Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe - Beşiktaş maçının sonucunu belirleyecek kader anı...

Fenerbahçe - Beşiktaş maçının sonucunu belirleyecek kader anı...
 

Fenerbahçe - Porto maçının bir takım kırılma anları vardı. Örneğin daha ilk on dakika içinde sağ taraftan gelen ortaya Alex'in sağ ayağı ile vurup topu havaya dikmesi maçın kader dakikasıydı Fenerbahçe için. Sonra Yasin'in akıl almaz hataları sonucu ortaya çıkan bir serbest vuruş, Porto'nun golüne dönüştü.

Fenerbahçe Porto'nun golüne kadar sahada çok hakim bir rol oynuyordu. Filmi biraz daha geriye saralım; Galatasaray maçına kadar gidelim. Selçuk'un beraberlik sayısının ne kadar akıl almaz bir boşluktan geçerek kaleye girdiğini anımsayalım. O gol olmasa belki de Fenerbahçe maçı o kadar rahat kazanamayabilirdi.

Nereye varmaya çalışıyoruz?

Beşiktaş maçları, Fenerbahçe için hep kader anlarıyla kaybettiği hatıralarla doludur.

Rıza Çalımbaylı Beşiktaş'ın akıl almaz bir mücadele sonucu Fenerbahçe'yi Kadıköy'de 4-3 yendiği maç çok tazedir. O maçın ilk yirmi dakikasında farkın 3-0 Fenerbahçe lehine olmaması tamamen şanstı.

Fenerbahçe bu sene kader anlarıyla yaşıyor; kazanıyor ya da kaybediyor.

Güiza - Nobre faktörünün etkisi

Fenerbahçe'nin kadro yapısı buna çok uygun bir hale geldi. Örneğin sırf bu maç için bir Güiza - Nobre değişkliği yapma alternatifimiz olsaydı; Fenerbahçe'nin gol atma şansının % 60 daha fazla olduğunu iddia edebilirdim. Bu Nobre'nin girdiği gol pozisyonlarını değerlendirmede, Güiza'dan çok daha yetenekli olduğunu söylemek demektir. Fenerbahçe'nın sadece Güiza'dan kaynaklanan bir kader anı sorunu da var. Porto maçında 6 pas çizgisi üzerinde topu kale yerine dışarı atması tam bir Güiza tarzıydı. Nobre o pozisyonlarda doğru vuruş yapabiliyor.

Güiza - Deivid forvet hattı değişikliği

Deivid, Fenerbahçe'ye ikinci forvet olarak alındı. Hatırlayalım; Zico Fenerbahçe'yi çift forvetli oynatıyordu ve Fenerbahçe o süreçte çok puan kaybetmişti. Zico kısa sürede hatasını anladı tek forvete döndü, Deivid kenara çekildi; sonra da orta sahada oynayabileceği keşfedildi. Geçen sene Fenerbahçe'nin Semih'le birlikte parlayan yıldızı oldu. Deivid, Fenerbahçe'ye alışma süresini tamamladı, kendisini de artık ispat etti. Şimdi Güiza aynı durumda. Bu da çok büyük bir gerilim yaratıyor ve Fenerbahçe büyük zarar görüyor. Deivid'in forvet hattında denenmesi, Semih'in ilk yarıyı kapattığı haberi ile birlikte ciddi ciddi düşünülmesi gereken bir alternatiftir. Deivid'in güçsüzlüğü, orta sahada ciddi bir sıkıntı yarattığından forvet oynaması Fenerbahçe'ye belki de aradığı golcüyü bile kazandırabilir. Güiza da psikolojik olarak dinlenmiş olur.

Mustafa Denizli'nin silahı; sabır!

Mustafa Denizli sanırım Beşiktaş'ın başına geçtiği günden bu yana bu maçı bekliyor. Çünkü Fenerbahçe onun için yarım kalmış bir aşk hikayesi ve ne kadar Beşiktaşlı olduğunu iddia etse de Fenerbahçe'den ayrılış şekli ya da hesaplarının yarım kalması herşey bu maça onu başka hazırlıyor. Mustafa Denizli mutlak suretle bu maçı kazanmaya; Şükrü Saraçoğlu'na nasıl bir deha olduğunu göstermek üzere geliyor.

Bunu nasıl yapacak?

Çok basit; Avrupa Yakası'nda Şahika Koçaslanlı'nın meşhur sözüyle;

"Seni sabrımla döverim."

