Ergenekon mikrobunu kendine bulaştırmak

3 Temmuz'dan sonraki süreç bir şekilde dün gece itibariyle sonuca vardırıldı. Bundan sonra da elbette itirazlar, düzeltmeler, belki UEFA'dan farklı tepkiler olacaktır. Ama ne olursa olsun birileri nihayet bir karar alma cesaret ve basiretini gösterdi. Başından beri işgüzar ve amacına hizmet etmeyen bir dava olduğuna inandığım Şike Davası sonucunda birilerine ceza verildi. Ancak bu cezayı alanlar da kurban seçildiklerini bilmeli. Bu kadar sansasyon yaratan bir davadan sonra elbette birilerine ceza verilecekti. Neticede piyango bir kaç zavallıya vurdu.

Bütün bu süreçte sona yaklaşılırken Temiz Futbol adına yapılan operasyona baktığımız zaman; Türkiyenin en büyük sivil toplum örgütlerinden biri olduğunu direnişiyle gösteren Fenerbahçe başta olmak üzere Türk Futbolunda hemen her takımdan birilerinin adının karıştığı bu bilinmezliklerle dolu davanın içinin ne kadar boş olduğu görüldü. Tek suçüstü olmayan, kağıt üzerinde, ya da başka türlü ispatı görülemeyen,  telefon görüşmeleriyle süslü bu davanın tek yaptığı Türkiyemi, taraftarlığı geçin ırkçılık boyutuna varan bir cepheleşme ve kaosa sürüklemek oldu.

Yanlız şunu belirtmem lazım. Ben futbolumuzun temiz oduğuna inanan saf ve iyimser cemaattan değilim. Milyonlarca doların döndüğü rant çemberinin içine mutlaka bu işlerden nemalanmak isteyenler sızacaktır. Futbolla ilgisi olsun olmasın her cemaatta olduğu gibi Futbol Camiasında da kirlilikler olacaktır. Bu operasyonun bana göre tek menfaati de bundan sonra bu tür şaibeli işlere bulaşmak isteyenler az da olsa durup düşüneceklerdir. İşin özü bu tür işler artık biraz sıkacaktır.

Şike Davasının Ergenekon bağlantılı yürütüldüğüne olan inancım nedeniyle işin bu boyutunu ele alacağım. Ergenekon terör örgütünün amacı eğer ülkeyi karıştırmaksa, bu ülkede yaşayanları birbirine düşman etmekse, bu davanın İnsanlarımızı getirdiği süreç dikkatli analiz edilmeli. Ergenekonla mücadele ederken eğer Ergenekonun amaçladıkları neticeler ortaya çıkıyorsa operasyonda problem var demektir. Bir mikrobu yoketmeye çalışırken o mikrobu kendinize bulaştırıyorsanız durup düşünmeniz lazım. Ergenekonla mücadele eden birimlerin adımlarını dikkatli seçerek  muhtemelen Ergenekonun yerine yapılandırılacak yeni örgütlerin ekmeğine yağ sürmemeleri lazım.

Ergenekon terör örgütünün sona erdirilmesinin sebebi bana göre son kullanma tarihinin geçmesidir. Artık kabadayılık, mafyacılık oynama devri bitmiştir ve Ergenekonun kullandığı kaos yaratma yöntemlerinin sonu gelmiştir. Dünyamızdaki bu rant kavgası ve savaştan, krizden, kaosdan faydalanan patronların devri sürdükçe bu tür taşeron yapılanmalarda şekil ve isim değiştirerek devam edecektir.

Asırlardır devam eden bu yapılanmaların bu kadar basit şekilde ele geçmeyeceğini, bu işlerin bu kadar kolay tasfiye edilemeyeceğini iyi etüt etmek gerekir. Mesela ben, hep araştırmacı gazeteci, Ergenekon uzmanı sayın milletvekilimizin ve kendilerine servis edilenlerle meşhur olan acar! gazetecilerimizin arada bir "Bulduk!, Bir numarayı bulduk, iki numara yakalandı!" diye açıkladıkları isimlerin, bu terör örgütü hiyerarşisinde sıralamaya bile giremeyeceklerine inanmışımdır.

Operasyonların diğer boyutlarında başarı sağlanmış görünse de, yeterli tek bir hukuki delil bile toplanamadan acemice yürütülen  futbolla ilgili kısmı için uygun bir "Ağayla maraba (işçi)" fıkrası var ama bu platforma uygun değil. Yine de fıkranın temasını belirteyim:  "Madem herkes yerinde kalacak, herşey eskisi gibi devam edecekse biz bu haltı niye yedik!". Bilmem anlatabildim mi?