yaratan bu gözaltılar hakkında ki tartışmalar devam ede dursun; gözaltılar sonrasında genel eğilim serbest bırakılma yönünde gelişmektedir... Görünen ve benim şahsi görüşüm o ki ; şu ana kadar serbest bırakılan önemli isimler ve tutuklanmış veya tutuklanacak olsalar dahi, bir iki ay içerisinde ki duruşmalarında serbest kalma ihtimalleri yüksek olan sanıklar gereği bu dava da ündemden düşmeye başlayacak ve yarattığı etkileri yok olmaya başlayacaktır... Hatta şahsi görüşüm gereği ; çıkarıldıkları mahkemelerde serbest kalan isimler ve önemli bir bölümünün serbest kalmaları nedeni ile şu anda bile ERGENEKON davası yavaş yavaş gündemde ki önemini kaybetmeye başlamıştır diyebilmek mümkün... Bir başka ifade ile ; dengeleri bir an da önemli ölçüde sarsan bu davadan bir şey çıkmayacak iyimserliği kendisini hissetirmeye başlayabilir...!!! Memleket meseleleri itibari ile sonuç olarak ; AKP ve ERGENEKON meselesinin endekse faturası ortalama 10 000 puan olmuştur... Zira bu 2 dava ardından 42 500 lerden 32 500 lere gelinmiş oldu... 42 500 - 32 500 gevşemesinde elbette ki DOW un en kritik günlerinde bile aşağısını görmediği 11 650 desteğini kırmış olmasının da önemi büyüktür ama ; bu nokta da 13 000 atağı yapmayı başaran DOW koşullarına mevcut AKP davası gereği hiç bir şekilde tepki bulamadığımız, 44 000 üzerine dahi çıkamadığımız gerçeçeği de mutlaka dikkate alınmak üzere, bu 10 000 puanlık gevşekme gerekçesi olarak AKP & ERGENEKON meselesine daha ciddi bir prim tanımak gerektiğine inanmaktayım... Dedik ki ; AKP davası ile gelişmeler çok büyük ölçüd satıldı, ERGENEKON davası serbest bırakmaların yoğunluğu gereği yavaş yavaş etkisini kaybedebilir...!!! İşte bu noktadan sonra endeksin de siyasi sebeplere dayalı olarak gevşemesinin devam etmesini gerektirecek etkili bir neden bulunmuyor...

Her ne kadar kapatma kararı ile sembolik denilebilecek bir panik satış gelebilir ise de; ben şahsi görüşüm olarak kapatma kararının net olarak fiyatlara yansıdığını, kapatma ile herşeyin sonu imiş gibi mevvcut koşullara rağmen halen % 70 seviyesinde ki takas payları ile yabancının yeni bir senaryo ile hareket etmesini bekliyor ve endeks için 30 000 aşağısını hele hele 15-20 binli seviyelerini asla mümkün görmüyorum...

ENDEKS VE İÇ PİYASA

Yılbaşından bugüne % 40 civarında değer kaybı yaşamış olan endeks için artık ucuz ifadesini rahatlıkla kullanmak mümkün... F / K oranı 10 seviylerinden 6, 5 lara kadar gerilemiş olan İMKB ; neredeyse bu değerleri ile gelişmekte olan ülkeler arasında en cazip fiyat / kazanç oranı değerine gelmiş bulunuyor... Peki bu seviyelerin daha da aşağısı görülmez mi...?

Endeks 30 000 aşağısına gelir mi...?

Her nasıl ki ; endeksin 50 000 üzerine çıkmasını hayal gördüğümüz dönemler olduğu gibi 60 000 yakınlarından 30 000 lere doğru gevşemesi ve 30 000 aşağısına da gelinmesi de imkansız değildir... Aslında borsa yatırımcısı şunu çok iyi bilmeli ve aklından asla çıkarmamalıdır : Borsa imkansızın olmadığı bir yatırım aracıdır, Türkiye de ki borsa yatırımcısı ise imkansızın olmadığını 2 kez bilmek zorundadır...

