- Kategori
- Kitap
Evini arayan bir halkın hikayesi: Ağrı'nın Derinliği
Bir dağ, iki milletin aidiyeti olabilir mi? Ya da bir ülke, bir başka ülkenin geçmişi ve kaderi…
Milliyet Gazetesi’nin köşe yazarlarından Ece Temelkuran, geçen yıl yayınlanan Ermenistan yazı dizisinde Ermeni halkıyla ilgili aktardığı gözlem ve düşüncelerini, Ağrı’nın Derinliği adlı eserinde daha geniş bir perspektifte okuyucularıyla paylaşıyor. Yazar, fotoğrafçı ekip arkadaşı Yurttaş Tümer’in eşliğinde sadece Ermenistan halkının değil, geçmişte çeşitli nedenlerle anavatanlarından ayrılıp, uzak diyarları yurt edinen dünyanın dört bir yanındaki Ermenilerin de nabzını tutuyor ve duygularına tercüman oluyor.
Yazarın Ermenistan, Fransa ve Amerika’da gerçekleştirdiği sokak röportajlarına katılan ‘dünya Ermenileri’nin bir bölümü uzaktaki bir ülkeye (Türkiye) karşı olan sert tutumlarını hâlâ korurken, kimisi de o ülkede doğup, büyüdüğü toprakları hasretle yâd ediyor.
Her ülkenin tarih kitabı, kendi ülkesinin tarihî doğrularını, zaferlerini yazmaya ve bunları yeni nesillere öğretmeye çalışır. Ama ülkelerin bağımsızlık tarihi, başka halkların da dramını yansıtır aynı zamanda. Yazar, annesinin solcu görüşlerinin etkisiyle doğup, büyüdüğü ülkenin bağımsızlık tarihini, Ermeni lobisinin (Diaspora) ileri gelenleriyle yaptığı görüşmelerin ekseninde sorguluyor.
Ve Türkiye’nin doğusunda bir ülkenin kendi ekonomisini oluşturup, gelişmesi; sadece kurulacak diyaloglara ve açılacak sınırlara bakıyor.
Eğer böyle olsaydı, iki ülkenin halklarının birbirlerine anlatacak ne anıları ve hikâyeleri olurdu; kim bilir?
Ece Temelkuran;
Everest Yayınları, 2008