Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Erken gelen 21. yüzyıl...

9 Kasım 1989: Bu tarihi, Berlin Duvarı'nın yıkılışı ile Yeni Dünya Düzeni'nin kuruluş günü olarak ele alabiliriz. Duvarın sembolik yıkılışının hemen ardından iki Almanya birleşti ve bizler 1991 yılında SSCB'nin, Bağımsız Devletler Topluluğu'na dönüşerek dağılması ile Soğuk Savaş döneminin tamamen sona erdiğine şahit olduk. Başımıza neler geleceğinden haberdar olmadığımız için kuzey komşumuz Rusya'nın sefalete düşmesi bize fırsat olarak göründü. Devam edersek; gelişmelerden cesaret alan ABD, Ağustos 1990 'da Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesini bahane ederek Ocak 1991'de, 1.Körfez Savaşı'nı başlattı. Savaşın doğal sonucu olarak Ortadoğu'da yaratılan ABD himayesinde bir Kürt devletçiğinden tutun da, saldırgan İsrail devletinin İkinci İntifada'ya yol açan şiddet periferisi Soğuk Savaş yıllarının göreli sakinliğini aratmıştır. Kısa sürede ABD, tek kutuplu dünyanın süper gücü olarak uluslararası sahnede yerini sağlama almıştır. Etnik milliyetçilik ve uluslararası terör Sovyet imparatorluğunun dağılması ile hız kazanmış, mikro savaşlar toplu katliamları, göçleri, açlığı ve hala devam eden çatışmaları tetiklemiştir. 11 Eylül 2001 terörist saldırıları ise küresel güce değişmesi yönünde yapılan ilk uyarılar olarak düşünülebilir. Bu süre boyunca yaşananlar, kapitalizmin son aşaması olan küresel sermayenin yarattığı krizlerden hiçbir ders almadan yoluna devam ettiğini göstermiştir, ama nereye kadar?

Yeni Dünya Düzeni'nin savaşla ve kanla yoğrulmuş tek kutupluluğundan, Çin-Rusya-Hindistan-Brezilya başta olmak üzere BRIC ülkelerinin çok kutuplu dünyanın temellerini attığı makas değişimine ne zaman geçtik? Bana göre Eylül-2008'de Lehman Brothers yatırım bankasının batması, geliyorum diyen Küresel Finansal Krizin ABD ve Dünya için dönüm noktası oldu. 1929 Buhranı'na benzer bir durgunluktan korkan zengin ülkeler, IMF-Dünya Bankası ve G-20 zirveleri ile diğer devletlerin taşın altına ellerini koymalarını sağladı.Tabii, bu yeni durumun bir karşılığı vardı. Obama başkanlığındaki tek süper gücün küresel imtiyazlarını paylaşması tavizi. Obama yönetiminin daha bir senesini doldurmadan Bush yönetiminden en önemli farkı diplomasiye daha fazla önem vermesi oldu.Kıt kaynaklarının farkında olan yeni başkan, krizle yaratılan çok kutuplu dünyadan azami faydalanma amacını taşımaktadır. Diplomasi sanatının hakkını vermek için her kültüre ve coğrafyaya göre barışçıl mesajlar kotarmakta, ustaca kamuoyu faaliyetleri ile diğer ülkelerde sempati yaratma gibi bilinen ABD makyajlarına devam etmektedir.

Yıl 2009, Kasım... Berlin Duvarı'nın yıkılışı üzerinden 20 sene geçti. Bizler yaşlandık, olgunlaştık, internet devrimi oldu, cep telefonlarından görüntülü konuşur hale geldik... Hatta PKK bile Demokratik Açılım sürecinde meşru hale getirildi. Kuzey Irak'taki oldubitti, yerini peşmergelerin ABD silahları ile düzenli ordu sahibi olma niyetlerine bıraktı. Bu arada kriz ile açılımların arasına sıkışmış Türk halkının işsizlikten, açlıktan, çaresizlikten bıkarak sokaklara döküldüğünü gördük. Ergenekon adı altındaki sahte cuntaların yanında ıslak imzalı, kuru gürültülü Darbe Belgesi planlarının Çiçekler gibi açtığına şahit olduk. Soğuk Savaş bitti, dünya değişti. Üzerinden bizim için koskoca sayılan 20 sene geçti. Dünya düzeni gözlerimizin önünde yeniden var ediliyor. Yıkıntıların altından başımızı kaldırıp bakarsak sadece bize ait olan ve kolay değişmeyen tek bir özelliğimiz var. Verimsiz üretim altyapımız ile eğitimsiz insan kaynaklarımız üzerine kurulu aşiret değerlerini hala koruyan toplumsal geleneğimiz. Yaşanan tüm gelişmeleri ekonomi biliminin gözüyle değerlendirsek yakın tarihimizin kendini tekrar etmekten bıktığını göreceğiz. Ama görünen o ki biz hala bıkmamışız.

www.turksam.org/tr/

 
Toplam blog
: 93
: 472
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

21-07-1973 tarihinde İstanbul'da doğdum. M.Ü. İletişim Fakültesi Radyo-T.V. Bölümü'nden 1995 yılı..