Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '09

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Farkı fark eden yönetici (Yönetici Dostuma Mektuplar)

Sevgili dostum,

Bu mektubumda sana farklı olmanın önemini anlatmak istemekteyim . Farkı fark etmenin ne kadar değerli bir hazine olduğunu bu mektupla anlarsın.

Farklı olmak, bence hayatı dolu dolu yaşamak ve hayattan zevk almaktır . Sana şunu söylemek isterim ki , farklı olmak , farkı fark etmek her insanın harcı değildir . Gençler her ne kadar küpe takmak , saç uzatmakla farklı olduklarını zannetseler de benim anlatmak istediğim fark o değil . Bu fark yaşayışta , düşüncede ve uygulamada fark yaratmakta .

Canım dostum , genç yönetici Kardeşim ,

Yıllar önce farklı bir yönetici tanımıştım . Çok farklıydı . O kadar farklıydı ki , sen onu halkın içerisinde görsen sıradan , halktan bir insan sanırdın . Ama o kadar sevgi dolu , o kadar çalışkandı ki , farkını herkes fark ederdi . Bu farklı olmak sonradan onu hem ünlü , hem halkın sevgilisi yaptı . Onun hakkında filimler yapıldı . Çok sayıda kitaplar yazıldı . Onun göreve ilk başladığı zaman bu kadar sevileceğini belki kendisi bile tahmin edemezdi . Ama sonradan halkın içinde olanı halkın ne kadar sevdiğini de herkes anladı .

Can dostum,

Onu farklı yapan öncelikle “ Yaratılanı hoş gördüm, yaratandan ötürü” düsturu ile halka hizmeti , mevki ve makam sahiplerinden üstün görmesiydi . Köylü ile üst düzey yönetici arasında fark yoktu ona göre . İşletme Yönetimi ve Kamu yönetimi açısından da odacı ile genel müdür arasında da fark yoktur aslında bilimsel olarak . Ama uygulamada çok yönetici halk ile kendinden daha alt düzeydeki insanlarla arasına nerede ise duvar örmekte . Bu da farkı fark edemediklerini , okuduklarını anlayamadıklarını , ya da anlamak istemediklerini göstermekte . Burada sorun bilimde , yöntemde değil , onu anlamayan , uygulamayan işine gelmediği için hayata geçiremeyen yöneticinin sakat yönetim anlayışında . Senin farkı fark eden , sağlıklı düşünen ve İnsanı insan olduğu için değer veren ve bunu da davranışları ile gösteren insan olarak uygulamalı göstermen gerekmekte .

Canım kardeşim ,

Bir yönetici daha tanımıştım . Bu yönetici seçimle iş başına geldiğinden “ Küçük dağları ben yarattım” havasındaydı . Halkın içinde yaşayan yöneticileri sevmez , onları sürdürür , mağdur eder , gelecek gördüğü gençlere yardımcı olmazdı . Farkı fark edemeyen insan sanırdın ama aslında o farkı çok güzel fark ederdi ama ilerde yükselecek farkları asla istemezdi . Onları seviyor görünerek , onları başından savardı . Milleti başından savdığı zaman gücünün katlandığını zannederdi, ama gücün ilelebet elinde olmadığını anladığı zaman iş işten geçmişti .

Can dostum , sevgili yönetici Kardeşim ,

Zaman geçti devran döndü . Güç elden gitti . Farkı fark eden ama bu farkı “Aman başkaları yükselmesin, aman başkaları ilerlemesin , beni geçmesin , yılanın başını küçükken ezelim” düşünenleri halkta seçimlerde evlerine yolladılar . Yani güç halktadır . Güç insandadır . Halkı küstüren insanı halkımızda zaman gelir gücünü kullanarak sandığa gömer . Ya da baskı yaparak atanmışları da görevden aldırmasını bilir .

Can dostum sevgili yönetici Kardeşim ,

Sen yönetici olduğun yerde , çalışarak farklı olan , düşünerek farklı olan, yazarak farklı olan, okuyarak farklı olan , sanat öğrenerek farklı olan , spor yaparak farklı olan , insanları hakiki manada severek farklı olan insanları bularak onlardaki farkı geliştirmelerine yardımcı olmaya bak . Gücün yettiğince onların farklı olmasının artı değerler yarattığını ve bunun halka güç verdiğini söyleyerek , normalden daha başarılı olmuş olan insanları da halka , öğrencilere çalışanlara örnek göstermeyi unutma . Çalışanı ödüllendirerek , fark yaratana hak ettiği görevleri vererek farklı olanlara farka , gereken farkı vermen lazım . Fark edenleri fark etmeyenlerden ayırarak gereken destek farkını ver onlara . Onların bu farka ihtiyacı var çünkü.

