Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '07

     
    Kategori
    Haber
     

    Eşitlikte dünya 57'ncisi olduk

    Dünya Ekonomik Forumu'na bağlı bir kuruluş 58 ülkede cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili araştırma yaptı. Türkiye, Hindistan ve Zimbabwe gibi ülkelerin bile gerisinde kalarak, bu alanda ancak 57'nci olabildik. Dünyada cinsiyet ayrımcılığının olmadığı ülkeler ise İsveç, Norveç, İzlanda, Danimarka ve Finlandiya. İnsanın bu ülkelerde yaşayası geliyor. Tabii ki ülkesini seven bir vatandaş olarak, hiç de ülkemi terk etmeye niyetim yok. Dünyadaki 56 ülkede yaşayan hemcinslerim daha da şanslı olsa bile, biz bu ülkede yaşayan kadınlar olarak hala ayrımcılığın düzeleceğine inanıyoruz. Evde, işte, trafikte erkeklerin bayanlara daha insanca yaklaşacağı günleri merakla bekliyoruz.

    Eşit olduğumuzu, kabul ettirmek zor olsa bile birgün bunu kabul edeceksiniz. En okumuşundan, okumamışına kadar siz erkekler ayrımcılığı yapıyorsunuz. Öyle "biz kadınlara saygılıyız", "bacım önce sen buyur" laflarıyla eşit olduğunuzu ispatlayamazsınız. Sen evde kadına söz hakkı verme, hatta elinden geliyorsa döv- çarp, trafikte sıkıştır; mümkünse kaza yapmasına sebebiyet ver, işyerinde taciz et, terfi etmesini engelle, mirasta erkeğin hakkıdır deyip, beş kuruş verme, evlilikte kadını hem evde-işte çalıştır, parasını ay sonunda kuruşuna kadar elinden al , namusta sadece kadını suçlu bul, sanki tek başına o herşeyi yapmış gibi, sonra da geçin karşımıza eşitiz deyin. Gördünüz mü, elin adamları bu palavrayı yutmuyor. Araştırıyor, buluyor ve fişliyor.

    Eşitlik konusu, gelişmiş olmanın da ötesinde birşey, Zimbabwe bizden daha mı gelişmiş bir ülke ki bizden daha iyi durumda? Hayır, değil. Toplum kültürü ile ilgili birşey. Atalardan kalma gelenek ve görenekler de eşitlik üzerine etkin oluyor.

    Biz ülke olarak, kadın, erkek diye sınıflandırma yapmadan, "İnsan" diye bireylere bakarsak, hepimiz daha mutlu olacağız. İnanın ki bana sayın baylar, daha huzurlu bir dünyada daha mutlu yaşayacaksınız.

    Hadi hep birlikte eteğimizdeki taşları dökelim ve doğruları konuşalım. Yalan yok, riya yok. Kadınlara ikinci sınıf muamelesi yapılmıyor mu? Bunu göstere göstere yapmasalar da, toplumun her kesiminde zengin- fakir, şehirli- köylü, çalışan- çalışmayan... kadın buna maruz kalıyor. Kadın Adayları Destekleme Derneği(KADER) diye bir dernek vardır. Belki ismini duymuşsunuzdur. Kadınları siyasete hazırlayan bu dernekte, kadınlara nasıl siyaset yapacaklarını, nasıl kadrolara gireceklerini öğretirler. Dernek olarak da parti ayrımı olmaksızın tüm kadın adaylara danışmanlık hizmeti verir.

    Ben de gazeteciliğe başlamadan önce bu derneğe üye olmuştum. Burada öğrenmiştim ki o zamanlar, erkekler siyasette kadınlara kontenjan ayırmıyorlar. Kadın milletvekili sayısının az olması da bunu gösteriyor zaten. Neden ülke yönetiminde, erkekler söz sahibi? Neden biz de avrupalı ülkelerdeki gibi kadın vekil çıkartamıyoruz? Bu sorunun cevabını tahmin etmek zor değil. Kadınlar mı istemiyor? İstiyor, elbette. Böyle bir dernek kurduklarına göre, bu mevcut düzendeki eşitsizliğe tepki içindir.

    Partiler kadın kontenjanlarına rica minnetle aday gösteriyor. Def-i belasına yaptıkları bu işten ne hayır gelecekse, o da ayrı bir konu. Önce erkek adayların sırasını garantiliyor, geriye ne kalırsa kadınların. Sonra da “Eşitiz” palavralarıyla kamuoyunu oyalıyorlar.

    Atalarımız vakt-i zamanında "Elinin hamuruyla, erkek işine karışma" demişler. Ben söylüyorum, bu ataların her sözüne güvenmemek lazım. Belli ki kadın düşmanı bir ata, zihinlere kazıdığı bu cümleyle yine yapacağını yapmış. Hadi, şimdi bu sözü çıkartın akıllardan da göreyim. Bir kadın bir işe kalkışsa, erkeklerin diline pelesenk olmuş bu cümle ile kadını doğduğuna pişman eder. Çok şey istemiyoruz ki... Eşit olmak, bunu inanın tanrı da ister. Bana göre kendine güvenen erkek varsa, eşitlik konusunda üstüne düşeni yapar. Güvensiz erkekler, kadına 2.sınıf muamelesi yapar. Biz kendimize güveniyoruz. Var mı kendine güvenen erkek? Hodri meydan...

     
    Toplam blog
    : 1
    : 323
    Kayıt tarihi
    : 22.06.07
     
     

    Bir varmış bir varmış, evvel zaman içinde 1970 yılında, İzmir'in en güzel yeri Karşıyaka'da bir çocu..