Eşekler Memleketimizde azalıyor mu?

İlk traktörümüzün adının Oliver olduğunu halen yaşayan ve 83 yaşında olan babam söyler. 1964 yılında ilkokula başladığımda kapımızdaki traktörün ve biçerdöverin adı Massey Fergusun’du. Dedem traktör kullanmayı bilmez onun hem atı hem de eşeği vardı. Oliver adını verdiği eşeğine hayvanlarımıza bakanımız binerdi. Hatırladığım kadarı ile köyde hemen hemen her iki evin birinde bir eşek vardı. Yağışlı havalarda dedem bir kilometre uzaklıktaki ilkokula beni eşeği ile götürürdü. şimdiki çocuklar köylerde de olsalar taşımalı eğitim de servis araçları ile okullarına gitmekteler. 1973 yılında Dedem vefat edince eşeğimiz ıskat olarak ineğimize bakana verildi.

Şimdi köyde hiç eşek yok. Köyümüz Çukurova’da. Ya, başka bölgelerde ve dağlık bölgelerde eşeklerin sayısı ne durumda? Doğrusu biz bilmiyoruz ama eşeklerin azaldığının, neslinin tükenmekte olduğunun farkında olan birileri de  var imiş.

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği ile “Entelköy Efeköy’e karşı” filminin yönetmeni Yüksel Aksu, ülkemizdeki eşeklerin sayısının azaldığı gerekçesi ile TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurmuş.

Bilindiği gibi kanun gereği TBMM’ne Dilekçe Komisyonu’na Dilekçe ile yapılan başvurulara cevap vermenin, sonuçlandırmanın, TBMM Dilekçe Komisyonu’nun vatandaşın dilekçeleri ile ilgili kamu kuruluşlarına gönderdiği yazılara cevap vermenin kanuni bir süresi var. İşte bu sürede TBMM Dilekçe Komisyonu Orman ve Su işleri Bakanlığı’na, TÜİK’e, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na konu ile ilgili yazılar yazmış.

Türkiye İstatistik Kurumu’ndan gelen yazıda 2008 yılına kadar son 14 yılda % 37 azaldığı bildirilmiş.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, nesli tükenmekte olmadığı için eşeklerin koruma altına alınmasına gerek olmadığını cevabında yazmış.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Dilekçe Komisyonu’na yazdığı yazıda, eşek türünün çiftlik hayvanları kategorisinde yer aldığı ve bu bilginin 2004 yılında BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) sunulan raporda da belirtildiğini,. Eşek türünün ırk bazında sayı ve dağılımını içeren bir envanter bulunmadığı, ayrıca bilimsel düzeyde eşek türüyle ilgili yapılan çalışma sayısının az olduğu dile getirilen yazıda, bu nedenle at ve eşek gibi hayvanların koruma altına alınamadığına dikkat çekilmiş. Bakanlık eşek türünün koruma altına alınmasının daha önce de gündeme alındığı ve çözüm yolları arandığını belirterek, envanter çalışması yapılarak ırk sayısı ve dağılımı belirlendikten sonra koruma çalışmalarının başlatılabileceğini bildirmiş.

‘’Ülkedeki ahırlardaki hayvanları tek tek saydık, hayvan sayımız yeterli, ithalata gerek yok ‘’ demecinden bir ay sonra ülkeye et, canlı hayvan ithalatına başlattıran bir bakanın olduğu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan TBMM Dilekçe komisyonu gerçekleşmesi imkansızı Bakanlığa sormuş. TBMM komisyonu iyi ki serçelerin envanter çalışmasının olup olmadığını sorsa hadi neyse!

Yönetmen Yüksel Aksu’ya geçmiş olsun derken ülkemizde nesli azalan eşekler yerine nesli azalan ineklerin koruma altına alınması ile ilgili bir dilekçe verse idi acaba hangi cevabı alırdı? Okuyucularımızın yorumlarını bekliyorum.

https://groups.google.com/group/cigsutureticileri