Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Erkek-kadın algılamasının farkı!...

Erkek-kadın algılamasının farkı!...
 

Bir kadın, erkek çocuk yetiştirdiğinde anlıyor sanıyorum, en iyi şekilde bu farkı!

Bugün oğlum odama geldiğinde, pc başındaydım, bir şeyler anlatıyordu, bir kulağım ondaydı, bir gözüm de daha iyi dinlemek için etrafa kaymıştı ki, pencerenin yansımasıydı gözüme takılan…

Oğlum dedi ki, bana bakmadan pencere camından izliyordun beni değil mi?

A salak oğlum dedim, hangi kadın bir akiste kendini görür de, boş verip bakar bir başka yansımaya!

Hakikaten de, o an camda yansıyan görüntüme bakmaktaydım!

Gayet kadınsı, gayet doğal…

Hiçbir kadın, buna kayıtız kalamaz!

Bir tek, aldatıldığını düşünen kadın yansımalarda kendinden çok yanındaki sahip olduğunu düşündüğü erkeğini kontrol eder!

Ama… Anladığım şu ki, oğlumdan esinlenerek, erkekler her anlamda bu yansımayı kullanıyorlar!

Aha da, bu yazının öz fikridir budur!...

Şunun gibi bir durumdur bu: Hani biz dişiler, otururuz bir yerlerde, sevdiğimiz adam yanımızda, dalar gider gözlerimiz bir yerlere, aslında yanımızdaki adamla dopdoluyuzdur o anda, kim bilir aklımıza takılmıştır ne hülyalar… Bir anda tokat gibi bir ses patlar: Nereye bakıyorsun sen! Çok mu beğendin o adamı?

Offf… Anlat anlatabilirsen!...

Saatler, günler sürer…

Şimdiki aklım olsa, salaksın sen der geçerdim, salaksın, başkasında gözüm olsa yanında işim ne?

Ciddiye almaz, güler geçerdim, ama salakçasına çırpınıp durdum zamanında, ne yalan söyleyeyim, çırpındıkça battım, battıkça çırpındım, suçluymuşum durumunda kaldım, salakçasına…

Oysa… O kadar basitti ki olay!...

Kim bilir, buraya gelirken beklediğim şuydu, bulamadım, hayalini kurmaktayım yalnızca, ya da hak vermeye çalışmaktayım sana…

Ya da, kendimce taçlandırıyorum şu anı, kazımak istiyorum hafızama…

Öyle bir bedensel saldırıya uğradım ki son aylarda, ben bana aynada bakamaz oldum, en ufak bir olayda oğlum da deli gibi destekliyor bu durumumu, ama biraz dekolte giydim mi, çıkamazsın böyle diyor!

A oğulum, bunca çıtır, bunca güzeller varken, bana kim bakar diyorum, yok!...

İkna edemiyorum!

Güzel bulmuyor, hoş bulmuyor ama kıskanıyor!

Ben de bu mantığı anlayamıyorum!

Anlamaya çalışıyorum, el mahkum, diğer türlüsü bana eziyet…

Hoş, özgürlüğümü de bedel olarak sunamam doğurduğum oğluma, yaparsam, kendimle barışamam!

Orta bir yolu olmalı, o mantığı anlamalı!...

Oğlumun babası, yeni ne giysem, hep bir olumsuzluk bulurdu!...

İnanırdım…

Hakikaten, hiç de yakışmadı bana derdim, ilk başlarda…

Sonra sonra, yıllar akıp gittikçe, anladım ki ne yakışıyor ise, beğenmiyor!

Sonradan, oğlumdan da anladım, kıskanma durumları!...

Aaa, baktım böyle bu işler, kolay sanmayın ama, anlamam yıllar yılları aldı, “Ay, biliyorum yakışmıyor bu yine bana, ama ne yaparsın, ihtiyacım vardı…” demeye başladım…

Mini şort mu aldım, o zamanın modasına uyarak, biliyorum şekerim pek çirkin durdu, eee yaşlandık eni konu, zaten bunca çıtır varken, bunca güzel kızlar, aman, bana kim bakar!...

Bunu çözemediğim evli ve çıtır zamanlarımda, taşıyamazken giysilerimi üzerimde özgüvenimle, sonraki yaşlarımda evden çıkana dek, biliyorum yakışmadı diyerek çıkıp da, merdivenlerde özgüvenimi sağladığım oldu!

Oğlumdan da biliyorum artık, kıskanıyorlar, sanıyorum erkeğin erkeği anlamasından kaynaklanıyor bu olay!

Oğlum gördüğü kadınları cinsel obje olarak algıladıkça, diğer erkeklerin de aynısını bana yapacağından endişe ediyor, kendisi kim bilir neler hayal ediyorken gördüğü kız ve kadınlar üzerine, kişi kendinden bilir işi tarzı, korumaya çalışıyor aklınca beni!...

Erkek çocuk yetiştirmeyen bilemez dediğim de tam da bu: Hangi sevgilimiz, nişanlımız, kocamız korumaya çalışmadı ki aynı şeylerden bizi, gerekçeleri farklı farklı da olsa!...

Kimi dedi, dekolten çok açık, kimi dedi neden güldün ki garsona?

Dişi o dekolteyi sevdiği adam için giyer, hoş olan görüntüyü yalnızca ona göstermektir, onunla paylaşmaktır tüm derdi, adam bunu anlamaz, ben görene kadar kimler gördü, neler üretti kaygısından kurtulamaz!...

Kadın, iltifat beklerken, adam gürler!...

Offf… Hakikaten zordur bu işler!...

Çok uzadı bu yazı, bir uygun zamanda devamı gelir, umarım…

Gülgün Karaoğlu

Temmuz,01/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..