Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

28 Kasım '08

 
Kategori
Efsaneler
 

Esrarlı Noel Yıldızı !..

Esrarlı Noel Yıldızı !..
 


Gökkubbede aniden yeni bir yıldızın parlamaya başlaması görülmedik bir şey değildir elbette... Astronomlar ara sıra bu tür olaylara tanık olmuşlardır şüphesiz...


Öyleyse, milâdi takvimimizin ilk senesinin ilk gecesinde, Filistin'de aniden çok parlak bir yıldızın ışımaya başlamış olduğunu kabul etmemek için hiçbir sebep yok demektir. Bu esrarlı yıldızın ortaya çıkışından sonra, efsaneye göre, bakınız neler olmuş...


Bu yıldızın parlaklığı, büyüklüğü ve özellikle, her gece gökte hep aynı noktada bulunuşu, yine aynı efsaneye göre, belki de her biri kral olan Kaldeli üç müneccimi çok etkilemiş. Müneccimler bu olaya çok şaşırdıkları, yıldıza hayran kaldıkları için tam üzerinde bulundukları yere gitmeye karar vermişler. Melchior, Gaspard ve Balthazar adındaki bu üç müneccim hayli zenginmiş. Bir gün en güzel, en görkemli elbiselerini giyip, hazinelerindeki en kıymetli mücevherleri seçip yanlarına almışlar ve develerine binip yola koyulmuşlar...


Yolculukları bir hafta sürmüş... Üç müneccim kral, varmak istedikleri yere yaklaştıkça yıldızın her gece gökte giderek daha parlaklaştığını, daha fazla ışık saçtığını görüyorlarmış.


Sonunda tam altına vardıkları yıldızın ışıkları, bir tepenin yamacındaki yoksul bir köyde evlerin uzağında bulunan, kayaların içerisine oyulmuş bir ahırın girişini aydınlatıyormuş.


İçeriye giren müneccim krallar, her biri altın gibi parlayan sapsarı samanların üzerinde yatan yeni doğmuş bir bebeğin, sanki onların gelmesini bekliyormuş gibi kendilerine gülümseyerek baktığını görünce çok şaşırmışlar.


Gökteki parlak yıldızı olağanüstü bir olayın habercisi olarak gören müneccimler, çocuğun önünde saygıyla eğilmişler, getirdikleri değerli hediyeleri de ayakucuna koymuşlar. Müneccimlerin yaktığı reçine ve günlüğün kokusu az sonra ahırın içerisini kaplamış...


Bu arada birkaç çoban ahırın kapısında toplanmışlar ve müneccim krallara "Biz de esrarlı yıldızı gördük ve hemen buraya koştuk. Yıldız gözüktüğü sırada gökte bazı sesler sanki ilâhiler okuyordu ve biz, yeryüzündeki iyi niyetli insanlar barış içerisinde yaşasınlar dendiğini duyduk" demişler.


Güçlünün güçsüz önünde eğildiğini, zenginin yoksul karşısında diz çöktüğünü anlatan bu olağanüstü öykü, gökyüzünün sonsuzluğu içerisinde yaptığımız uzun yolculuğun sonucunu özetlemektedir...


Tepemizden hiç eksik olmayan gökyüzünün ölçülemeyecek kadar büyük olduğunu, her tür yaşamı yok edecek nitelikte, akıl almaz nicelikte yıldızlar ve dünyalarla dolu bulunduğunu artık iyice biliyoruz. Ve yine biliyoruz ki; bizim güneş sistemimizde, güneşin çevresinde dönen gezegenler arasında, dünyamızdan başka hiçbirinde bilinçli bir yaşam süren canlılar yoktur. Bizden çok uzak dünyalarda başka canlılar yaşıyorsa dahi, onlarla karşılaşmamızın imkânsız olmamakla beraber, en azından şimdilik çok zor olduğunu da biliyoruz!..


Gökbilimin bizlere açıkladığı başka bir gerçek daha var... Biz insanlar, evrende yaşayan ve onun düzenini anlayabilecek kadar akıllı, onu değiştirebilecek, daha iyi, daha adaletli ve daha mutlu kılacak kadar özgür olan bilinçli varlıklarız.


Efsanede sözü edilen yıldızın gerçekten varolup olmamasının aslında hiç önemi yoktur!.. Soğuk kış geceleri içimizi ürperttiği zaman, biz o yıldızın yeniden ışık saçmasını isteriz. O zaman bazılarımız onu "Noel" ağacının tepesine yerleştirir ve hiç değilse o gece çevresine bir sevinç, mutluluk, umut ve sevgi havası yaratmasını diler.
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..