Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '16

 
Kategori
Sinema
 

Evrim ''Uygarlıktan Uzakta''

Evrim ''Uygarlıktan Uzakta''
 

evrim_2


Volkanik kayalarla ve siyah kumlu sahillerle çevrili,uygarlıktan uzak bir adada sıra sıra sıralanmış taş evlerin birinde yaşayan 10 yaşındaki Nicholas'ın öyküsünün anlatıldığı ''Evrim'' in yönetmen koltuğunda,''Boşluk'' ve ''Masumiyet'' filmlerinden tanıdığımız  Lucille Hadzihalilovic yer alıyor.

Nicholas'ın ilginç öyküsünün anlatıldığı filmde ki ıssız sahil kasabasında sadece Nicholas'ın yaşıtı erkek çocukları ile çocukların anne diye hitap ettiği ve çocukların bakımından sorumlu genç kadınlar yaşamaktadır.Annesi bu adada Nicholas'a her gün temel malzemeleri yosun ve solucan olan bir yemek yediriyor,akşamları ise  lacivert mürekkep renginde bir ilaç içiriyor.Nicholas,tüm bunları sorgulamaya başladığı takdirde ise bunun onun gelişimi için gerekli olduğuna dair annesinden yanıt alıyor.Nicholas'ın tüm bu aldığı yanıtlardan tatmin olmaması yetmezmiş gibi bir gün yüzerken denizde  ölü çocuk cesedi bulması ile birlikte  varoluşunu sorgulamaya başlaması,ölüm gerçeğiyle yüzleşmesi ve annesinin bu olguyu reddetmesi ise Nicholas'ın kendisine yalan söylendiğine ve  ondan birşeyler gizlendiğine dair şüpheye düşmesine neden oluyor.

Tüm bunlar gerçekleşirken artık izleyicide koltuklarına daha fazla yerleşiyor ve Nicholas ile beraber adanın sırrını çözmek için çaba gösteriyor.

Yönetmen filmde hayal ve gerçeklik arasında ince bir çizgi kurarak tek bir imgeden yola çıkarak filmi çektiğini söylüyor.Yani ameliyat masasında yatan ,etrafında yüzü maskeli hemşirelerin olduğu korkulu bir çocuk portresi...

İmgedeki gerçeklik payı ise aslında yönetmenin on yaşındayken geçirdiği apandis ameliyatı öncesinde yaşadığı korku ve gerilim.Hayalperest yanı ise,diğer çocuklarla birlikte götürüldüğü hastanede Nicholas'ın korkunç tıbbi müdahalelere maruz kalması sonucu yönetmenin yaşadıklarının filmde fantastik bir metafora dönüşmesi.

evrim 3

Hastane şiddeti demişken,hastanede Nicholas ve diğer çocuklara uygulanan şiddet tamamen korku filmlerinden aşina olduğumuz mutasyon sürecine benzerliğiyle dikkat çekiyor.Pis,yıkık dökük hastanede göbek deliğine yapılan enjeksiyonlar sonucu gebe kalan Nicholas ve diğer erkek çocuklarını ise son derece sancılı bir doğum bekliyor.Ya sezaryan ile fetüsler alınıyor yada su dolu tanklarda bekletilerek karın deliklerinden deformasyon bebeklere benzeyen yaratıkların çıkması bekleniyor.

 

Tüm bunlar yaşanırken artık Nicholas'ın sorgulamaları kafasında netleşiyor ve başta annesi olmak üzere tüm yetişkinlere duyduğu güvensizlik ve  yaşadıklarından sonra onların yalan söylediğine dair kendini inandırması ise Nicholas için kaçınılmaz bir durum haline geliyor.

evrim 1

Kadınların erkek çocukları üremek amacıyla kullandığı ''Evrim'',üreme ve kadın doğurganlığı ile ilgili olan tüm meselelere feminist bir çerçevede yaklaşıyor.Bu akıllara kadının görevinin doğurmak olduğunu düşünen ve sürekli bunu denetimi altında tutan topluma karşı gerçekleştirilen bir argüman olduğunu getirmiyor değil.Burada aslında bir bakıma empati yapılması isteniyor ve durum ,karakterler tam tersi yer değiştirerek doğurganları erkekler olarak resmediyor.Elbette bu kadar detaylı ve gerçekçi aynı zamanda birşeyler anlatmaya çalışan bir filmin toplumuzda ne kadar anlaşılır olabileceği ise tartışılır gibi görünüyor.

evrim 4

Artık sona yaklaştığımızda kafamızda ada ve adada olanlar tam olarak netleşmeye başlıyor.Nicholas, Stella adındaki hemşire ile kurduğu cinsel münasebet sonucunda diğer çocukların kaderini yaşamaktan kurtuluyor.Stella,Nicholas ile yaşadıklarından sonra onu bir kayığa bindirerek bildiğimiz dünyanın kıyısına bırakıyor.Burda diğer çocukların anneleri tarafından doğumdan sonra öldürüldüğünü öğreniyor ve aslında Nicholas'ın gerçek dünyada doğduğuna hatta burada yaşadığına tanıklık ediyoruz.Çünkü resim defterine çizdiği simgeleri adada görmüş olmasının imkanı yok.

evrim

Son olarak ''Evrim'' uygarlıktan uzak bir ada da yolculuğa başlayan ve uygarlığın merkezinde son bulan ve tüm bu metaforu başarılı bir şekilde beyaz perdeye aktaran son dönemde izlediğimiz en iyi filmlerden biri.

 
 
Toplam blog
: 8
: 194
Kayıt tarihi
: 29.05.15
 
 

İstanbul Gelişim Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık mezunuyum. Asıl mesleğim e-ticaret ve sm..