Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Evde hazine buldum

Evde hazine buldum
 

Herkesin bir hazinesi vardır bir yerlerde değil mi?


Zaman ne kadar hızlı akıyor...O kadar çok şey değişiyor ki yanıbaşımızda ve bizler de o kadar şey tüketiyoruz ki,farkında değiliz.Ben oldum olası hiçbir şeyi atmayan,atamayan ya da atmaya kıyamayan biriyim.Bir gün gelecek ve atılan şeye ihtiyacım olacakmış gibi geliyor bana.

Hiç unutmam;Kaş’tan aldığım gümüş bir künyem vardı ve çok severek kullanıyordum.Kendiliğinden, tene dokunan yerleri parlıyor,dokunmayan yerler kararıyordu.Hafif nemli bir bezle ovaladım mı enfes duruyurdu.Bir gece çıkarıp sehpanın üzerindeki bibloların birinin içine koydum ve orada unuttum.Bir kaç gün sonra baktım,yerinde yeller esiyor.Anneme sordum,cevap korkunçtu;”çöpe atmış”...

Halbuki bana sormadan hayatta birşey yapmaz .Kendiliğinden kararınca işe yaramaz birşey zannetmiş ve atmış kadıncağız,yapacak birşey yok.Hâlâ yanarım o künyeye.

Ben böyle biriyim işte.

Geçenlerde yine “zulamı”karıştırırken eski kasetlerimi buldum.Neler yok ki aralarında.Cem Karaca,Ahmet Kaya,Selda Bağcan,Müzeyyen Senar,Barış Manço,Erkin Koray,Fecri Ebcioğlu(değişik sanatçılarla anı),Adil Arslan(doğu-batı divanı),Ali Asker,Grup Yorum,Kızılırmak,Hasret Gültekin,Yeni Türkü,Zülfü Livaneli,Melike Demirağ,Nazan Öncel,Sezen Aksu,Sevingül Bahadır....onlarca kaset.

Kimisi 20-30 yıllık.Aralarında Michael Jackson’ın “thriller” kaseti bile var.Nerden baksan 20-25 yıllıktır.Hiçbirisini kaybetmemişim,atmamışım,ne de iyi yapmışım.Hepsinin bende başka bir anısı,başka bir dünyası var.Birkaç tanesi 40 yıldan fazla.Babama ait olan ve bir düğünde teybe kaydedilen “düğün eğlencesi”kasedi bile var.Gerçi biraz ses bozuk ama babamın sesini ayırdedebiliyorum.Bundan güzel ne olabilir?

Hangi birisini anlatayım ki?Hemen bir aranjman yaptım,her telden,her renkten arabaya koymak için.

Ben lisedeyken Ahmet Kaya yeni patlamıştı piyasada.Siyah-beyaz kapakta ,elinde bağlama olan,pos bıyıklı,gür sesli,insanın içine işleyen türküler söyleyen biri.Takıyoruz teybe,sigara içiyoruz kaçak,göçek.

“özlem benim kavga benim aşk benim

bekle beni anne

bir sabah çıkagelirim...”

Offf,of,of....

Şimdi müze yapılması konuşulan Diyarbakır Cezaevinden gelen işkence haberleri mi dersiniz,Erzincan Cezaevinde idama mahkum edilen mahallemizin abilerinin peşine düşen anneler mi dersiniz,her yer 12 Eylül’ün izleri ile dolu.Dinlenen kasetler,müzikler dönemin de yansıması biraz.

Bir kaset beni nereden nerelere götürdü.2009 dan 1985 ler..Nereden nereye...

Eşim “sanki hazine bulmuş gibi gözün parlıyor”dedi.Gerçekten benim için hazineydi bunlar.Baktığınız zaman piyasada kopyaları bulunabilir pekçoğunun ama dokunduğum her kaset en az 20 yıllık.En yenisi Nazan Öncel’in “sokak kızı”kasedi belki.Bana Adil Arslan’ın kasedini kim bulup getirebilir?Cem Karaca’nın “Merhaba Gençler”kasedini ilk elime aldığım 80’lerin rüzgarını kim estirebilir bana?

Evet hazine bulmuştum...

Alışkanlığım olmadığı halde servisle değil arabamla işe gidip geliyorum şimdi.Kâh Ahmet Kaya,kâh Cem Karaca...O an canım ne istiyorsa onu koyuyorum arabamın teybine.İyiki de mp3 çalarlı birşeyle değiştirmemişim oto teybimi.Aklımı seveyim.

Şimdi işe gitmek de,işten eve dönmek de daha bir başka benim için.Yolda daha sakinim,işe daha pozitif başlıyor,eve daha dingin dönüyorum.Bulduğum hazine beni yoldan çıkarmadı,tersine daha da kendim oldum sanki.

Mutluluk budur benim için.

 
Toplam blog
: 242
: 1784
Kayıt tarihi
: 24.06.06
 
 

1970 doğumluyum.Karadenizin bir sahil şehrinden, hayatın güler yüzlü tarafına tutunmak için İstan..