Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '22

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

EROL URAS KONSERLE ANILDI

DUAYEN TENOR EROL URAS 1.ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE SÜREYYA’DA ANILDI

 

Türk Operası’nın duayenlerinden tenor Erol Uras’ı anma konseri 13 Nisan 2020’de Kadıköy Süreyya Sahnesinde düzenlenen bir etkinlikle seyircisi ile buluştu. İstanbul Devlet Opera ve Balesi, verdiği bu konser ile geçtiğimiz sene hayata veda eden değerli opera sanatçısı Erol Uras’ı büyük bir coşku ile anıldı. Konser öncesi Erol Uras’ın sanat ve özel hayatıyla ilgili kısa bilgilerin mizansenler eşliğinde sunulduğu barkovizyon gösteriminin ardından, sanatçının deneyimleri kronolojik olarak ele alınarak İDOB solistleri sırayla sahne aldılar.

Konserin sunumunu Çağrı Köktekin üstlendiği etkinlikte, Erol Uras’ın sanat hayatı boyunca oynadığı roller genç tenorlar tarafından seslendirildi. Konserde genç tenorlar tarafından Yevgeni Onegin, Lucia di Lammermoor, La Bohème, Carmen, Aşk İksiri, La Traviata, Cavalleria Rusticana, Otello, Macbeth, Tosca operalarında Erol Uras’ın oynadığı roller seslendirildi, bizleri de Erol Uras’ın bu oyunlarda oynadığı günlere taşıdı.

Solist dansçı İlke Kodal’ın dans ettiği Pagliacci operasından bir bölümün de yer aldığı konser, Yalçın Tura’nın “sevmek nedir” parçası ile sonlandı.

Şef Zdravko Lazarovyönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde; tenorlar, Caner Akın, Hakan Aysev, Ahmet Baykara, Serkan Bodur, Berk Dalkılıç, Ali Murat Erengül, Yoel Keşap, Bülent Külekçi, Hüseyin Likos, Ufuk Toker ve Onur Turan sahnede Erol Uras’ın söylemiş olduğu şarkıları söylediler.

 

Konser programı şöyle idi:

P.İ.ÇAYKOVSKİ’nin (1840-1893): Yevgeni Onegin operasından Lenski’nin aryası “Kuda, kuda vï udalilis” Berk DALKILIÇ,

G.DONIZETTI’nin (1797-1848) Lucia di Lammermoor operasından Edgardo’nun aryası “Tombe degli avi miei…Fra poco a me ricovero” Ufuk TOKER,

G.PUCCINI’nin (1858-1924) La Bohème operasından Rodolfo’nun “Che gelida manina” Caner AKIN,

G.BIZET’in (1838-1875): Carmen operasından Don José’nin aryası “La fleur que tu m'avais jetée” Onur TURAN,

G. DONIZETTI’nin (1797-1848)’nin L’Elisir d’Amore (Aşk İksiri) operasından Nemorino’nun aryası “Una furtiva lagrima” Ahmet BAYKARA ve

G.VERDI’nin (1813-1901) La Traviata operasından Alfredo aryası olan “Lunge da lei… De’miei bollenti spiriti” Bülent KÜLEKÇİ tarafından başarı ile icra edildi.

 

Solist tenor şarkıcılardan sonra, orkestra şefi Zdravko Lazarov yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nın yorumladığı R.LEONCAVALLO’nun (1857-1919) I Pagliacci (Palçolar) operasından “Intermezzo” müziği eşliğinde, Dansçı: İlke KODAL, koreografisini ve solistliğini de kendisinin yapmış olduğu çok güzel bir gösteriyi bizlere sundu. Daha sonra diğer tenor sanatçılar, Erol Uras’ın söylemiş olduğu opera parçaları ile şarkılara devam ettiler.

 

P.MASCAGNI (1863-1945): Cavalleria Rusticana operasından Turiddu’nun aryası “Mamma, quel vino è generoso” Ali Murat ERENGÜL,

G.VERDI’nin (1813-1901) Otello operasından Otello’nun aryası “Dio! mi potevi scagliar” Yoel KEŞAP,

G.VERDI (1813-1901): Otello Otello “Niun mi tema” Hakan AYSEV

G.VERDI’nin (1813-1901) Macbeth operasından Macduff’un aryası “O figli, o figli miei!...Ah, la paterna mano” Serkan BODUR,

G.PUCCINI’nin (1858-1924) Tosca operasından Mario Cavaradossi’nin “E lucevan le stelle” Hüseyin LİKOS ve son olarak da,

Y.TURA’nın (d.1934) Sevmek Nedir? adlı melodram eserinden Sevmek Nedir?” adlı şarkıyı da Çağrı KÖKTEKİN icra ederek, diğer sanatçılar gibi çok büyük alkış aldı.