Bu haftanın borsa medyası endeksin 22 000 lere kadar gerileme ihtimalinden bahsediyor ama her zaman olduğu gibi yine kesin bir yön tahmininde bulunmuyor, yatırımcının kafasnı bir kat daha karıştırmak üzere zaten psikolojik olarak yeterince sarsılmış ve dokunsan ağlayacak benzetmesinin tam ortasında bulunan yatırımcıyı bir an önce SAT diye zorlayacak ifadeleri sıralamışlar...!!! Şartlar kötüleşir ise 22 000 e ineriz, olumlu gelişmeler olur ise 45 - 46 000 e gideriz şeklinde ki ifadeler satırları doldururken, hangi ihtimalin daha yüksek olduğu, yatırımcının ne yapması gerektiği maalesef izah edilemiyor...!!! Bunları bir yana bırakarak aşağıda ki endeks grafiğine bir göz atarak yön ve beklentiler konusunda teknik durumu irdeleyelim : Grafiğin alt tarafında 2 tane kalın kırmızı yatay çizgi görmektesniz... Bu yatay çizgiler 30 500 - 32 000 arasında ki geçmiş değerlerin yarattığı DESTEK BÖLGESİNİ ifade etmektedir... Bu aralıkta ki 1 500 puanlık destek bölgesi biraz marjı yüksek bir destek hattı olarak görülebilir ama bu bölge özellikle son 3 yılın kritik bir desteği olması itibari ile hem teknik ve hem de psikolojik anlamda büyük önem taşımaktadır... 2005 yılının 10. ayında endeks 30 500 civarından başlattığı rallisini 4 ay içerisinde 48 000 lere ulaştırırken, yabancı takası da % 65 lerden % 67, 5 değerine ulaşmıştı... Yani yabancı takasında ki % 2, 5 lık artış ile endeks % 50 den fazla değer kazanabilmiş ve bu gelişmeyi bugüne uyarlar isek endeksin bu sert gerilemesinde yabancı takası da % 72, 5 lardan % 70 lere gerilemekle yine % 2, 5 luk bir marj oluşmuştur... Ancak yine de bir fark bulunuyor ki , 2005 yılı sonlarında ki 30 000 üzerinde tutunma çabasında olan endekste ki yabancı ağırlığı % 65 yakınlarında iken, bugün yabancı ağırlığını % 5 daha yukarıda ve % 70 seviylerinde görmekteyiz... Her zaman israrla belirttiğim üzere ; yabancının ceylan ürkekliği olsa dahi istediği an da tornistan deyip de pılı pırtıyı toplayıp gidemez... Nitekim de gidemiyor ve endeksin bu kadar değer kaybına rağmen ancak pozisyonunu % 2, 5 azaltabildi... Yabancı şimdi ne yapmakta...? 15 gün öncesi itibari ile % 69, 11 e gerileyen takas payını 32 500 civarından yaptığı alımlar ile en son % 70, 04 seviyesine ulaştırmış bulunuyor... Son 1 hafta içerisinde ki alımları ile % 1 gibi önemli bir takas artışı yaratan yabancı sanırım bu seviyelerden aldıklarını, endeksin 22 - 25 000 lerden satmayı düşünmüyor...!!! O halde grafiğimizde görülen 30 500 - 32 000 destek bölgesinin önemini bir kez daha vurgulamak üzere genel anlamda 30 000 aşağısında bir endeks değerini AKP kapatılma kararı açıklansa dahi göreceğimizi düşünmüyorum... Yabancı alımlarının son günlerde artmasına bağlı olarak ; mevcut seviyelerden bir tepki yaratılma isteğinin bulunduğunu ve 38 500 - 32 500 arasında ki 6000 puanlık gevşemenin tepkisi olarak, 6000/2 = 3000 puan civarında yani kaybın % 50 sinin geri alınması yönünde bir tepki ile 35 500 - 36 000 bölgesine yönelik bir atak ihtimalini yüksek görmekteyim... Grafiğimizde de 35 500 - 36 000 seviyleri ilk direnç bölgesi olarak işaretlenmiş olup ; bu seviyenin de geçilmesi durumunda endekse yönelik umutları daha da artıracak 40 000 seviyesi ile kendisini hissettiren bir diğer kritik ve psikolojik öneme haiz direnç gündeme gelebilecektir... Bu seviyenin önemi ise ; 59 000 yakınlarından başlayan gerileme trendi olarak gördüğünüz 1 nolu düşen hatta çizilen 2 nolu paralel mavi düşen hattımızın 40 000 noktasına işaret etmesi ile ortaya çıkmaktadır... Yine 3 nolu paralel kırmızı düşen hattımız ise endeks için destek noktası olarak vurguladığım 30 500 noktasına tekabül ettiğine dikkat ediniz... Bu 1 - 2 - 3 nolu paralel düşen trend çizgileri göstermekte ki ; 30 500 - 48 000 aralığında çok geniş bir kanal açılmıştır ve bu kanalın orta noktası (2 nolu çizgi) ise 40 000 seviyesinin önemini bir kez daha teyit etmektedir... Yukarıda ki grafik ise 2 temel gösterge olarak MACD ve RSİ nin durumunu yanstıyor ki ; MACD aşağı eğiliminden kurtulmak isteğinde , RSİ ise kısa vadeli alçalan trendini tekrar yukarı kırma niyetini göstermekte...

