Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '15

 
Kategori
TV Programları
 

Esra Erol, İzdivaç ve Fatih'in hikayesi

Esra Erol, İzdivaç ve Fatih'in hikayesi
 

Yakışıklı bir genç, güzel bir kadınla evlenmeye geldi, kökleriyle tanıştı.


Hafta içi her gün Fox Televizyonu ekranlarına gelen “Esra Erol'la İzdivaç” programının son günlerde çok daha geniş kitleler tarafından izlendiğini düşünüyorum.

Programın normal akışına evlenmek niyetiyle stüdyoya gelerek dahil olan Fatih adlı gencin kendini tanıtırken ortaya çıkan öyküsü ile konu bir süreliğine de olsa farklılaştı. Bildik tanıtım, görüşme, karar süreçlerinin dışına taştı.

Orada locada oturup evlenmek için eş bekleyenler tam olarak ne düşünüyorlar bilmiyorum ama bana göre izleyicilerin önemli bölümü bu değişiklikten memnun. Memnun çünkü bugünlerde reklam araları Fatih'le ilgili konular esnasında veriliyor.

Hep biliyoruz ki televizyon kanalları kendileri için can suyu olan reklamlarını daha çok izleyiciye ulaştırabilmek için programların en ilginç, merak uyandıran dilimleri arasında yayınlarlar.

Ben de programı izleyen  ve Fatih'in öyküsü ile ilgilenen diğer insanlar gibi bu geçici değişikliği içeriği, verdiği mesajlar ve düşündürdüğü şeyler anlamında yerinde ve doğru buldum.

Programın kendi doğal akışı içinde böyle bir konuya açılması, izleyenlerin dikkatinin Fatih'in ve onun bir parçası olduğu olaylar zinciriyle Çocuk Esirgeme Kurumlarına, evlatlık verme uygulamalarına çekilmesi, insanların bu yönde düşünmelerinin sağlanmış olması her anlamda ve herkes için ciddi bir farklılık ve önemli bir farkındalık doğurdu.

Kendisini yıllar önce henüz küçük yaşta iken evlatlık alıp sevgi ve özenle büyüten annesi Müzeyyen Hanım'ın yönlendirmesi ile stüdyoya gelen Fatih'in herkes gibi kendini tanıtırken vaktiyle yetiştirme yurdundan alındığını ve gerçek köklerine bugüne kadar ulaşamadığını söylemesi tüm izleyicilerin pozitif duyguları ile birlikte medyanın gücünü de harekete geçirdi.

Müzeyyen Hanım'ın yıllar süren dualarının kabul edileceği eşref saat kapıyı çalmaya başlamıştı..

Gerçi Müzeyyen Hanım yıllar önce onu evlatlık alırken ileride sorun yaşamamak için kurum yetkililerinden “annesi babası olmayan” bir evlat istemişti. İlgililer de üzerinde “annesi babası trafik kazasında yaşamını yitirmiş” yazısı buldukları çocuğu onlara vermişlerdi. Bilinen şey, Fatih'in bir de kız kardeşinin bulunduğuydu ve Müzeyyen Hanım'ın duaları iki kardeşin buluşmaları içindi.

Fatih'in gerçek anne ve babasının hayatta olmalarının öğrenilmesi her ne kadar Müzeyyen Hanım ile kıymetli eşi için ilk anda şok etkisi yapmış olsa da, onlar kısa zamanda gerçek durumu kabullendiler, kocaman yürekleri ile bu yükü taşıyabileceklerini gösterdiler.

Müzeyyen Hanım sayesinde Fatih'in yüreği yaralı gerçek annesi ve babası ile diğer yakınları da kayıp bildikleri evlatları, yeğenleri, yakınlarıyla buluşup derin bir nefes aldılar.

O güne kadar anne ve babasının trafik kazasında öldüğünü zanneden  Fatih programın gücü ve Fox televizyonu çalışanlarının gayretiyle önce Muş'ta, Bursa'da ve ülkenin başka şehirlerinde yaşayan anne ve babasına, gerçek ailesine, sonra da merakla, yıllarca aradığı kız kardeşine kavuştu.

Evlenmek için İzdivaç programına gelen bu yakışıklı, güler yüzlü ve sevgi dolu genç öyküsüyle, düşündükleriyle, ifade ettiği sıcak duygularıyla açtığı pencereyle programa ayrı bir ışık verdi. Programın içinde ve dışında duran ve düşünen herkese çeşitli anlamlarda ders oldu.

Kız kardeşi ile buluşma günü için “benim düğün günüm gibi olur” değerlendirmesi yapan Fatih'e Esra Erol'un “evlenmek için taliplilerin var” sözü belki gerçek bir düğünün de yakın olduğunu müjdeliyordu. Ancak o kalabalık ailesinin bireyleri ile karşılaşmış olmaktan öylesine mutluydu ki, bu konuda tek kelime edemiyordu. Evlilik o an onun için ötelenmiş bir şeydi.

Tüm bu gelişmelere “evlenme programı” izlerken tanık olanlar “onlar erdi muradına” derken, ülkemizde daha binlerce Fatih öyküsü olduğunu düşünmekten kendilerini alıkoyamıyorlardı.

Her gerçek programın kendiliğinden ortaya çıkan bu tarz açılımları olabilir ve olmalı.

*

Evlenme programları için insanlar tarafından olumlu ya da olumsuz çeşitli değerlendirmeler yapıldığını biliyoruz. Övenler, kızanlar, katılmak isteyenler, uzak duranlar; her fikirden insan var.

Bana göre bu programlar televizyon ekranları karşısına milyonları toplayan çeşitli uyduruk, komik, duygusal dizilerden çok daha önemli, çok daha doğru çalışmalardır.

Orada evlenmek için oturan her bir insan da, onlara talipli olarak gelenler de, onları çeşitli amaçlarla, çeşitli duygularla izleyenler de gerçek bir sürecin parçası durumundadırlar. Onlar o bildik diğer sabun köpüğü programlara yoğunlaşmış olanlardan farklı bir yerdedirler.

Evlilik ciddi bir iştir. Önemli bir olaydır.

Tüm sosyal paylaşım olanaklarına rağmen çağdaş insan evlilik söz konusu olduğunda yeterince geniş bağ ve bağlantılarının olmadığını fark etmekte ve bu darlıktan kurtulmaya çalışmaktadır.

Evlenmeye giden yolda kapılara ve köprülere gereksinim duymaktadır.

Kendi sosyal çevrelerinde aradıklarını bulamayanlar, kimi zaman kendi çevrelerinde kendilerini ifade etmekte güçlük çekenler başka çözümler ararken İnternet'teki çoğu başka hesaplar yapan ve başka araçlar kullanan sitelere de, televizyondaki evlenme programlarına da başvurmaktadırlar.

Televizyonlardaki evlenme programları geniş kitleler tarafından izlendiği için farklı çevrelerden, farklı kültür ve anlayış ortamlarından gelenlerin önemli bir bölümünün karşısındaki insanın tam olarak beklentilerine uymadığını anlayıp geri dönmesi, ya da reddedilmesi de bu anlamda doğal bir şeydir.

Sonuçta, gerçekleşen her doğru evlilik tarafların ciddi bir sorununun çözülmesi anlamına gelmektedir. Sayıları çok fazla olmasa da bu programlar sayesinde kimi mutlu evlilikler  gerçekleşebilmektedir.

Hem de gerçek yaşamda başka türlü karşılaşamayacak insanlar arasında.

 

22/01/15

08.32 

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..