Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '17

 
Kategori
Tarih
 

Eyüp Sultan Hazretleri’nin Kabri Nasıl Bulunmuş?

Eyüp Sultan Hazretleri’nin Kabri Nasıl Bulunmuş?
 

Eyüp Sultan Hazretleri’nin türbesi


nazanss.blogspot.com

 

 

Eyüp Sultan Hazretleri’ni sık ziyaret ederim.

Orada huzur bulurum.

O kutsal mekânda dualar okurum.

Her zaman çok kalabalıktır. Hele Ramazan ve Bayramlarda giderseniz çok daha kalabalık olur.

Aynı zamanda Cuma Namazı için de orada namaz kılmaya gelenler çok olduğundan da kalabalıktır.

Elbette bu kadar toplu duaların okunduğu bir yerde farklı duygular hissedersiniz.

Ve her defasında Allah’a şükrederim.

Bir daha buraya gelmemi nasip ettiği için.

 

Eyüp Sultan Hazretlerini çeşitli defalar yazmışımdır.

Fakat kabrinin nasıl bulunduğunu yazmamıştım.

Tahmin ediyorum ki biliyorsunuzdur ama ben en azından bir daha hatırlatayım istedim.

Bir daha bir Fatiha okuruz dedim.

 

Güzel bir anlatıyı sizlere aktarmak istiyorum.

 

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u kuşattığı zaman bilgisine olduğu kadar şahsına da büyük değer verdiği aksakallı âlim AK Şemseddin de beraberinde bulunuyormuş.

Âyet-i kerimeleri ve hadisleri tefsir ederek askere gayret ve cesaret vermeye çalışan Akşemseddin, bu arada İslâm dünyasının ulu kişisi Hazret-i Eyyûb el-Ensarî'nin İstanbul surları dibinde bulunduğu bilinen kabrini de bulmak istemiş.

Halid bin Zeyd Ebâ Eyyûb el-Ensarî, Hazreti Muhammed'i Mekke'den Medine'ye hicretinde evinde misafir eden, Hazret-i Peygamberin bütün gâzâlarında yanında bulunan ve onun sancaktarlığını yapan zât idi.

Emevîlerin ilk halifesi Muaviye, oğlu Yezîd'in kumandasındaki bir orduyu İstanbul'u fethe gönderdiği zaman, çok yaşlı bulunan Halîd bin Zeyd'i de ‘uğurlu kişi’ olarak bu sefere memur etmişti.

İslâm âleminin bu ünlü kişisi İstanbul'un muhasarası sırasında vefat etmiş ve vasiyeti gereğince surların dibindeki bir noktada toprağa verilmiş.

Akşemseddin, bu bilgininin ışığı altında Hazret-i Eyyûb'un kabrinin İstanbul surları dibindeki bir noktada olduğunu biliyormuş.

Bundan sonrasını, XVII. yüzyılın büyük yazarı Evliya Çelebi, ünlü seyahatnamesinde şöyle nakletmektedir:

“Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethederken, yetmiş yedi kibar ehlullah Ebâ Eyyub'un kabrini tecessüse koyuldular. İçlerinden Akşemseddin:

“Beyim, Alemdâr-ı Resulullah Ebâ Eyyûbü'l-Ensârî bu mahalde medfundur, diyerek bir hıyâban-ı orman içre girdi.

Bir seccade yaydırıp namaza durdu.

İki rekâttan sonra selâm verip tekrar secdeye vardı ve rahat bir uykuya dalmış gibi öylece kaldı.

Birçok kişiler, Efendi Hazretleri, Eyyûb'un kabrini bulamadığı için hicâbından uykuya vardı, diye târizler ettiler.

Bir saat sonra Akşemseddin Hazretleri seccadeden başını kaldırıp, mübarek gözleri kan çanağını andırır hâlde Fatih Sultan Mehmet Han'a hitâben:

“Hünkârum, hikmet-i Hüdâ... Seccademizi tam Hazret'in kabri üzerine sermişler!“


Bunun üzerine seccadenin bulunduğu yer derhal kazıldıkta, üç zira (eski bir ölçü) derinlikte, dört köşe yeşil bir somaki taş ortaya çıktı ve üzerinde kûfi yazı ile:

 

“Hâzâ Kabri Ebâ Eyyûb-ül Ensarî” diye yazılmış olduğu görüldü.

Taş kaldırıldığında, Hazret-i Eyyûb'un ter ü tâze vücudu safran ile boyanmış kefeni içinde ortaya çıkmış.

Sağ elinde tunç bir mühür varmış.

Taş tekrar yerine kapatılmış. Üzeri örtülmüş.

İşte; asırlardan beri, İstanbul'un başlıca ziyaret yeri olan Eyüp Sultanın kabri böylece bulunmuştu.

Sonra bu kabre, şaheser bir türbe yapıldı.

Hani sözün bittiği yerdeyiz denilir ya. İşte burada sözün bittiği yer.

AK Şemsettin’in Hazreti Eyüp Sultan’ın kabrini nasıl bulduğuna aklınız eriyor mu?

Yarabbi nasıl güzel kullar bunlar.

Nurlar içinde yatsınlar.

 

Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....