Eski toprak Halis Toprak!

Halis Toprak'ın boşanması gibi son evliliği de ülkede gündem yarattı.

Kendisinden 54 yaş küçük bir kadınla evlendiği için Halis Ağa tefe kondu.

Hüseyin Üzmez hadisesinden sonra, yaşlı adamların genç kızlara karşı ilgisi toplumda bir duyarlılık yarattı.

Konu, aslında "magazin" içerikli olsa da, en ilgisiz yazar-çizerler bile konuya el attılar.

Halis Toprak, bugün FOX ON televizyonundaydı. Görünümüyle, konuşmasıyla tam bir "eski toprak" Halis Toprak.

Bizim televizyon spikerlerinin konuşmaya ve konuşturmaya çağırdığı insana konuşma fırsatı vermemesi örneğini bir kere daha gördük bu röportajda da gerçi; ama her şeye rağmen Halis Ağa derdini anlattı.

Halis Ağa diyor ki, "benim gibi yetmişini geçmiş bir adamı 18 yaşında bir kız almayı kabul ediyorsa, ben niye almayayım"

Eğer, durum gerçekten böyleyse, kimsenin "haksızsın" demeye hakkı yok!

Şunu da ilave ediyor Sayın Toprak; "Rakiplerim, en az üç tane kadınla yaşıyor; ama nikah kıymadan, ben nikah kıydım diye mi suç oldu"

Bu gerekçesinde yerinde Halis Ağa'nın..

Kerameti kendinden menkul bir "modernlik" tutturanlar, Halis Ağa'nın gerekçelerini anlamakta zorlanabilir. Ancak, Anadolu insanını ve Anadolunun "eski toprak" dediğimiz erkeğini tanıyanlar için şaşıracak fazla bir şey yok.

Anadolu erkeği, eğer imkanları varsa, her halükarda "kadınsız" yaşayamaz. En ileri yaşlarda bile daima evliliği düşünür.

Bunun ilk ve görünen gerekçesi, bir erkeğin daima bir kadının "bakımına" muhtaç olmasıdır. Aslında, haklı bir gerekçedir bu. Çünkü, hiç bir bakıcı, hiçbir hizmetçi bir "eşin" yerini tutmaz.

Ama tek neden bu değildir elbette; işin içinde doğal olarak "cinsellik" de bulunur.

Özellikle miras kaygısıyla, evlatların yaşlı babalarının yeni evlilikler yapmasına karşı koyması, günümüzde sık karşılaşılan bir durum.

Öyle de, yaşlı babaya bakaracak mısın, dendiğinde, çoğu zaman bir "huzur evi" adres olarak gösteriliyor.

Halis Ağa'nın 18 yaşında bir kızla evlenmiş olması, her ne kadar günümüz modern hayatı bakımından pek kabul edilir gibi görünmüyorsa da, klasik Anadolu erkeği bakımından hiç de garipsenecek bir durum değil.

Eğer, bir zorlama yoksa; kız kendi arzusu dışında zorla evlendirilmemişse, ister samimi olsun, ister gelecekte kazanacağı mallar için olsun, böyle bir evlilik yapma hakkı vardır.

Adam, resmi nikan yapmış; metres tutmamış. Kız, gönüllü olarak dedesi yaşındaki bir adamla evlenmeye razı olmuş; o halde dışardan laf yetiştirenlere ne oluyor?

Eğer, bir iyilik yapacaksanız, Türkiye'nin nerdeyse tüm yükünü üzerlerinde taşıyan, "genel ev" lerdeki, beden işçileri için bir şeyler yapmaya çalışın.

Nasıl olsa, onlara kimse nikah kıymıyor, diye mi sesiniz çıkmıyor?

Yoksa, Halis Ağa'nın genç bir kız almasına değil de, nikah kıymasına mı bozuldunuz!?