Farklı yaşamlar... ama en güzeli kendi yaşadıklarımız

Ne çok zengin olursan ol ne kadar kaliteli yaşarsan yaşa yada ne çok paran olursa olsun yapacakların hep sınırlı yaşamın boyunca.. Yoğun çalışma hayatımda televizyon izlemek en son sıradadır benim için..Kim ne yapmış nerede ne olmuş iş yerimde arkadaşlarım konuşurken kulak misafiri olurum sadece dinlerim ama yorumsuzumdur. İbrahim tatlıses ‘e yapılan saldırı, yada Deniz Sekinin suya hapsettim şarkısının gündemi dolduran konuşmalardırki benide fazlaca ilgilendirmez. Geçen gün yogun çalışma tempomda artık dinlenmem gerektiginin sinyallerini alıp bir iş günü raporumla evimde tüm gün uyumak istedim. Farklı yaşamlar olsada aslında hep aynı duygularla yaşıyoruz.Farklı yaşamlarda birileri hüznü yaşarken birileride çok şanslı yaşıyor hayatı. Uzun zamandır kendime ayıramadıgım zamanın tadını çıkarmak istedim . Evimi çok seviyorum ve evimde vakit geçirmek bana huzur veriyor.koltugumda uzanmış üstümde battaniyem, televizyonumun karşısında kanal geziyorum. 

Gündüz programlarının hiç biri benim ilgimi çekmiyor. Sonunda bir kanal seçiyorum eğlenceli geliyor ilk bakışta , evlilik programı Zuhal Topal’ın sundugu, espirilerini güzel buldugum .Her insanın gülmeye ihtiyacı var aslında.. Bir bayan, gözünde gözlükleri hanım hanımcık İzmir’ den katılıyor programa . kendinden bahsetmeye başlıyor neşem hüzne dönünüveriyor, farklı bir yaşam hemde en acısından babasını hiç hatırlamıyor engelli bir erkek kardeşe bakıyor yıllarca ve 2 yıl öncesinde kaybediyor kardeşini annesi hiç bir zaman sevmemiş kızını tek neden ‘’ben babama benziyorum ‘’demesi hem Zuhal Topal’ı hem dinleyenleri şaşkına çeviriyor bir anne nasıl olurda ayrıldıgı eşine çocugu benziyor diye sevmez! Devam ediyor bayan ‘’çok büyük bir ameliyat geçirdim ve sol gözümü kaybettim diğer gözümde fazla görmediginden gözlükle çıktım karşınıza. 200metre karelik bir evde annemle hiç konuşmadan yaşarız. Artık 41 yaşımdayım ve bende mutlu olmak beni seven birilerinin oldugunu hissetmek istiyorum evlenip yuva kurmak istiyorum aslında sevilmek istiyorum’’ 

Farklı hayatlar; uzun süredir izleme fırsatım olmayan televizyonda neler duydum. Toplum olarak ne kadar bencil olmaya başlamışız biz nereye gidiyoruz.(?) Eski örf adetlerimize ne oldu(?) insanlar çogaldıkca yanlızlıklarda çogaldı sevgi sözcüklerinin asıllarıda yok olmaya yüz tuttu.. Farklı hayatlar ; bir İbrahim Tatlıses mesela, neyin hırsıydı eşini bacagından vurduracak kadar.Neyin hırsı bu kadar neyin ispatı sonuçta bir avuç toprak olup gidilecek.ve sonunda kendi yaşadıkları. Deniz Seki’nin yaşadıgı yasak aşkı, bu denli tutku neydi? Bir ailenin bölünmesine izin verecek kadar. Sonrasında arkada bıraktıgı izler ....suya hapsetmekmiydi yasak aşktan geriye kalan... Yüzlerce sanatcının farklı hayatları ama sonuç hep aynı farklı hayatlardan sıradan bir bayanın evlilik programındaki sevilme çagrısı. Düşündüm sadece düşündüm...ben herkezden çok şanslı oldugum için yaradanıma bir kez daha şükrettim. Hırs dolu zengin bir yaşamım olmadıgı için şükrettim, yasak bir aşkın içinde suda hapsolmadıgım için şükrettim ve en önemlisi 40 yaşında olamın ve hala annem tarafından çok sevildigim için şükrettim.. Ve sevilmek yerine ben sevdigim için şükrettim... Farklı hayatların içinde benim yerimin çok farklı olmasına sevindim..