Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '13

 
Kategori
Futbol
 

Fatih Terim mumla aranır

Galatasaray’ın bu sene rakiplerini korkutan bazı özellikleri vardı. Güçlü kadro, oturmuş sistem ve en önemlisi Fatih Terim.

Fatih Terim’in tüm spor kamuoyunun hayranlıkla izlediği bir beyefendi olduğunu söylemek zor. Fakat bu, onun Türkiye’nin en başarılı ve en iyi teknik direktörü olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Eğer onca yanlışına karşın Fatih Terim bu ülkede bir numara ise bu, ondan ziyade onu geçemeyenlerin sorunu.

Bu teşhisten sonra Galatasaray yönetiminin aldığı ani kararı tekrar düşünürsek, ortaya “bindiği dalı kesmek” deyiminin anlamını hatırlatan bir tablo çıkıyor.

Ülkemizde maalesef kulüpler çok kötü yönetiliyor ve en kötü yönetilenler de en büyük olanlar. Ünal Aysal başkanlık koltuğuna oturduğu ilk günden beri Galatasaray’ı “patron” edası ile ve sahip olduğu şirketlerden farksız bir şekilde yönetiyor. Fakat ikisinin de yönetim kurulu başkanı olsanız dahi şirket ile spor kulübü arasında ufak bir fark var; şirketin sahibi olabilirsiniz ama kulübün değil.

Galatasaray yönetiminin yaptığı yanlışın altını daha net çizebilmek için bu farkları biraz daha gün yüzüne çıkarmakta fayda var; mesela “takım” kavramından başlanabilir. Yeşil sahadaki on bir adama ekip veya grup değil de takım denmesinin bir anlamı var. Zira onlar bir amaç uğruna bir araya gelmiş, birbirlerinin eksikliklerini tamamlamakla yükümlü ve biri olmadan diğerinin olamayacağı bireylerden kurulu bir bünye. Dolayısıyla şirket çalışanlarından ziyadesiyle farklı. Bu takımın başındaki adam ise o bünyeyi oluşturan her bireyden sorumlu ve onlara adeta bir hamur gibi şekil veren bir beyin ki o da bir şirket genel müdürü ile kıyas dahi kabul etmez.

Hâl böyle olunca futbolculara işçi, teknik direktöre de usta başı muamelesi yapmak abesle iştigal. Zira bir fabrikada müdürü değiştirirseniz çıkan ürünlerin kalitesi ve miktarı bundan sınırlı ölçüde etkilenir ancak bir takımın teknik direktörünü değiştirirseniz bu değişimin sonuçlarının sınırı yoktur; en yakın örnek: milli takım.

Bugün kafalardaki en büyük soru Fatih Terim’in neden kovulduğu ve buna Galatasaray yönetiminin verdiği yanıtın anlamı da şu: “kimse Galatasaray’dan büyük değil.” Bu cümle elbette doğru ama sanırım yönetim kurulundakiler için de geçerli.

Galatasaray yöneticilerinin kulübün sahip olduğu “gelenek ve görenekler” vurgusu da Fatih Terim’in gönderiliş şekli düşünüldüğünde inandırıcılıktan oldukça uzak.

Velhasıl her takımın bir teknik direktörü var. Bunlardan bazıları kulübüne son derece profesyonel,  bazılarının kulübüne sıkı sıkıya bağlı, bazıları oldukça başarılı vs. Fakat çok az teknik adam tüm bu özelliklere sahip ve Fatih Terim bu az adamlardan biri; kısaca biçilmiş kaftandı.

Bundan sonra Fatih Terim Galatasaray’dan daha iyisini bulabilir ama Galatasaray için aynısını söylemek kolay değil; en azından kısa vadede. 

can.nizamoglu@gmail.com

Twitter:_acn_

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..