Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '07

 
Kategori
Mizah
 

Eyvah Sadık Amca!

Eyvah Sadık Amca!
 

İzmir’de yaşadığım ve bölgenin en büyük gazetesinde çalıştığım bir dönem ..

O yıllar gencim tabii,sabah 8,30 da mesai, bütün gün koşturmaca , iş çıkışı mutlaka çay sohbetleri, sonrasında oraya buraya takılma…

Bir de ikinci adresim vardı ; Evrim’in Karşıyaka Balıkçı Sokağındaki evi.

Kutu gibi bir evde tek başına otururdu .Eğer yorgun değilsem bazı geceler Ebru ile birlikte Evrim’e gider dedikodu yapar,bir yandan çiğdem çitler diğer yandan bolca çay tüketirdik..

Alt katta Sadık Amca yaşardı.Sert mizaçlı, aksi mi aksi yaşlı amca.Ne zaman ayak seslerimizi duysa kapıyı açıp pis bir bakış fırlatırdı .Öyle lanet bakardı ki gözleri korkar , en küçük kahkahamızda aman şimdi duyacak , kapıya dayanacak diye tedirgin olurduk.

Bir de Turan’dan kaçardık.Üçümüzün de en yakın arkadaşı olmasına rağmen cinsiyetinin vermiş olduğu ayrımcılığı ile bazı geceler aramızda olmamasını arzu ederdik. Çünkü kızsal muhabbetlerimizi onun yanında rahat konuşamazdık .Ne de olsa o bir erkek idi ve ağda muhabbetine yabancıydı.Fakat Turan bu durumu bir türlü kabullenemezdi …O yüzden her üçümüz bir araya geldiğinde ;

‘Ben bu gece evde olamayacağımı söyledim.’

‘Ben de direkt eve gideceğimi.’

‘Valla ben Karşıyaka’ya uğrayacağım dedim, illa ben de seninle geleyim diye ısrar etti..Annemle buluşacağım diye zor atlattım valla.’

gibi muhabbetler olurdu Turan’ı saf dışı bırakmak için.Affet bizi sevgili arkadaşım bu yazıyı okuyorsan eğer ama bil ki bu yaptıklarımıza mecburduk .Anla bizi, seni seviyoruz…

……………………………

Eğer Karşıyaka çarşı içinde oturuyorsanız gündüzleri çöplerinizi kapıya koyamazsınız.Yasaktır.Sabaha karşı çöp arabası gelir,toplar.Çarşı içindeki evlerde kapıcı muhabbeti yoktur.Geceden çöpü bırakmak gerekir.

Bir gece Evrim’deyiz klasik üçlü olarak.

Spagettti yaptık, çiğdemler yedik.Sıra çöpleri atmaya geldi.Üstümüzde pijamalar , hiç kimsenin şağıya inmeye niyeti yok.Saat de oldukça geç..

‘Kızlar birinin mutlaka çöpü indirmesi gerek.’ dedi Evrim.

‘Evsahibi sensin bize ne söylüyon’ dedim.

‘Olmaz ben korkuyorum, ya sarhoş gelirse.’

‘Korkma Çoşkun değildir.’

‘Çöpü sokağa atalım.’

‘Bakın bu iyi fikir.’

dedik ve koskoca çöp torbasını balkondan aşağıya fırlatıp attık.

Attık da …

Çöp sokağa gitmedi.

Dosdoğru Sadık Amcanın balkonuna gümbürdeyerek düştü.

Huysuz Sadık Amcanın..

Birbirimize bakarak;

‘Kaçalım!’

‘Ayak seslerimizi duyar ,enseleniriz.’

‘Uyumuştur , duymaz,.’

‘Yok, çöpü öyle bırakamayız.’

‘Alalım da.. Nasıl?’

‘Durun bi ‘dedi Evrim ve uzun bir ip getirdi .

Balkona çıktık.

Saat sabahın 4.00’ü. Sokak bomboş.

Ben gözcülük ediyorum,Evrim’le Ebru eğilip, ipi torbanın ucundan geçirmeye çalışıyorlar.

Geçiremediler !

Derken ,başka bir çözüm düşünüldü, kanca arandı, bulundu , ip kancaya takıldı, tekrar denemelere başlanıldı.

Büyük bir dikkatle çalışıyorduk ki birden ‘Biri geliyor, kalkın.’ diye bağırdım .Kızlar hemen toparlandılar.Şimdi size sadece manzarayı anlatmalıyım, başka bir şeyi değil!

Düşünün üç tane pijamalı hoş genç bayan var ve üçünün de başları iyice havalarda, bir oraya bir bu yana bakıyorlar sanki birbirlerini hiç tanımıyorlarmış gibi.

Üstüne üstlük sigara içiliyormuş gibi yapılıyor ama ortada ne sigarası var ne dumanı.Sonra birden tehlikenin geçtiği fark ediliyor ve kaldıkları yerden işe koyuluyorlar.

Bu durum yaklaşık 1 saat sürdü ve biz tahmin ettiğiniz gibi torbayı alamadık.

Sabah oldu.

Merdivenlerden aşağıya parmak uçlarımızla kaçmaya çalışırken aniden kapı açıldı ; Sadık Amca ile burun buruna geldik.

Çatık kalın kaşlarıya bize, ‘Bende size ait bir sey var’dedi.

‘Hımm, evet , şey yanlışlıkla….’

‘Hadi alın bakayım şunu ‘deyip torbamızı elimize tutuşturdu.

Çöpümüze kavuşmuştuk….

Itır Arayıcı

 
Toplam blog
: 50
: 2013
Kayıt tarihi
: 23.01.07
 
 

Eski reklamcı, hatta her daim reklamcı, geyik, kokoş, alışverişkolik, biraz uçuk, bir zati-muhteremi..