SONUÇ & ŞAHSİ KANAATİM ;

1. Yurtdışı cephesi itibari ile ; DOW un kısa vade için 11 250 seviyesini destek almak üzere 11 500 - 700 atağını yaşayabileceğini, petrol fiyatlarının ise 150 dolar üzerine çıkmaksızın 130 dolara doğru korkuları azaltacak bir gevşeme eğilimine girebileceğini düşünüyorum... 2. AKP davasının artık sonuna yaklaşıldığı ve ERGENEKON davasının yarattığı şok etkilerin azalma eğiliminde olması ve tüm bunların paralelinde siyasi olumsuzlukların çok büyük ölçüde fiyatlara yansıtıldığı düşüncesi ile özellikle de yabancının 32 500 - 33 000 bölgesinden alımlarına hız vermesini dikkate almak üzere endeksin 30 000 aşağısına gelmesini asla beklemiyor ve bu hafta 33 500 üzerinde ki bir seyir ile 35 500 - 36 000 bölgesine doğru bir hareketlenme ihtimalini yüksek görüyorum...

YATIRIMCI NE YAPMALI...?

AKP nin kapatılması talebi ile Anayasa Mahkemesine sevkedilen dilekçenin ardından endekse 25 - 30 binli seviyeler layık görüldü ama 14 mart 2008 tarihinden hemen sonra 38 000 lere kadar geri çekilen endeks ardından 44 000 e kadar yükseldi... Bu panik ile satış yaptıralan yatırımcıya bu panik havasını yaratmış olanlar bugün ki seviyeler itibari ile " gördünüz mü ben demiştim zaten " diyerek haklı çıkmanın sahte gurununu yaşaşıyorlar...!!! Ancak maalesef ki ; bana neden 38 000 lerden sattırdınız, bu paniği yaşamamış olsa idi 45 bin yakınlarından satsa idim zararım daha olmaz mıydı sorusuna ise ne yanıt veriyorlar doğrusu bilemiyorum... Her zaman söylemeye çalıştığım üzere endeksler bir gün zirveyi de görecektir, gün gelecektir çok düşük seviyelere de gelecektir ama bunun zamanınını söyleyemedikten sonra mutlaka bir gün haklı çıkarsınız... Demek ki bu alimler ERGENEKON davasını da önceden kestirmişler ama söyleyememişler olmalılar ki; endeksin ekstra 5000 puanlık geri çekilmesinden ylatırımcıyı hem koruyamamış ve hem de ben zaten demiştim edebiyatları ile yatırımcı karşısına çıkmaya devam etmekteler...

