Evli erkeklerin zaman aşımı... [4]

"Namuslu adam erken evlenir, akıllı adam hiç evlenmez." demiş Cervantes... Balayı gezisi bitmiş, genç çift yeni döşenmiş evlerine dönüyor. Damat bey, başucuna koyduğu küçük bir kutuyu gösterip "Balayımızdan kalan en değerli anı, bu kutuda..." demiş. Gelin atılmış: "Öyle mi? Ne var içinde sevgilim?"
Damat acılı bir sesle: "Otel faturası..."

"Evlilik aşkın mezarıdır." demiş ya Stendhal, çok da tartışma konusu olmuştur bu konu. Öldürüyor mu öldürmüyor mu derken, her anlaşmanın bir süresi olduğu unutulur.

Anlaşmaların ne zaman sona ereceği bilinir. Bilinmezse kapitülasyonlara döner ki, herkes karşısındakini yağmalamaya başlar. Devletlerarası dostluk ilişkileri bile zaman içinde eprir.

Anlaşmalar dışında süresiz olan ne vardır diye sorarsanız "ölüm bizi ayırıncaya kadar" densede süresiz "belirsiz" tek anlaşma evliliktir.

Bu noktada şunu söylemek gerekir: "Müebbet hapis de sınırsızdır!"...

Üstelik bazı müebbetler zaman içinde bozulur... Öyle olmasa bile "iyi hal" hapishanede işe yarar her zaman. Ama evlilikte sürekli "iyi hal" sahibiyseniz, bir süre sonra ters işlemeye başlar, hep içerde kalırsınız...

Benjamin Franklin, "Sevmeden evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibi alçakça bir iştir. Aşksız evlilik, evliliksiz aşkı doğurur." sözünü niçin söylemiş?

İster âşık olduğunuz için, ister para gibi maddi sebepler, isterse özgürlük gibi çıkış arayışları için evlenilsin, "Evlenme davaya benzer; mutlaka memnun olmayan bir taraf vardır." demiş üstat Balzac.

Evlilikten memnun olmayan, kocalarından şikayet eden hep kadınlar gibi gözükse de, suçlular ve "mahkum"lar erkektir.

İşte size bir erkeğin evlilikteki zaman aşımı:

6. hafta: Seni seviyorum
6. ay: Tabii ki, seni seviyorum
6. yıl: Seni sevmesem çoktan çeker giderdim