Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '06

 
Kategori
Pratik Bilgiler
 

Fasulyenin değerli faydaları

Fasulyenin değerli faydaları
 

On beşli yaşlarımın anılarındadır o soru… Adalı diye bir balıkçıdan duymuştum. Önümde koca Akdeniz, Atlantik okyanusu gibi dururdu. Zaten ufka baktığında o yiğit mavilikten başka bir şey görmüyorsan, ha Pasifik, ha Akdeniz, ne fark eder ki.

Kekemeydi Adalı. Konuşmayı seven kekemelerden di. Rıhtımda eski sandıkları yakar, közlere patatesleri atar, kâğıda sarılı tuzlara bandırarak yerdi.

Közden çıkan patatesleri insanların söylemek istedikleri sözlere benzetirdim, ne kadar soğuduğunu sansanız da içlerinde bir alevi saklarlardı hep. Patates sadece şarabı içmenin hazzını arttırırdı ve alevli alevli anlatırken ama hep geçmişten gelen hikâyeleri anlatırken, ağızlardan tükürüklerle saçılır, anlatılan hikâyelerin heyecanını arttırırdı.

Akdeniz’in bütün kirli sakallı balıkçıları, Chars Bukowski’ nin bir gece önceden yarılanmış şaraplarını içerdi.

Hiç aşık olmazlardı. Askerlik çağlarındayken bir kızı kafalarına takar ve kaçırırlardı. Belki daha sonra âşık olurlardı. Hiçbir zaman yeteri kadar balık avlayamazlardı. O yüzden kaçırırlardı kızları ve aşık olabilecek kadar güven duymazlardı hayata…

Meltem, poyraz, gündoğu ve karayel… Akdeniz denilen meydanda bir türlü yenişemeden çarpışırlardı. Yenilen hep kirli sakallılardı.

Ben sübyeyi kalamardan daha çok severim. Eti biraz daha serttir ama daha lezzetlidir. Hele sabaha karşı, şarap mahmurluğuyla kazınan mideye ne de iyi gelir. Fırına gitmelisin önce, sıcak somun kokusunu içine çekip açlığını azdırmalısın. O an o koku, eteklerini sıvayarak çello çalan bir kadına benzer. Fırıncıyla sohbet etmelisin biraz, zaten sübyeleri gördüğünde fırına atacaktır.

İnsanın içindeki acı nasıl çıkar? İlk kez Adalıdan duydum bu soruyu. Münasebetsizce dolaştı yıllarımın içinde, ne zaman gülüşsem, hınzır bir kramp gibi beynime girdi. Ne zaman sevişsem hançer gibi kalbime…

Mayası hüzündür kiminin. Yapacak bir şey yoktur. Bozuktur, arızalıdır, yanıktır. Yıllarca koşar bir sorunun ardından. Elinde olsa birkaç ömrü harcar. İnsanın içindeki hüzün nasıl açığa çıkar…

 
Toplam blog
: 153
: 1481
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Tıka basa dolu bir adam değilim. Balığı gördüysem derine inerim. Uzun süre gölgede kalamam. Okuru..