 

Erol Uras’ı anma konseri

Bu arada Süreyya Operası fuayesinde Erol Uras’ın oynadığı oyunlarla, konserlerinden görüntülerin yer aldığı bir fotoğraf sergisi de açıldı.

 

Erol Uras kimdir

İstanbul Bebek 26. İlkokulu, İstanbul Ortaköy Gazi Osman Paşa Ortaokulu ve İstanbul Beyoğlu 2. Ticaret Lisesi, İstanbul Belediye Konservatuvarı ile Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü bitirdi.

İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Türk Halk Müziği Programı”nda yüksek lisans yaptı.1960-1961 yıllarında İstanbul’a gelen Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin temsillerinde figüran olarak sahneye adım atan Uras, 1962’de girdiği İstanbul Belediyesi Şehir Operası’nda Tenor korist sanatçı olarak göreve başladı. 1963-1965 yıllarında askerlik görevini Yedek Subay Öğretmen olarak Bitlis’te yaptı.

1965’de solist sanatçı olarak döndüğü İstanbul Belediyesi Şehir Operası’ndaki görevini 1970 yılında kapanıncaya kadar baş tenor olarak sürdürdü. Bu süre içinde Yevgeni Onegin, Rigoletto, La Traviata, Maskeli Balo, Lucia di Lammermoor, Manon Lescaut, Windsor’un Şen Kadınları operaları ve Tebessümler Diyarı operetinin başrollerini yorumladı.

Kültür Sarayı’nın (Atatürk Kültür Merkezi) açılışında Lucia di Lammermoor operasında Edgardo’yu oynadı. İstanbul Şehir Operası’nın kapanmasından sonra 1971’e kadar da Şehir Tiyatroları’nda müzik yönetmeni olarak görev yaptı. 1971-1972’de arkadaşlarıyla birlikte Şişli Ümit Tiyatrosu’nda kurduğu özel tiyatroda operet ve müzikal tiyatro oyunculuğunun yanı sıra koroyu yönetti, bazı operet ve müzikallerin Türkçe uygulamasını yaptı, aynı tiyatroda oynanan “Geçmiş Zaman Olur ki…” adlı müzikli oyunu yazdı ve müziğini besteledi. 1973’de baş tenor olarak İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne katıldı.1980’de mesleki bilgi artırımı çalışmalarını “Deutsche Oper Berlin” in davetiyle Batı Berlin’de yaptı.

Dünyaca ünlü orkestra şefleri ve Leyla Gencer ile opera yorumu, Maestro Ottavio Gallo ile de şan tekniği, repertuvar ve yorum çalışması yaptı.

İstanbul Devlet Opera Balesi solist sanatçısı olarak Türkiye’deki çalışmalarının yanı sıra Almanya, Danimarka, Finlandiya, Yunanistan, Rusya, Bulgaristan, Yugoslavya, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde başarılı opera temsilleri, oratoryo ve senfonik konserler, radyo-TV konserleri ve resitaller verdi.

Başta Otello, Aida, Il Trovatore, Andrea Chénier, Turandot, Carmen, Cavalleria Rusticana ve Pagliacci operaları olmak üzere 30’un üstünde başrol; Verdi: Requiem, Beethoven: 9. Senfoni, Britten: Serenade, Saygun: Yunus Emre Oratoryosu, Saygun: Atatürk ve Anadolu’ya Destan, Saygun: Eski Üslupta Kantat, Kodallı: Atatürk Oratoryosu, Sinangil: Mevlana Oratoryosu gibi senfonik yapıtların tenor solosunu yorumladı. Bazı eserlerin Türkiye ve Dünya ilk seslendirişlerini yaptı. İKSV’nin pek çok Festival programında yer aldı.

