Farkında mısınız? Diyemiyorlar. Çünkü...

Hiç kimse, çıkıp da “milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde…” diye başlayan o hamasiyet kokan cümleyi’ kuramıyorlar.

Neden mi?

Çünkü bu ülkede, “milli birlik ve beraberlik” gibi değerler gereksiz şekilde söylene söylene tüketildi de ondandır.

Hiç kimse çıkıp da “şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak” diyemiyor.

Neden mi?

Otuz bin insanın kanı hep yerde kaldı da ondandır.

Uzun zamandır  “Vatan, millet, Sakarya edebiyatı” yapılmamaktadır.

Neden mi?

Çünkü bu halk eski halk değil, ölenlerin kendi çocukları olduğunun farkına vardılar.

“Vatan, millet, Sakarya edebiyatı”  yapanların çocuklarının askere girmediğini gördüler.

Artık savaş uçakları tarafından dağların bombalanması fazla heyecan yaratmıyor.

Neden mi?

Çünkü vatandaş yıllardır hep aynı şeylerin yapılmasına rağmen farklı sonuçlar alınmadığını görüyor.

Şehit cenazeleri geldikçe insanlarımız daha çok ülkeyi yönetenlere öfke duyuyorlar.

Neden mi?

Çünkü kanlı terör örgütü PKK’nın son on yıldan bu tarafa gittikçe güçlendiğini, verdikleri sözleri tutmamalarına rağmen yöneticilerimizin sessizliklerini koruduklarını ve önlem almadıklarını gördüler.

Artık hiçbir devlet yöneticisi şehit cenaze törenlerin de “vatan sağ olsun” diyemiyorlar.

Neden mi?

Çünkü insanımız “vatanın sağ olması kadar çocuklarının da sağ olmasını” istiyorlar.

Çünkü şehit cenazeleri hep fakirhanelerden çıkmaktadır.

Çünkü her şehit, ne çocukluğunu, ne gençliğini maddi sıkıntılar yüzünden yaşayamadan toprağa düşmüşlerdir.

Çünkü “sağ olsun” denilen vatanın imkânlarından, güzelliklerinden, cana can katan yaşamlarından, tatillerinden, tatil köylerinden, rezidanslarından, çok yıldızlı otellerinden, lüks arabalarından kısacası vatanın nimetlerinden hiçbir şehit ve şehit yakını yararlanmamıştır. Hayal bile edememişlerdir o yaşamları.

Bunların payına hep yokluk, hep ölüm düşmüştür.

Vatan elitler için yaşanılan yer, gariban çocukları için geniş mezarlıklar olmuştur.

Lütfen,oturduğunuz saraylardan, saray yavrusu evelerden, özel donanımlı evinizden, boğaza nazır yalılarınızdan, denizdeki yatlarınızdan, kurşungeçirmez arabalarınızdan, akşamları başını okşayarak sevdiğiniz çocuklarınızın yanında, tatil köylerinden, bir eliniz yağda bir eliniz baldayken ve savaş isterken, en azından “Vatan için evlatlarımızı feda etmeye hazırız" edebiyatı’ yapmayın;

Çünkü vicdanları ve gözü yaşlı şehit yakınlarını rahatsız edici bir his veriyorsunuz.

Savaş çığırtkanları bir daha “ kim ve kimler için savaş istediklerini” bir daha düşünsünler.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…