Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Eurovizyona devşirme şarkıcı yollarsak ne olacak?

Eurovizyon yarışmasına katılacağımız şarkının seçilmesinin gerçekleştiği şu günlerde tekrar ingilizce tartışması geri geldi. Olay baştan yanlış mecraya girmiş durumda. Genelde toplum olarak son duruma, son fotoğrafa, son söylenen söze bakmayı severiz fakat başlangıçla ya da süreçle pek ilgilenmeyiz.

Yarışmanın adı bi kere ingilizce. Kaç yıldır devam eden bir yarışmaya Türkçe bir isim bile bulmamışken, söylediğimiz şarkının Türkçe olmaması ne kadar önemlidir?

Bir zamanlar milli takıma fenerbahçenin eski oyuncusu sonradan Türkleştirilmiş oyuncusu Mehmet Aurillo çağrılsın mı çağrılmasın mı tartışması vardı.

Sanırım Cumhuriyet kurulduktan sonra Osmanlının herşeyi kötüdür asimetrik psikolojik çalışmaları sonucunda içimize işlemiş bir düşünce var. Türkiye denildi mi Türk olmalı her şey.

Ama unuttuğumuz bir şey var. Övündüğümüz Mimar Sinan, Sokullu Mehmet Paşa gibi bir kıymetli insanın devrişme olduğunu unutuyoruz. Yani sonradan Türkleştirilmiş.

Etkinlği, adaletli olması, yandaş olması, sembolik olması ve gereksiz olması hakkında tartışmaar olan şarkı yarışmasına katılan temsilcilerimizin söylediği şarkıların ingilizce olmasına kızanlar acaba ileride devrişme şarkıcılar gönderdiğimizde neler söylecekler?

Burada dünyaya bakış açısı, yaşamı paylaşmanın yolu, ülküler, amaçlar ve geleceğe dair inançlar yatmakta. Dünyayı ve yaşamı nasıl algılıyorsa kişi, durduğu yeri öyle tespit ediyor. Ya kızıyor ya da toleranslı davranıyor. Bu davranışını da çıkar temelli yapıyor.

Sonuç olarak bu şarkı yarışmasıdır yani iletişim kurma - dil sorunu olmadan anlaşmanın tek yolu müzik değil miydi? - Bu aynı zaman eğlenme, güzel vakit geçirme, sanat duygularımızın tatmin olması ve sonrasında beklediğimiz haz, yarışma heyacanıyla kanımıza karışan adrenalin, ortak zaman geçirme değil midir?

Yabancılarla beraber olacağımız durumların, zamanların her anında diken üstünde oturmak, kendimizi kaptırarak hırslanmamız, yani her işte işe su kaçımamız bizim psikolojik ezilme hissetmemiz, Türkün Türkten başka dostu yokturla başlayan yalnızlık hissimiz olabilir mi?

 
Toplam blog
: 27
: 1255
Kayıt tarihi
: 09.02.10
 
 

1978'de Susurluk'ta doğdum. İlk ve orta okulu burada tamamladıktan sonra Savaştepe Anadolu Öğretmen ..