 

İstiklal Marşı’nı, ilk kez olarak İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde İstanbul Festivali açılış konserinde, soprano Zehra Yıldız ile birlikte seslendirdi. Opera sanatçısı olarak mesleğinin gereği Batı Müziği ve çok sesli Türk Müziği yanında Türk Müziği Konservatuvarı eğitimini de almış olmanın ayrıcalığından yararlanarak Geleneksel Türk Müziği’nin klasik ve halk müziği sözlü eserlerine de önem verdi, araştırmalarda bulundu, repertuvarını zenginleştirdi.

 

Dinleyiciye aynı ortamda, aynı zamanda Batı ve Türk Müziği’ni birlikte sunmak amacıyla, 1960’lı yıllardan itibaren yurt içi ve yurt dışında piyano, arp, oda orkestrası, pop orkestrası, bayanlardan oluşan kendi kurduğu “Erol Uras Orkestrası” ve senfonik orkestra eşliğinde olmak üzere “Klasikten Popülere Batı ve Türk Müziği” başlığı altında konser çalışmaları yaptı. Erol Uras, 1992’den itibaren, Opera’daki görevi ile aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Öğretim Görevlisi olarak, Lisans programında Ses Eğitimi (Şan), Sahne Tekniği, Mimik Diksiyon ve Ses Sağlığı dersleri ile İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans programında Şan Metodolojisi dersi verdi, gençlere bilgilerini aktarmaya uzun yıllar devam etti.

2001 yılında İstanbul Devlet Operası ve Balesi’nden emekli olduktan sonra operadaki çalışmalarına konuk solist sanatçı ve konuk şan pedagogu olarak devam etmiş olan tenor Erol Uras, başrollerini yorumladığı Il Trovatore, Ali Baba ve 40 Haramiler, Pagliacci operaları temsilleri ve gala konserlerle “Sanatta 49. Yılı”na ulaşmış, bu uzun süreçte Türk Operası’nın gerek birinci kuşak gerekse son kuşak sanatçıları ile sahne paylaşmanın mutluluğunu yaşamıştır.

 

Kariyeri boyunca almış olduğu pek çok ödül sanatçı için onur kaynağı olmuştur. Uras’ın Tosca’dan Heybeli’ye, Tango Turco, 40. Sanat Yılında Tenor Erol Uras ve solist olarak katıldığı Tura Şarkıları (İş Bankası Kültür Yayınları) ile Ayangil Orkestra ve Korosu eşliğinde Yunus Emre başlıklı albümleri ve Sinangil’in Mevlana Oratoryosu -tenor solo- gibi yayımlanmış CD ve kaset çalışmaları vardır.

 

Erol Uras ile dostluğumuz, ben operaya girdikten sonra başladı, onun ve benim Etiler’de 10 yıl süreyle, bir ağabey-kardeş gibi komşuluk yapardık. Bana operayı en çok sevdiren kişilerden birisi olmuştur. Sık sık beni evine davet eder, bana aryalar söyler ve çok güzel bağlama da çaldığı için, bağlama eşliğinde türküler de söylerdi. Zamanla bu samimiyetimiz daha da arttı, İstanbul Operası arşivimi hazırlarken, diğer eski sanatçılar gibi o da bana bilgi ve belge derleme açısından çok yardımları olmuştu. Emekli olduktan sonra Anadolu Hisarı tarafında bir siteden daire almış, orada anılarından bir kitap yazmak istiyordu, bu konuda benden de yardım rica etmişti. Ancak, amansız ve beklenmedik bir şekilde aramızdan 1 yıl önce ayrıldı. Vefat etmeden sadece 1 hafta önce, o ve Opera’mızın eski sanatçılarından bazılarının benden, daha rahatlıkla haberleşebilmemiz için kurmamı istedikleri ve kurmuş olduğum Opera-Bale WhatsApp grubumuzdan toplu olarak 8-10 kişi ile görüntülü sohbet yaptığımızda kendisi ile son olarak görüşebilmiştik. İşte bu görüşmeye benimle birlikte diğer arkadaşlarım da katılmış, bu sohbet sanki bir veda gibi olmuştu. O nedenle bu veda sohbetini asla unutamıyorum.

 

Huzur içinde uyu Erol ağabeyim.

 

İsmail Hakkı Aksu

 
Toplam blog
: 137
: 116
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Ressam, dekoratör, araştımacı yazar. ..