Ermenilerden özür dilemek

Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde yaşamış çok sayıda Ermeni vatandaşımızla bundan yüz küsür yıl önce yani 1915 yılında ki bu tarihte henüz Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz kurulmamıştı, bazı tatsız sorunlar yaşadığımız tarihi bir gerçektir.

Ermenilerle aramızda yaşanan sorunlarda hangi tarafın haklı olduğuna dair elimizdeki tarihi kaynaklara bakarsak, Ermenilerin bu topraklarda bağımsız devlet kurma arzularının temel neden olduğu görülmektedir. Ortaya çıkan sorunlarda hangi taraftan daha çok insan öldüğü de bugün tam olarak bilinmemektedir.

Aradan geçen bunca zaman sonra bu konuları yeniden gündeme getirmek ve bugün yaşayan her iki halkın da hiçbir sorumluluk taşımadığı bir olayı gündeme getirerek yeniden iki halk arasında sorun oluşturmaya çalışmanın kime hangi yararı sağlayabileceği dikkatlice düşünülmelidir.

Yaşanan olaylarda kimin haklı kimin haksız olduğu artık tarihi bir bilgi olarak ele alınmalıdır. Yaşanan olaylar, Yeniden iki halk arasında bir husumetin değil başlatılmasına tam aksine böyle bir olayın bir daha yaşanmamasına vesile olmalıdır.

Ama görünen o ki, kimi Ermeni çevreleri bu tatsız olayları bahane ederek yeniden iki halk arasında sorunlar icadetme gayretleri içindeler. Böyle bir girişim aslında Ermeni halkına hiçbir yarar sağlamayacağı gibi temiri imkansız yeni sorunlar da üretir.

Ülkemizde halen yaşamakta olan Ermeni kökenli Türk vatandaşlarımız var. Onların huzurunu da kaçırır. Nihayet gazeteci Ermeni vatandaşımız Hırant Dink cinayetinin bu süreç nedeniyle işlenmediğini kim iddia edebilir.

Savaşların ve cinayetlerin insanlığın huzurunu bozmaktan başka hiçbir işe yaramadığını tarihteki binlerce deneyimden artık anlamalıyız. Yeniden aynı hatalara düşmenin kimselere bir yararı olmayacaktır.

Bugün bazı Türk vatandaşlarımız veya aydınlarımız, Ermenilerden özür dilemek için bir imza kampanyası başlatmışlar ve 17 bin civarında da imza toplamışlar. Buna karşın bazı Türk vatandaşlarımız da bu kampayaya karşı başka bir imza kampanyası başlatmış ve onlar da yüzbinlerce imza toplamış.

Bütün bunlar iyi mi olmuş? Hayır asla iyi olmamış. Durduk yerde kendi içimizde bir kutuplaşmanın fitilini ateşlemiş olmuyor muyuz.? Ben her iki tarafın da çok büyük bir ekseriyetle iyi niyetli olduğundan yüzde yüz eminim. Ama burada iyi niyet tek başına sonucu belirlemiyor maalesef.

Aydın olmak bunları farkında olmayı da gerekli kılan bir statüdür. Bindiği dali kestiğini farkına varamayan bir insana aydın demeye benim dilim varmıyor. Bu özür kampanyasını öncelikle Ermeniler başlatmış olsalardı bunun izahını yapmak çok daha kolay olurdu.

Onlarca diplomatımızı çok yakın bir tarihte şehit edenlerin bu yaptıklarını bu kadar çabuk unutmalarını anlamak bizler için hiç mümkün müdür? Bu yaptıklarından utanmayanların ve yaptıkları için bir özür bile dilemeyenlerin nesinden ve ne için özür dileniyor bunu anlamak çok zor.

Ermenilerle aramızdaki ilişkilerin tam anlamıyla normalleşmesini kim istemez. Ama bunun için asıl ve öncilikli adım Ermenilerden gelmelidir. Ancak o zaman bu girişim inandırıcı olabilir. Bu gün yapılanın inandırıcılığı ve mantıksal temeli yoktur.

Kimselerin kimseyi kandırmaya kalkmasının sağlıklı bir sonuç vermesi beklenmemelidir.