Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '09

 
Kategori
Sivil Toplum
 

FARKLI OLABİLMEK

Farklı davranabilmek olumlu olabilmeyi de, olumsuzluğu da içinde barındırır. O zaman bizlerin olumlu yönde farklı olmayı başarmamız gerekir. Olumlu yönde farklı davranabilmek için matematiksel anlamda analitik düşünebilmeyi başarmamız gerekir. Matematiksel anlamda analitik düşünebilmek için son derece kendimize özgü -ve tabi olması gereken- değer yargılarımızı bir kenara koyup somut ve sakin bir biçimde sadece neden sonuç ilişkilerine odaklanmamız gerekir. Neden sonuç ilişkilerine odaklanırsak o zaman öncelikleri nedenlere vermek zorundayız. Nedenler ortadan kaldırılmadan sonuçlar çözülemezler gerçeğini alfabenin ilk harfinin A olması gibi kafamıza kazıyabilmeliyiz. Nedenleri irdelerken elimizde olmayan, bizim var etmediğimiz ve bizden önce de sonra da var olacak -olması gereken- fiziksel gerçekleri gözden ırak tutmamayı öğrenmeliyiz. Analitik düşünebilen bir insanın her konuda aynı düşünce sistematiğini yürütmesi gerektiğini de varsaymak zorundayız.

Şimdi sayın okurlar bu kadar uzun bir girişten sonra eğer yürüttüğüm mantıkta bir hata yok ise neden ülkemiz insanının ve doğal olarak bu insan içinden çıkan kurum ve kuruluşların umutsuz vakıa olduğunu çeşitli sorunlarımızı kısaca masaya yatırarak tartışalım. Ve sonra bu tartıştığımız olaylar içerisinde şu aralar çok gündemimizde olan CHP' nin farklı bir projesi var mı siz düşünün ve varsa bana anımsatın lütfen.

Örneğin Türkiye dahil olmak üzere herhangi bir ülkede trafik sorunu diye bir sorun olabilirmi düşünelim. Evet trafik hiç kendi kendine bir sorun olur mu? Yoksa trafik sorunu dediğimiz şey aslında başka nedenlerin bir sonucu mudur? Eğer sonuç ise neden ortadan kalkmadan sonuç ortadan kalkar mı?

Örneğin fiziksel sınırları değişemeyecek -değişmemesi de gereken- bir İstanbul, nicelik ve nitelik olarak bu insan yapısı ve doğal olarak onun davranış tarzı ile dolar ise trafik sorunu dediğiniz şeyin hangi imar faaliyeti ile çözülmesini bekleyebiliriz. Unutmayın yapabileceğimiz köprünün maximum eni İstanbul boğazının boyu kadardır. Bir de asma kat çıkarsınız belki. O zaman olumlu anlamda farklı düşünce tarzı yine yapmayı mı önermeye devam etmektir -ki bizzat Sn. Kılıçdaroğlu devam edeceğini söyledi- yoksa oy kayıplarına razı olup İstanbul üzerindeki insan faktöründen kaynaklanan etkinin nasıl yok edileceğini mi anlatmaktır. Yani nasıl İstanbul' da yaşayan insan sayısını azaltacağız, nasıl azalan insanların davranış yapılarını değiştireceğiz, nasıl bu uzun vadeli süreç işlerken kısa vadede yol köprü yapmadan trafik akışını hızlandıracağız, bunlar için düşünüp, proje hazırlayıp anlatmaya çalışmamız - anlamak istenilmese de- gerekmiyor mu?

Farklılık üzerine yazmaya devam edeceğim somut olaylarla.
 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..