Türk siyasi tarihine olduğu gibi artık ekonomi edebiyatında da yerini almış ifade ile ; "dün dündür, bugün bugündür" yaklaşımı ile yatırımcı kandırılmaya devam edile dursun gelelim bundan sonra ne yapmalı, nasıl bir strateji izlemeli meselesine :

Elbette ki bu kritik soruya yanıt verirken pozisyon taşıyan ve taşımayan yatırımcı ayırımını yapmak gerekiyor...

1. Öncelikle pozisyon taşımakta olan ve hali hazırda hisseleri zararda olan yatırımcıları dikkate alacak olur isek ; Benim bu grupta ki yatırımcılar için şahsi önerim ; öncelikle pozisyonlarını muhafaza etmeleri ve sabırlı davranmalarıdır... Zira doğal olarak bu haftanın ekonomi medyasının 22 - 25 binli seviyelere kadoar gerileme olabilir şeklinde ki kehanetlerinin etkisinide kalarak derhal satışa yönelmelerinin doğru olmayacağı kanaatindeyim ve şu ana kadar gelinen seviyeler itibari ile olumsuzlukların büyük ölçüde fiyatlara yansıtıldığı gerekçesi ile ilk etapta 36 000 e kadar devam edebilecek bir tepkinin fırsatlarından yararlanmak gerektiği kanaatindeyim... 36 000 atağının sonrasında ise genel olarak yurtiçi ve yurtdışında ki havayı koklamak üzere küçük bir olumluluğun dahi 38 000 - 38 500 ke kadar bu tepkinin devam etmesi gibi bir sonuç yaratabileceği beklentisi ile temkinli bir izleme içerisinde bulunmak gerekiyor...

36 000 civarında oluşabilecek bir zorlanma ardından endeks tekrar dip çalışmasını tamamlamak adına 30 500 - 31 500 bölgesine geri çekilebilir endişesi ile 35 500- 36 000 atağında SAT - AL taktiği izlenebilir... 2. Nakitte olan veya ağırlıklı olarak nakit konumda bulunan borsa meraklıları için ise ; ekran izleyebiliyor ve hızlı hareket edebiliyorlar ise önümüzde ki 1 hafta - 10 gün için 33 500 - 36 000 aralığını değerlendirebilir veya endeksin AKP kararının yaklaşması ile birlikte artacak stresinde ki panik işlemler de olası 30 500 - 32 000 bölgesini izlemek sureti ile, bu bölgeye gelmeyerek 32 500 den tepki oluşması durumunda ise bu seviyeye yaklaşımlarda kademeli olarak alım yapmalarını önermek mümkün...

Çok önemli bir husus ki ; Beklemek veya sabretmek eğilimini gösterirken mutlaka hissenizin gücünü ve endeksin tepkisine yönelik duyarlılığını araştırınız... Zira malumunuz üzere endeks 3 - 5000 puanlık bir tephki verse bile halen yerinde sayan hisseler olacaktır ve sizlerin elinde ki hisseler bu akıbete maruz kalabilecek hisselerden ise beklemek veya sabretmek beynude olacaktır...!!! Bui sebeple ; gerekiyorsa eliniz de hisselerinizi uzmanlardan bilgi almak üzere satınız ve tepkisi daha sert olabilecek, sizi daha kısa zamanda zararlardan uzaklaştıracak veya diğer hisselerden daha avantajlı olabilecek hisselere yoğunlaşınız...

Sağlıcakla kalınız...

 
Toplam blog
: 30
: 1677
Kayıt tarihi
: 06.07.08
 
 

Uzun yıllarını aktif borsa hayatına vermiş, tecrübeli bir borsa yatırımcısı olarak sizlerle görüş ve..