Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '08

 
Kategori
Haber
 

Eroinle-Terörle Devlet Kurulur mu?

Eroinle-Terörle Devlet Kurulur mu?
 

Diyarbakır'da patlama 02.01.08 (Milliyet F.galeri)


Ben bilmiyorum! bu yöntemle bir siyasi oluşum ortaya çıkıp devlet kurmuş mu! Var ise söylesinler, bilenler! Bu vahşet saldırısı ile Kenya'daki vahşi saldırılar ve diri diri toplu insan yakmalar arasında ne fark var.

Bunun üzerine kurulacak bir özerklik veya başka bir oluşum hangi insani değerlere sahip olduğunu söyleyebilecek.
Bir çarpık düşünce ki finans kaynağı "kara para"dır. Bir temelsiz oluşum ki ideologları teröristtir. Bir sapık düşüncedir ki insanlığı uyuşturucu ile zehirlemiyi kendi ideallerine basamak olarak kullanmayı tercih ediyor. Kendi soydaşlarını katletmekten çekinmiyor. Bu neyin haklı mücadelesi olabilir. Bunu destekleyen çevrelerin maksadı nasıl iyiniyet ve ahlaki olarak değerlendirilebilir.

Bu karanlık organizasyonların hedefi ne hakla demokratik haklardır denebilir. Veya ne dayanakla, hangi aydın çevreler mazur göstermeye çalışabilir. İşte görülmektedir ki kendi destekçileri bile bu saldırılar karşısında geri çekilmek durumuna düşmüşlerdir. Bütün bu yanlışların kurbanı diğer taraftan yine zavallı durumda ki fakir kürt vatandaşlarımızın çocukları olmaktadır.

Kandırılmış veya tehditle dağa götürülen çocuklar, bunca onursuz kazanç yollarını meşru sayan bir terör kadrosunun maşalığını bilinçsizce üslenmektedirler. Ömürleri yıkanmış beyinlerinin dengesiz iradesinde ne yaptıklarının bilincinde olmadan heba olmaktadır. Ama kendilerini kullananlar bu kara rant üzerinde bir klas hayat sürmektedirler.

Cumhuriyet'in ilk yılları ile Osmanlı'nın son zamanlarında görülen isyan hareketleri ki Cumhuriyet dönemindekiler (- Zilanlı Resul Ağa isyanı (1929- Eruh)/ Zeylan isyanı (1930- Van)/ Tutaklı Ali Can isyanı (1930- Tutak-Bulanık-Hınıs)/ Oramar isyanı (1930- Van)/ III. Ağrı harekatı (1930)/ Buban Aşireti isyanı (1934-Bitlis)/ Abdurrahman isyanı (1935-Siirt)/ Abdulkuddüs isyanı (1935-Siirt)/ Sason isyanı (1935-Siirt)/ Dersim isyanı (1937-Tunceli)-milliyet) Bu günküler gibi ahlak dışı ve insanlığa zarar veren yol ve yöntemleri mubah mı sayıyorlardı? O başkaldırılarda böyle insanlık dışımıydı? Haram para üstüne bina mı kurmak istiyorlardı! Eskileri bilmiyoruz ama.

Kürt vatandaşlarımızın dürüst ve mertliğine bu son dönem karapara ve katliam öğeleri uygun düşüyor mu? Bir terör vardır insanlık reddetmektedir, bu terör kirli terördür. Terörün temizi olmaz ama zararı; terör hedefini vurur. Bu örgütteyse, yukarıdakileri bir daha okuyun!! Diyarbakır'da ki duruma bakın!

Bütün vatandaşlar istiyor ve bekliyor ki bu kardeş kavgasına sürüklemek isteyenlerin hesapları kendi hataları ile bozulacek, yanlışlarının altında kalacaklardır.

Umuyoruz ki DTP nin şu demeci :“Hepimiz bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz, bu saldırıda hedef olarak sivillerin de seçilmesini derin bir provokasyon olarak nitelendiriyorum. Bu ve benzeri saldırılar asla ama asla toplumsal barışımıza zarar vermeyecektir" dedi. Bunun çabasını gerek siyasetçiler, gerek yerel yöneticiler, gerekse de halk tarafından en üst düzeyde gösterileceğini ifade eden Demirtaş, saldırının faillerinin yakalanarak adalete teslim edilmesini beklediklerini kaydetti. Demirtaş, saldırı sonucu yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diledi."(milliyet) Amacına uygun yapıcı olarak devam eder.

Bu gün kendisini farklı görmeyen her türk vatandaşı kardeşçe iç içe yaşamakta ve sosyo-ekonomik faaliyetlerde homojenlik olduğu gibi medeni yaşamda da farklılık görmemektedir. Doğu ilerimizde doğan vatandaşlarımızın yarısından çoğu batı illerinde yaşamaktadır ve buralardan geride dönmeyi düşünmemektediler. Bir çokları zaten akrabadırlar. Kim, kimin etnik kökenine bakıyor. İki gönül bir olunca zaten bu ilişkiler devam edecek homojen yapılanma gittikçe yoğunlaşacaktır.

Dünya devletleri bütünleşme yolunda dev projeler üretirken, ayrılık ideolojileri akıl işi değil! Olsa, olsa bu terör yapılanmasında kendi çıkar ve ekonomik ikbal ve sapık egosunu tatmindir.

Unutulmamalıdır ki bütün yurdumuzda ki ve doğuda ki halkımız sayduyulu ve serin kanlıdır.
Halk arasında ve her yerde her zaman olduğu gibi yasak döneminde de anadillerin serbestçe konuşulduğu realiteyken, diğer sosyo-kültürel ve manevi-inanç farklılığı olmayan halkımızın birlikteliği ve barışı art niyetli iç ve dış emellere rağmen, sonsuza kadar devam edecektir.




nariçi. 04.01.2008


 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..