Can dostum sevgili Kardeşim ,

Bir kampanyada , eskiden yöneticilik yapmış olanlar , yeniden o görevlere talip olurken “ Bizde fark var ” ve “ biz farklıyız “ diyerek afişler bastırmıştı . Ancak farklı olduklarına inandıramadıkları içinde kaybetmişlerdi . Çünkü kılık kıyafetleri ile yaşantıları tersti . Halka yolda selam vermeyen , buna üşenen adam kılık kıyafeti ile ne kadar samimi olduğunu gösterebilir ki sence . Bence hem kılık kıyafet hem de sözler ve davranışlar aynı olmalı . Sakal uzatarak , ben farklıyım diyerek , insanlardan farklı olduğunu ispatlamaya çalışan ama yöneteceği insanlara , en küçük selamı ve gülümsemeyi çok gören insanın farklılığına sence kim inanacak bana anlatır mısın ?

Can dostum sevgili Kardeşim ,

Hiç kimseyi küçümseme . Derler ki atalarımız “ Umulmadık taş baş yarar” veya “ Sinek küçüktür ama mide bulandırır” derler. Ola ki küçümsediğin insan , gün gelir seni küçümseyecek insan haline gelebilir . Gelemez dersen yanılırsın . Hiçbir güç insana ilelebet verilmez . Unutma ki bu dünya 46 sene hüküm süren Sultan Süleyman’a bile kalmadı .

Sevgili dostum ,

“Farkı fiyatı” diyerek fark yaratmanın esprisi de yapıldı zamanında . Senin farkın bilgini ve sevgini halkla paylaşmak olsun emi . Bunu candan dilerim . Senden bu anlattıklarımı ciddiye alarak uygulamanı dilerim.

Can dostum , sevgili yönetici Kardeşim ,

Farklı olmak engelli olmakla olabilir . Yaşlı olmakla olabilir, kadın olmakla olabilir . Hatta öğrenci olmakla da olabilir . Sen bu farkı görerek güçsüz insanlara gereken sevgi ve ilgiyi ver ki , zaman gelir de mevki ve makamlar elden gidince güçsüzlerin hayır duası seni manevi yönden güçlü yapar.

Can dostum , geleceğin büyük yöneticisi ,

Bazı insanlar vardır ki , güç hiç elden gitmeyecek gibi davranarak , farkı inatla fark etmemeye , güçsüze yardım etmemeye bakarlar . Halbuki , güç elden gidince isterse o önemsemediği insanlara en güzel payeleri verse de yaptığı hatayı düzeltemez.

Can dostum , sevgili Kardeşim,

Senin yaptığın iyilikler mutlaka karşılığını verecektir . Bak sana bir olay anlatayım. Zamanında bir yönetici , küçük yazılar yazan , yöneticiye kendi kararınca bir şeyler yollayan bir kızı çok sevmiş ve ona burslar vermiş . Herkes koskoca yöneticinin bir kıza bu kadar değer vermesine şaşırmışlar ama yönetici o kızı çok sevmiş işte. Farkı fark etmiş yani . Ona verdiği kitaplara “ Yarının büyük gazetecisine , yazarına.. “ diyerek imzalayarak kızı motive etmiş . Bu kız da bu farkı fark eden yöneticiyi kara çıkarmamış ve ünlü yazar olmuş . O yöneticiyi anlatan en güzel romanları o yazmış , onu anlatan filmlerin senaryosunu o yazmış .O küçük kız farkı yaratan olmuş. Onun arkasından halkın gözyaşı dökmesinde onun dokunaklı romanı etkili oldu . Bunu sakın unutmayarak farkı fark et ve destekle . Farkı görevdeyken fark et . Görev bitince fark edilen farklar sana fayda da sağlamaz zararda…

Can dostum sevgili yönetici ,

Gene bir yönetici bir genç ile ilgilenmiş . Onun gelişmesine destek olmuş . Burs bağlatmış. Sağlık sorunları olunca destek olmuş . Gün gelmiş , köşesine çekilmiş . Onun zamanında verdiği emekleri kötülemeye , görmemezlikten gelmeye başlamış halkın çoğu hizmetlerini unutarak . O yöneticinin destek verdiği o çocuk ortaya çıkmış gazetede bir yazı yazmış, televizyonda O eski yöneticiyi anlatan , o kadar güzel konuşma yapmış ki , eski yönetici göz yaşlarını tutamamış.Konuşmadan sonra o genci arayarak “ Sen beni mutlu ettin , seni fark etmeyen , fark etmek istemeyenler , seni fark ettikleri zaman bilmem neler olur” diye onu teselli etmiş .

Canım dostum ,

Bunlar hayal değil , gerçek hayat hikayeleri . Sana unutmayasın diyerek yazılı anlatmaktayım . Sen de anla, senden sonra gelecek olanlarda anlasın . Anlasın ki farkları fark etsinler farkındalık oluştursunlar , bilinçlensinler, bilinçlendirsinler.

Muhabbetle seni kucaklamaktayım.

Ağabeyin , dostun , farkı fark eden rehberin.

TURAN YALÇIN-TOKAT

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..