Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '06

 
Kategori
Eğitim
 

Ergenlikte etkin dinlemek ne demek?

Ergenlikte etkin dinlemek ne demek?
 

Sorunu çözmeye ilk adımı atmak demek.. Evladını anlamaya; ona yakınlaşmaya çaba göstermek demek. Bu dönemlerin boşluk içinde geçmesi ise tam bir kaos, başıboşluk ve sorumsuzluk demek!

Dr. Thomas Gordon' un E. A. E yani Etkili Anababa Eğitiminde uygulamalar isimli kitabını okudum.. Bundan öncede Gary Chapman' ın Gençler için Beş Sevgi Dili kitabını okumuştum.. Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu' da Aile ve Yaşam isimli televizyon programları ile bizim aile yapımız ile birlikte ergenlik dönemini programlarında anlatmıştı..

Gerek batı' da gerekse bizim toplumumuzda ergenlik olgusunu irdelerken bir kıyasalama imkanına da kavuşmuş bulunuyorum.. Bir de kız babası olarak yaşadıklarım var.. Okuduklarımı hayatta uygulama olanağı buldum; bulmaya çalışıyorum..

Dr. Gordon'un kitabından özetle şunları öğrendim; batılı aile çok duyarlı.. Çocuğunu anlayabilmek için ister Prof. olsun, ister ev hanımı öğrenebilmek için çok hevesliler.. Çocuklarını anlayabilmek için etkin dinlemeyi Gordon'un derslerinden öğrenebiliyorlar.. Toplumsal hayata sorumlu bireyler olarak katılabilmek için çok erken yaşlarda büyük bir çaba içindeler.. Öyle öyküler var ki kitapta bazen çok şaşkınlık içinde kalıyorum.. Neden? 22 aylık bir bebeğin kendisini nasıl ifade etmesi gerektiği konularında anneler not tutuyorlar bu konuda adeta ders çalışıyorlar.. Hayran kalmamak mümkün değil.. Yine de evlatları arasındaki sorunları çözemedikleri zamanlar oluyor ama yılmıyorlar; soruyorlar, sorguluyorlar..

Bizde ne oluyor?

Kendimden örnek vereyim; kızımın büyümesi için eşim öğretmen diye işi ona bırakmadım tabii ki.. Bir dergi vardı o zamanlar; el ele dergisi.. Beslenmesi, yatması, psiklojisi, iletişimi v.s hem okudum hem uygulamaya çalıştım. Bir gün kızım kaç aylıktı bilemiyorum; Annem, çocuğu tuzladınız mı dedi.. Alınız; bu sefer bir kere daha şaşkınlık bende!.. Dergide ben böyle bir şey okumadım! Ne dediğimi hatırlamıyorum ama; bu balık mı demişimdir! kesin!..

Cücenoğlu, televizyon programlarında, eşine ilk geceden korku verebilmek için kediyi iki bacağından ayırıp duvara vurmuş birisini örnek verdi.. İlginç bir yöntem değil mi? Sevgi kültürü değil; korku kültürü hakim bizim toplumuzda...

Şuraya gelmek istiyorum; bunların yanı sıra bir de hem bilgisizlik hem de yanlış bilgiler var ki inanın ki şaşkınlıktan şeşbeş olmanız mümkün! Öğrenmek içinde hiç ama hiç çaba yok! Öyle yazılar okuyorum ki; bilgisizlik tek dişi kalmış canavar gibi sırıtıyor!.. Yani annemizi seviyoruz diye; evladınızı tuzlayabilirsiniz!

Maalesef; bu ergen dönemleri sevgi, sorumluluk ve iletişim gibi olgular kazandırılmadan kaçırıldığı zaman ne oluyor biliyor musunuz? Ömür boyu sürebiliyor bu ve uzmanlarımız da çocuk anne baba toplumu olduğumuz konusunda kanaat bildiriyorlar..

Bu geçtiğimiz günlerde yaşanan mide bulantıları, trafik kazaları, aklınıza gelebilecek her tür kaos bu dönemleri sağlıklı atlatamayıp, bir şekilde probleme dönüştüğü durumlardan kaynaklanmaktadır..

Adam sekiz çocuk sahibi! artık o çocukların hayatta ne olacakları belli! Burada bunları yazacak değilim ama eğitim görmüş, çaba içinde olan evlatlarımızın geleceklerini olumsuz etkilemektedirler.. Bunları etkin dinlesek; sorunlarını nasıl çözeceğiz; inanın söylecek söz bulamıyorum!

Hiç olmaz ise okul yapan; eğitim için çaba gösteren; sorunları çözmek için etkin dinleyen, kitap okuyan bireylerin sinerjilerini ve mücadele azimlerini kaybetmemelerini diliyorum.. Bir de yüzde 52 oranında sivil toplum örgütlerine adımlarını atmamış olan öğretim üyelerinin bu konularda sorumluluklarının ne olduğunu düşünmelerini isterim..

Atatürk'ün Türkiye'sine yakışır bireyler olarak mücadeleye devam..

Kurtuluşumuzun büyük liderini saygı ve sevgiyle anıyorum...

 
Toplam blog
: 41
: 1238
Kayıt tarihi
: 08.09.06
 
 

Tarihi kent Niğde'de doğdum. Ankara Üniversitesi S.B.F Basın Yayın Yüksek Okulundan mezun oldum. Ara..