Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Evlilik Testi

Evlilik Testi
 

Evliliğin nedenlerine girmeyeceğim bu yazıda, geniş bir konu zira bizim toplumumuzda, aşk için evlenmenin yanında zorunlu akraba evliliklerinden, baba baskısından kurtulma amacıyla yapılan evliliklerden namus uğruna tecavüzcüsüyle evlendirilenlerine kadar uzanan geniş bir yelpaze…

Basit bir evlilik testi benimkisi, ancak elbette ki sonuç “Boşanın” çıksa dahi boşanmayacak, boşanamayacak çok kişinin olduğunun da bilincindeyim.

Bunun nedenlerine de girmeyeceğim, evliliğe paralel olarak bu konu da aynı oranda geniş!

Soru 1: Ayda kaç hafta sonu kavga yaşıyorsunuz?

Hiç diyenler, bir kenara ayrılsın, bu yazıyı okumalarına bile gerek yok, eğer ki eşlerden biri işi gereği hafta içi günlerini ev dışında geçirmiyorsa!

Ayda bir hafta sonu diyenler, sırtlarını arkalarına yaslayabilirler…

Ayda iki hafta sonu diyenler biraz da kendilerini gözden geçirmeliler.

Üç ve dört diyenler, hem kendilerini hem de karşı tarafı ciddi anlamda sorgulamak durumda olanlardır!

Hafta sonları çiftlerin uzun soluklu olarak bir arada bulundukları zamanlardır. Bu zaman içinde yaşanan kavgaların yoğunluğu eşlerin birbirlerine gösterdiği tahammülsüzlüğü ölçmektedir.

Yukarıda da değindiğim üzere, eğer ki eşlerden biri işi gereği hafta içini dışarıda geçiriyorsa, bu test onlar için az biraz farklılık gösterir, şöyle ki: Çiftler hafta sonunu genelde hoş geçirirler ancak gitme gününü iple çekmeye başlıyorsa taraflardan biri, o da aksaklığın habercisidir ancak aynı işe devam edildiği sürece iyi kötü katlanılır bir tarafı vardır!

Hafta sonu ne kelime, hemen hemen her gün diyenler varsa, ne çocuklarını bahane etsinler ne de bir başka şeyi, eş ile ev içindeki huzursuzluk kadar hiçbir şey zarar veremez insana!

Korumaya çalışılan çocuklarda maalesef dahildir bu zarar görme konusuna!...

Soru 2: Aldatıldınız mı?

Hayır diyenler, yine bir kenara ayrılsın!

Hayır ama şüpheleniyorum diyenler, kıskançlık katsayılarını bir zahmet ölçsün, kendinde beğenmediği tarafları, eksik gördüğü değerlerini bir yere not etsin. Sonra da neden şüphelendiği konusundaki duygu ve görüşlerini… Bu karşılaştırma bazı soru işaretlerini azaltacak ya da çoğaltacaktır…

Emin değilim diyenler, özellikle dişi cins iseler, burunları koku almış olabilir ama biz dişiler kendimize pek de konduramayız, görmek istemez bilinç altımız, duymak istemez, bahaneler üretip dururuz hep işte bu yüzden!

Evet diyenler! Her neden kaynaklanır bilemem, ama evet deyip de evliliğini sürdürenler gerçek anlamda sürdürüyorlarsa, tebrik ederim!

Büyük bir olgunluk da olabilir, kendinde hata bulma da… Aynı raya oturtulabiliyorsa evlilik, ne mutlu!

Aynı raya oturmayanlaradır sözüm!

Boşanmama kararını bu yazıda irdemeyeceğim dedim, birçok nedeni vardır, bilirim!

Kararsız kalanlaradır sözüm, hani günde birkaç kez bir vesile ile aklına aldatılma olayı takılıp da, boşanmalı mıyım, devam mı etmeliyim diye ikircikte olanlara: Duygusal ve cinsel birlikteliğinizi etkilemiyor, saygınızı gölgelemiyor ise devam edin tabii ki, ama tersi ise, her gün aynı sıkıntı çekilmez ki!

Çocuklar küçük anlamaz, çocuklar büyük etkilenmez diye düşünmenin de yanlışlığını lütfen kabul edin!

Lütfen, aynı zamanda da varlığınızın özel olduğunu!

“Boşanın ey ahali” değildir demek istediğim, evlilik kölelik değildir ve yaşamımız bize bir armağandır, bize olan armağanı çöpe atmamız pek de hoş değildir, hele ki evlilik müessesi adı altında birilerinin bu armağanı zayi etmesi ise, yok sayması, hatta tekme vurulacak bir boş kola kutusu sanması hiç de hak değildir…

İmza: Bir dost!

Gülgün Karaoğlu

Ekim,06/08

 

* Epey eski bir yazımdır, tarihinden anlayacağınız üzere, sağlık durumum yeni yazı yazmama engel, malumunuz; idare edersiniz umarım! :)

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..