Fener'e Şanssız Kura

Fenerbahçe tarihinde altıncı kez Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya hak kazandı ama ilk defa bu sene kura çekiminde üçüncü torbadaydı. Her ne kadar bu durum en azından gruptaki bir takımın Fenerbahçe’nin dişine göre olması beklentilerini artırsa da son torbadan Ukrayna tamsilcisi D.Kiev’in çıkması kuranın sarı lacivertliler adına şanssız olarak nitelenmesine yetiyor. Zira üçüncü torbadan kuraya katılan bir takım ilk iki torbadan gelecek takımları beğenmeme lüksü yok ancak bir alt torbada Rum temsilcisi Anorthosis, Belarus’un ŞL’deki ilk temsilcisi Bate, hatta Rumen Cluj varken bu gruptan güçlü D.Kiev’in gelmesi bir anlamda Fenerbahçe’nin muhtemel UEFA Kupası garantisinin de elinden alınması anlamına geliyor.

Fenerbahçe Grupta Ne Yapar?

Konu geçen sene ŞL’de çeyrek final oynayan ancak bu yıl Partizan’ı geçerken müthiş zorlanan bir Fenerbahçe olunca sarı lacivertlilerin grupta nasıl bir performans göstereceğini kestirmek neredeyse imkansız. Takımlara kağıt üzerinde bakıldığında grupta Arsenal ve Porto’nun gerek kadroları gerekse sistemleri itibariyle Fenerbahçe’ye puan vermeyecek güçte ve D.Kiev maçlarının da başabaş geçmeye namzet oldukları görünüyor. Hal böyle olunca Fenerbahçe’nin grupta başarılı olması kendi gücü ve arzusunun yanı sıra ister istemez rakiplerin performansına da bağlı demek hiç de yanlış olmaz.

Arsenal’in en büyük kozu tam 12 senedir takımın başında olan teknik direktör Arsène Wenger. Bana kalırsa en az Mourinho ya da Ferguson kadar önemli bir futbol adamı olan Fransız teknik adam yıllardır genç ama yetenekli oyuncuları kendi taktikleri ile yoğurarak hem Premier Lig’in diğer büyükleri M.United, Chelsea ve Liverpool ile mücadele etmeye hem de Avrupa’da ses getirmeye devam ediyor. Yaş ortalaması sadece 22.5 olan kırmızı beyazlılar bu sene Flamini, Hleb ve Gilberto Silva’yı kaybetti ama Nasri ve Silvestre transferleri ile en az geçen seneki kadar güçlü.

Milliyet Taktik gazetesindeki görevim nedeniyle yakından takip ettiğim takımlardan biri olan Porto’da bu sene yaşanan gelişmeler aslında Fenerbahçe için umut verici. Zira defansın bel kemiği olan Bosingwa, golcü Postiga ve klasik ön libero Assunçao başta olmak üzere bir çok oyuncusunu kaybeden mavi beyazlılarda Quaresma’nın da Inter’e transferinin eli kulağında olduğu söyleniyor. Takıma kazandırılan oyuncular arasında ise en göze çarpan isim Brezilyalı Hulk. Kısacası bu sene Fenerbahçe geçen sene Beşiktaş’ın karşısına çıktığından daha makul bir Porto ile mücadele edecek.

Ne tesadüf ki iki sene önce Zico Fenerbahçe’nin başına geldiğinde ilk ciddi sınavını D.Kiev karşısında vermiş ve maalesef başarısız olmuştu. Bu itibarla hem sahip olduğu futbolcular hem de genel yapısı itibariyle temsilcimizden alt sıralarda bulunan ancak her şeye karşın yükselen Ukrayna futbolunun önemli temsilcilerinden biri olan Kiev ekibi karşısında Fenerbahçe’nin çiçeği burnunda teknik direktörü Aragones’in nasıl bir sonuç elde edeceği Zico-Aragones kıyaslamasında belirleyici olacaktır.

Velhasıl kuraya ilk kez üçüncü torbadan katılan Fenerbahçe’nin daha makul bir dördüncü torba takımı ile eşleşme olanağı varken grubunun geçen sene ŞL’ye katılmış takımlardan oluşması temsilcimiz adına şanssızlık. Fenerbahçe’nin bu gruptan çıkma şansı elbette var ancak oynanacak altı maçtan puan alamamak da olasılıklar arasında. Sarı lacivertliler için en olumlu tablo mevcut futbolcuların form kazanmaları, Josico ve sakat oyuncuların takıma en kısa zamanda ama uyumlu bir şekilde dahil olmaları ve elbette rakiplerin Fenerbahçe karşısında vasatın üzerine çıkmamaları olacaktır.