Ezan Sesi üzerine...

Başka illerdeki ve yerleşim yerlerindeki durumu bilmiyorum ama  Didim ilçemizde özellikle son dönemlerde Ezan Sesi’nin şiddetinde önemli bir artış oldu… Ses yüksekliğini çevrenizde bulunan camilerden rahatlıkla hissediyorsunuz… Haliyle bu sesin yükseltilmesinin nedenlerini de merak ediyorsunuz… Sesin yükseltilmesi ezanı güzelleştirmediği gibi çok da rahatsız edici oluyor…

Çevre Kanununa göre, 65 Desibelin aşan sesler insan sağlığı için zararlı kabul ediliyor…  Yüksek ses ve gürültünün, işitme kayıplarının yanında, psikolojik sinir ve dolaşım sistemlerini etkileyerek çeşitli hastalıklara neden oluyor… Huzursuzluk, uykusuzluk ve konsantrasyon bozukluğu yaratıyor… Çalışma verimini azaltıyor… Düşünmeyi, öğrenmeyi, belleği olumsuz yönde etkilediğinden okul başarılarını da düşürüyor…

Müzikholler, diskolar, çeşitli eğlence yerleri, ulaşım araçları, fabrikalar, şantiyeler, atölyeler, hizmet binaları ve konutlardan kaynaklanan gürültüler 5237 Sayılı Çevre kanununa göre denetlenmesi gerekiyor…

İş Camilere gelince durum değişiyor…

Bu konuda geçmiş aylarda basına yansıyan haberler vardı…

Erzurum Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Nazım Aydın, Hacı Selim Efendi Camii’nden yapılan ezan yayınının ses şiddetinin yasal ve tıbbi limit olan 65 desibelin üzerinde olduğunu tespit ettirdi. Yapılan ölçümlerde camiden yapılan ezan yayınının 104 desibele yükseldiği belirlendi. Bunun üzerine Prof. Dr. Aydın, 5237 Sayılı Çevre Kanunu’nun 182 ve 184’üncü maddeleri kapsamında bu ses düzeyinin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmenliği’ne göre zararlı, Dünya Sağlık Örgütü ile Avrupa Birliği değerlerine göre ise tehlikeli olduğunu belirterek Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunu inceleyen Cumhuriyet Savcısı Yusuf Eraslan,”Ezanın gürültü olarak nitelendirilmesi mümkün değildir” görüşü ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi…

Bu karara göre, ezan sesinin desibeli – ses şiddeti- ne kadar yüksek olursa olsun suç ve kabahat olarak değerlendirilmemiş oluyor…

Prof.Dr. Aydın, suç duyurusunda; Ezanı gürültü olarak tanımlamıyor ama akademik kariyerli bir uzman olarak, belli bir ses hacminin üzerindeki sesin, kaynağı içeriği ne olursa olsun, hem fizyolojik hem de psikolojik rahatsızlar yaratacağını belirtiyor…

Biz her şeyde olduğu gibi bilimselliği, bilimi, sağlığımızı çoğu kez dini uygulamalara esir ediyoruz… Yüksek sesle okunan ezanın rahatsız ediciliğini göz ardı ediyoruz… Oysa ezanın minarelerden mikrofonsuz okunmasının dine daha uygun olduğunu din adamlarının önemli bir bölümü de savunuyor… Mikrofonla okunanın ezan olmadığı sadece sesin nakli olduğu, asıl sünnet olanın imamın minareye çıkıp ezanı mikrofonsuz okumasıdır deniliyor…

Didim’de; Ezan sesinin desibelinin çok yükseltildiğini düşünüyorum… Bunun öncelikle ezanın ruhuna aykırı olduğunu, Turizm kenti Didim’de de rahatsızlıklar yarattığını hissediyorum… Ezan sesinin yüksekliğinin 65 desibelin altına çekilmesinin hem ezanın ahengine, hem de toplum sağlığımıza önemli katkı sağlayacaktır…

Bu önemli konuya ilçemiz yetkililerinin duyarsız kalmayacağını umuyorum… İstediğimiz sadece Ezan sesinin belirtilen normal düzeye çekilerek güzelleştirilmesidir...