- Kategori
- Şiir
Ey işsizlik
Sen ne Füsünkar imişsin ey iş hazretleri…
Şimdi Kanaat Kahvesinin en sadık müşterisi
Eğer kovulmazsan, çünkü cepte para yok
Acılı bir şekilde, insanüstü bir gayretle
Anneden son bir kez istenen beş para
Yarın da iş bulamazsam, artık
Ertesi gün kendimi asacağım, anlasana...
Feryatlarını kimse duymaz,
“Sen adam olmazsın, sap olamadın hiç bir baltaya
Yedin içtin, işte bir amelimanda…”
Sen en iyisi kulaklarını kapa..
Sen, sen sen… Utanmaz mısın?
Sokaklarda sürtersin,
Gazetelerin işçi arayanlar sütunlarına bakarsın
Gençsin, yakışıklısın, Emine’nin kalbini yakarsın
Ama işsiz, bir de işin olsa, ne iyi olur..
Olur ama olmuyor işte, sen dersin enişte..
- Evladım senin kafan bozuk.
Ben sana o bölümü yazarken söyledim,
Bu bölümden mezun olan
Resmen kaldırım mühendisidir, diye
Sen anlamadın, dinlemedin
Tam dört yıl gittin geldin..
Haa... şimdi ne oldu... Ne oldu, yiğenim...
Mühendis değil, mimarsın ha...
Yarın, yeniden dolaş işyerlerini,
Gazetelere yeniden ilan ver,
Kahvede, bir torpil ara, kimseden fayda yok
Ne yaparsın, başa gelen çekilir..
Görüyorsun, Emine de altı aydır yüz vermiyor
Artık durumlar eskisi gibi değil
Eğil, istediğin gibi eğil
Bir gün nasılsa bir iş bulursun
Sen de, evine ekmek götürenlerden olursun.
Merak etme. Kolay değil bu dünya
Ama bir gün gerçekleşir o rüya...
Ne diyor, kahveci Rıfkı :
Üzülme çocuğum, hakkını helal et...
Biz sana destek oluruz
Kahvedeki kurslarına
Hiç yılmadan devam et..!