Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '07

 
Kategori
Coğrafya
 

Fay hattı

Fay hattı
 

Ülkelerin özel coğrafi konumları onların kaderi gibidir. Kimi ülke barışın hüküm sürdüğü sorunsuz coğrafyada yer alırken Türkiye gibi kimi ülkeler yüzyıllardan bu yana devam eden sorunlarla bugünde uğraşmak zorundadırlar. Müslüman ve Hıristiyan kültürlerinin karşılaşma alanında yer alması Türkiye’nin yaşadığı güvenlik sorunlarının temel nedenidir. Doğu dan ve güneyden adeta ateş çemberiyle çevrilmiş durumdadır.

Kafkaslardaki kültürel çeşitlilik, diğer devletlerin nüfuz ve çıkar çatışmaları bu coğrafyada bugünde kavganın devamına neden olmaktadır. Rus-Çeçen savaşı devam etmesine karşılık Irak işgalinin gölgesinde kaldığından gündem oluşturmamaktadır. Gürcistan’daki ayrılıkçı hareket durulmuş değildir. Sorunlu komşumuz Ermenistan aynı zamanda işgalci olmasına karşın batının desteği ile şımartıldığından mağdur rolünü oynamaya devam etmektedir. Azeri toprağı olan ve ülkenin %20 kadarını oluşturan Karabağ bugün Ermeni işgali altındadır. Ermenistan bu işgali Rusların desteği ile gerçekleştirmiştir. Bu büyük işgal sorunu uluslar arası arenada gündeme bile gelmemektedir. Oysa Ermenistan yöneticileri ve diaspora 1915’deki tehcir hareketinin soykırım olduğunu öne sürerek hem ülkelerinde seçim kazanabilmekte hem de uluslar arası alanda Türkiye’yi zor durumlara düşürebilmektedirler. Bir çok ülke sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayabilecek düzenlemeler yapabilmiştir. Üstelik sözde soykırım başta ABD olmak üzere gerekli görüldüğünde ısıtılıp gündeme getirilebilmektedir. İşgalci Ermenistan’ın Türkiye’den toprak taleplerini unutmamak gerekir. Bu ülkede Türk düşmanlığı öğretisi daha ilkokul sıralarında başlamaktadır. Rusya’nın Kafkasları nüfuz alanı olarak görerek kontrol etme isteği var olan sorunları derinleştirmektedir.

Doğu komşumuz İran öteden beri durulmamış, bugünde Dünya’nın tepkisini üzerine çekmeyi başarabilmiştir. Din kutuplaşmasının ve çatışmalarının şiddetlenerek arttığı bu dönemde İslam dünyasına liderlik etme iddiasını sürdürmektedir. Nükleer Silahlara sahip olma isteği, uluslar arası terörizme destek verdiği iddiaları başta ABD ve destekçilerinin hedefindeki ülke konumuna getirmiştir İran’ı. ABD’nin İran’ı vurma planları yaptığı herkesçe bilinmektedir. Bu süreçte bu ülke ile çeşitli anlaşmalar yapan Türkiye’yi zor günler beklemektedir.

İç savaşın tüm şiddetiyle sürdüğü işgal altındaki Irak’ın geleceği ile ilgili en ufak bir umut ışığı yok. İşgal günlerinde Iraklıların davulla zurnayla karşıladıkları ABD askerleri artık yok edilmesi gereken düşmandır. Fiilen üç parçaya bölünmüş Irak’ın bu durumu işgalci gücün temsilciler meclisinin aldığı kararla resmiyet kazanacaktır. Bu karar terör ve iç savaşı derinleştirmekten başka işe yaramayacaktır. Irak’ın kuzey bölgesindeki sözde kürdistan yönetimi yaptığı açıklamalarla pkk terörünün hamisi olduklarını itiraf ederek düşmanca tavırlarını sürdürebilmektedir. Türkiye sürekli terör üreten bu bölge için karar alıp uygulayabilmelidir.

İsrail-Filistin çatışmaları hız kesmeden sürerken yeni ve daha tehlikeli boyuta girmiştir. İsrail, ABD ile birlikte Hamas’ın kontrolündeki Gazze’yi düşman toprağı ilan edip ablukaya almıştır. Suriye-İsrail gerginliği çatışma düzeyine yükselmiş, İsrail’in attığı füzeler Türkiye sınırlarına düşebilmiştir. Lübnan’daki karışıklık Suriye ve İsrail’in zaman zaman müdahalesiyle hız kazanmaktadır. Tüm bunlar Akdeniz’in doğusunda da barış umutlarının azaldığının göstergesidir.

Kısaca Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimiyle olan anlaşmazlıkları saymazsak Türkiye Asya’dan çetin sorunlarla çevrilidir. Bu sorunlarla baş edebilmek, halkımızın özlemini duyduğu huzur ve refah için gerçekçi, aktif politikalar üretilmelidir.

 
Toplam blog
: 165
: 3919
Kayıt tarihi
: 25.08.07
 
 

Samsun Terme Şuvayip Köyü'nde doğmuşum. İlk ve ortaokulu Terme'de, lise öğrenimimi Ünye'de tamala..