Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlilik, erkeğin nüfusuna geçmekten ibaret mi?

Evlilik, erkeğin nüfusuna geçmekten ibaret mi?
 

Evlilik ile ilgili bircok sey yazilir, cizilir. Uzmanlar iyi evliligin tanimini yaparlar. Ancak bu tanimlari okudugumda yemek tarifi okuyormusum hissine kapilirim. Tanimlarin icerisindeki her bir madde marketten alip hemen acip sofraya koyabilecegimiz ve de afiyetle yiyebilecegimiz bir yiyecek cesidi kivaminda yazilmistir genelde. Ve ben bu maddeleri okurken yemek mi yapiyorum evliligin dinamiklerini mi anlamaya calisiyorum bilemem dogrusu, kafam karisir. Ve ne zaman evlilikle ilgili dogrulari ve yanlislari kisacik cumleler halinde siralayan bir yazi okusam hemen bu yazinin yazarinin evliligini merak ederim. Gorunmez olmayi umar ve bu yazarin evinin icine girip onun evliliginin de gercekten boylesine kisacik maddelerden olusup olusmadigini gozlemlemek isterim.  

Bu yazida evliligi kadin gozuyle anlatmak istiyorum. Cunku kadinlar daha karmasik yaratiklar, beklentileri erkeklerinkine nazaran devasa. Bircok erkegin evlilikten beklentisi bir kap sicak yemek, kendisini sevecek bir es ve de toplumsal statu iken kadinlarin evlilikten beklentisi erkeklerinkinin fersah fersah otesinde.  

Vikipedi'de soyle bir evlilik tanimi var:  

"Evlilik iki kisinin aile kurmak uzere kanunlarin uygun gordugu sekilde "ruhen ve bedenen" bir omur boyu surecek sekilde biraraya gelmesidir."  

Tarihteki ilk evlilik milattan once Romalilar tarafindan yapilmis. Amac mal birligini korumak ve soyun devamini saglamak imis. Gordugunuz gibi evliligin cikis amaci icerisinde ruh birliginden bahsedilmiyor. Sadece maddiyata ait bir cercevesi varmis evliligin. Iste evliligi kadinlar acisindan icinden cikilmaz hale getiren sey de bu, maneviyattan yoksun olmasi.  

Erkeklerin aksine kadinlar bircok sebepten evlenirler. Birincisi toplum kadin evlensin ister, evlensin ki yeri belli olsun, orada-burada gezmesin. Ikincisi, erkeklerin aksine, kadinlar topluma ters dusmekten korkar. Bugun evlenmemis bir erkegin olene kadar evlenebilme sansi devam ederken evlenmemis bir kadinin belli bir yastan sonra evlenme sansi neredeyse %0'dir. Toplumsal baskilarin haricinde kadin guvenlik ihtiyacindan dolayi da evlenir. Tabiatin sadece kadina vermis oldugu annelik icgudusu dogurana kadar kadinin pesini birakmaz. Gunumuz sartlarinda bir kadinin tek basina cocuk dogurup buyutmesi hem ahlaki hem de finansal acidan 100 kilometrelik engelli kosudan bile daha fazla bir efor gerektireceginden kadin genelde sirtini guvenle yaslayip cocuk sahibi olabilecegi bir partner arar. Kadin ayrica toplumsal statu icin de evlenir. "Kizini basibos birakirsan ya davulcuya ya da zurnaciya kacar" lafi aslinda statunun toplum icinde ne kadar onemli oldugunu anlatmaya yeter de artar bile.  

Bunlar bir kadinin evlenme sebeplerinden dunyevi olanlaridir. Bir de yukaridaki tanimda da bahsedilen "ruhsal" beklentiler vardir ki iste kadinla erkek arasinda asil ipleri koparan kisim da budur. Erkeklerin maddi olarak tatmin edilmesi zordur. Erkek beyni onceligi hep paraya verir. Kadinlar icin de para cok onemlidir. Ancak kadinlar bir adim daha oteye gecerek manevi tatminin de kapilarini zorlarlar. Kadinlar isterler ki bankadaki paranin yaninda aksam eve bir buket de cicek gelsin. Hatta bazi kadinlar icin cicek paradan daha onemlidir. Kadinlar isterler ki erkek kendisine hem arkadas olsun, hem koca olsun, hem baba olsun hem de sevgili olsun. Kadinlarin ruh hali degiskendir. Dogumla birlikte kadin ruhen ve bedenen inanilmaz bir degisime ugrar. Bu basa cikilmasi kolay bir degisim degildir. Bana gore cocugun dogumu evliligin test edildigi en kritik sureclerden biridir. Disaridan bakinca kadin cocugu doguruyor ve aile buyudukce mutluluklar da artiyor gibi gorunebilir. Ancak bircok evlilik cocugun dogmasiyla birlikte bitmektedir. Cunku bazi durumlarda cocugun dogmasiyla birlikte bazi ciftler artik iki iyi arkadastan oteye gecememektedirler. Ve bu durum genelde kadin icin cekilmez bir durumdur. Kadin evlilikten ask bekler, sevgi bekler. Askin ve ilginin bittigi noktada secme sansi olan kadin (ki bu genelde ekonomik ozgurlugu olan kadin oluyor) ayni cati altinda bir omur arkadas gibi yasamaktansa gitmeyi ve aski baska yerde aramayi tercih eder.  

Yukarida soylediklerim ne kadar ciplak ve gercek, degil mi? Bence uzmanlar evlilikle ilgili yazi yazarken basligini "uzun ve mutlu evliligin sirri" olarak degil de "uzun evliligin sirri" olarak atmalilar. Cunku evlilikteki mutluluk kavrami goreceli bir kavram. Omur boyu devam eden bircok mutsuz evlilik de var. Evlilik bir kadin icin erkegin nufusuna gecmek midir? Kesinlikle hayir. Kadinlar babalarindan aldiklari soyisimleriyle de gayet mutludurlar. Kadinlar icin evlilik toplumsal ve ruhsal hayallerini gerceklestirmenin yoludur. Dogru erkekle evlilik kadini guzellestirir, zenginlestirir, besler. Yanlis erkekle evlilik kadini cekilmesi zor bir insan haline getirir.  

Herkese uzun oldugu kadar da mutlu bir evlilik yasami dilerim.  

Sevgiler.  

 
Toplam blog
: 26
: 1889
Kayıt tarihi
: 25.12.10
 
 

Uzun zamandir farkli diyarlarda dolastim, bircok insan tanidim ve de anladim ki insan her yerde ayni..