Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '09

 
Kategori
Futbol
 

Fener ışığını yaktı

Fener ışığını yaktı
 

www.radikal.com.tr


Öncelikle bu maçta şunun altını iyi çizmek gerekir ki, Fenerbahçe daha önce de Kadıköy’de 10 kişi kalan rakiplerle maç yapmıştı ama hiçbir maçın sonunda bu şekilde beğeni toplamamış, bu şekilde organize pas atakları içinde bulunmamış, bu kadar çok gol pozisyonu içine girmemiş, taraftara keyif verdiği bir oyun ortaya koymamıştı. Dolayısıyla bunu bir tarafa koymamız gerekir.

İkinci nokta bu maçta Fenerbahçe’nin kendi yarı alanında al gülüm ver gülüm paslarını değil daha dikine oyunu tercih etmesi de oyunu güzelleştiren bir başka faktördü.

Futbol basit bir oyundur denir. Sezon başından beri ağlayarak yazdığım Alex saplantısından geri adım attığından dolayı da Dede’yi tebrik ediyorum. İşte Alex gerçeği budur. Alex’i ne zaman rakip ceza sahasının önüne çekerseniz Alex mutlaka o maçın sonunda ya gol atar ya da asistiyle gol attırır. Alex’in istatistikleri ortadadır. Alex’in yaptıkları yapacaklarının da teminatıdır. Alex tüm bunları Alex’ken yapmıştır. Ondan Marco yaratmaya kalkışırsanız o zaman o Alex, Alex olmaz zaten… O zaman da onu taraftarın önüne atmış olursunuz.

Aragones sezonun ikinci yarısına Alex’i burada başlatacaksa ve iyileşen Semih’le birlikte ve form tutan Deivid’le birlikte özlediğimiz Fenerbahçe’ye daha kolay kavuşacağız demektir.

Bir diğer konu ise Alex’i o bölgeye çektiğimiz zaman Guiza’nın da daha yaratıcı bir oyun içinde ve yalnızlıktan kurtulan bir görüntüde olduğunu gördük nihayet. Her ne kadar son vuruşları tam yapamasa da Alex’e verdiği müthiş Alexvari pasla kaliteli bir ayak olduğunu göstermiş oldu. Maç içerisinde birden çok Guiza Alex paslaşmalarını gördük ki, ilk gol tam anlamıyla futbolseverlerin gözünün pasının silindiği bir gol oldu. Alex’den müthiş bir araya koşu, Guiza’dan muhteşem bir Alexvari ara pas ve Alex’in de kaleciyi yatırıp golü atması… Duran topların dışında bu tip organizasyonlarla atılan golleri özlüyoruz ve bu goller bu soğuk havada stada gelen taraftara futbol keyfi sunuyor.

Bunun dışında yine daha önceleri söylediğim bir konunun da teyidi oldu bu maç. Kazım’ın olmadığı bir maç seyrettik bu akşam ve Kazım’ın olmadığı bir maçta Deivid’in ne kadar hücuma faydalı olduğunun yanında asıl önemli olan Gökhan’ın da Kazım’sız ne kadar faydalı bir oyun çıkarttığını ve eski Gökhan gibi çıkışlar sunduğunu gördük. Sonuçta Gökhan’ın önünde Deivid olduğu sürece Gökhan’ın eski Gökhan gibi olacağını söyleyebiliriz.

Bir başka beğenilen konu ise Aragones’in Deniz ve Önder değişiklikleriyle onları da takıma kazandırması açısından doğru tercihler olduğuydu. Yani Dede bu maçta Josico, Kazım, Burak veya Maldonado, Ali Bilgin gibi "bildik" yedeklere değil daha doğru isimlere forma vererek yeni mesajlar sunmuş oldu. Özellikle Deniz sonradan görev aldığı tüm maçlarda Fenerbahçe’nin 2 yabancı kontenjanını boşa çıkarmayı başaran oyuncu olduğunu göstermiş oldu. Önder’de hem Lugano-Edu ikilisine hem de Gökhan’a alternatif isim olduğunu bir kez daha göstermiş oldu ki, kulübenin sağlam olması için kazanılması gereken isimlerdir bunlar.

Bu anlamada Fenerbahçe ikinci yarıya yeni transferleri, iyileşmiş Semih’i, forma girmiş Deivid ve Emre'si ile ve her şeyden önce kazanılmış Alex’iyle daha başarılı ve daha iddialı olacağını gördük.

Fortis kupa maçlarını gol yemeden çıkan ve tüm rakiplerine saygı duyup ciddiye alarak oynayan futbolcuları ve bu ciddiyeti takıma veren Aragones’i de kutlamak gerek. (Babacanı'da parantez içinde kutluyorum.Aferin Volkan)

Bugün Fenerbahçe’yi beğendik. Darısı Trabzon maçında...


Ahmet ÇELİKSÜNGÜ
18 Ocak 2009

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..