Facebook dedikoduları!

 Facebook, insandaki bütün güzel duyguları köreltiyor derlerdi de inanmazdım!

Şiir yazmaya kalkıyorum yazamıyorum!

Romanı yarım bıraktım! O da en heyecanlı yerinde!

Çayı bile ağız tadıyla içemiyorum! Unutuyorum soğuyor!

Arkadaşlarım da aynı!

Çoğu buradan zaten!

Ne güzel şiirler, ne güzel denemeler yazan arkadaşlar dut yemiş  bülbüle döndüler! Dut deyince

aklıma komşumuz Mustafa Abi geldi! Öğleden sonra tutturdu hadi gelin bizim dutu silkeleyelim de

altına düşen dutları yiyelim! Dedim Abi, sen inşaat mühendisisin; bulalım bir beton vibratörü,

bağlayalım ağaca, çalıştıralım, dutları böyle daha kolay silkeleriz! 

Kafası yattı. Bugün, yani cuma günü bu teknikle dut yiyeceğiz inşallah!

Milliyet Blog orijinli Facebook arkadaşlarım bana darılacaklar ama söylemeden edemeyeceğim bir

husus var!

Hepsi de Mevlanacı!

Kaç kez uyardım! Bir insanın bu kadar özlü söz söylemesi imkansızdır! Ya birilerinden çalmış bunları

ya da çakma Mevlanalar vardır dedim!

Ha, bir de Ömer Hayyam meselesi var! O da çok meşhur bizim cemaatta! 

Yahu bizim Hacı Murat Hacıoğlu bile Ömer Hayyamcı kesildi burada! Onu uyardım da!

" Bak kardeş, o Ömer bildiğin Ömerlerden değil! Şarapçının tekidir! Hadi diğerleri neyse de sana

yakışmaz onu paylaşmak!"

Nafile!

Arkadaşlar lütfen!

Elli beş yaşındaki adamın nasihat okumayla vaktini geçirmesi kadar hazin birşey olamaz!

Bu zamana kadar birşey öğrenememişse bırakın öğrenmesin!