Eğer ben Mustafa Denizli'yi tanıyorsam; onun büyük maçları nasıl algıladığını ve taktik kurgu ile çıktığını az buçuk biliyorsam, Mustafa Denizli'nin orta saha ve defansif yönü ağırlıklı kadrosuyla sahaya çıkacağını, ilk yarı maçı kilitledikten ve Fenerbahçe'yi durdurduktan sonra 65. dakikadan sonra yapacağı değişikliklerle maçı çevirmeye çalışacağını söyleyebiliriz. Ben Beşiktaş'tan hücum ağırlıklı bir taktik beklemiyorum. Üstelik Fenerbahçe tam da Mustafa Denizli'nin istediği karakterde top oynuyor. Hele bu senenin alışkanlığı olmuş maça yenik başlama repliğini tekrar ederse, Mustafa Denizli sahanın kenarında muzaffer bir kumandana bile dönüşebilir.

Aragones'in silahı var mı?

Açıkçası varsa da şu an ben bilmiyorum ya da tahmin edemiyorum. Tanımaya çalışıyorum. Zaten taktiksel olarak bir değişiklik yapma şansı da cesareti de yok. Maça Kazım'la başlayacaktır. Birileri onun kulağına İbrahim Üzülmez'in Fenerbahçe fobisinden söz etmeyi akıl eder ve bunun için de en uygun adamın Kazım olduğu anlatırsa bence Colin Kazım da bu rolü çok da iyi oynar ve İbrahim Üzülmez'i oyundan düşürüp, Mustafa Denizli'nin oyun planını daha maçın ilk devresinde bitirebilir.

Fenerbahçe'nin kanatları mutlak suretle çalışmalıdır. Porto maçında söz ettim, Fenerbahçe'nin iki kanat oyuncusu Gökhan ve Carlos aynen 3 - 5 - 2 taktiği oynar gibi 100 metre çizgisinde gidip gelebiliyor. Bu çok pozitif bir özellik. Gökhan - Kazım ikilisi her ne kadar bomba da olsa; Beşiktaş'ın sol tarafını dağıtabilir.

Duran toplar eskisi gibi kullanılmalıdır.

Fenerbahçe Daum zamanından beri duran topları nasıl kullanıyordu? Fenerbahçe rakip alanın herhangi bölgesinde bir serbest vuruş kazanırsa, ailece ceza sahasına kümelenip, Alex'in bitirici ortası ile gol buluyordu. Roberto Carlos'tan sonra bu değişti. Fenerbahçe Roberto Carlos'a bir jenerik golü attırmadan da eskisi gibi duran top kullanamayacak görünüyor. Ancak bir an önce Mancehester'ın bile çaresiz kaldığı eski günlere dönülmelidir.

Peki bu maç için bir skor tahiminimiz var mı?

Açıkçası çok zor da olsa, yukarıda çizdiğim tablo ışığında şöyle tahminler yapmak mümkün:

1. Mustafa Denizli'nin seni sabrımla döverim taktiği işlerse maç; 0-1 Beşiktaş lehine biter; gol son 15 dakika içinde gelir.

2. Fenerbahçe defansı açık verir ve Beşiktaş maça golle başlarsa; çok farklı bir skor olabilir; 1-3 gibi mesela.

3. Fenerbahçe maça golle başlarsa o zaman Mustafa Denizli hayatının en sıkıntılı dakikalarını yaşayabilir; 3-0 hatta 4-0 gibi. Fenerbahçe bu durumda gol yemez diyorum. Farkı da Fenerbahçeli oyuncuların beceriksizliği durdurur.

4. İlk yarı 1-0 biterse; ikinci yarı bu maç en fazla 2-0 olur. Fenerbahçe yine gol yemez, kazanma ihtimali olan durumda Fenerbahçe'nin maçı gol yemeden bitireceğini bekliyorum.

5. Bahis sitelerinde en fazla 1-2'lik Beşiktaş üstünlüğü oynanacaktır, akla çok mantıklı geliyor. Porto maçının bir tekrarı da olabilir. Yani Beşiktşa ilk yarının sonlarına doğru bir gol bulur. İkinci yarı da ikincisini bulur falan...

6. Maç berabere biter mi? Kuşkusuz biter. 0-0 ve 1-1 oranı çok yüksektir.

Taraftar

Fenerbahçe taraftarına o kadar çok iş düşüyor ki... Bu sezon bıkmadan usanmadan takımın arkasında durmasını bilmesi gerekiyor. Bu maç da taraftarın büyük bir sınavı olacaktır.

Hava şartları

Meteorolojik veriler Şükrü Saraçoğlu'na saat 20:00'den sonra yağış gösteriyor. Maç öncesinde de zemin yeterince yağış aldı. Yani çimler ıslak ve kaygan. Saha şartlarının Fenerbahçe'nin lehine dönmüş olduğunu tahmin ediyorum. Sarı lacivert forma altındaki futbolcular ıslak çimi biraz daha seviyor; özellikle savunma hattında oynayanların müdahale gücü artıyor. Beşiktaş Fenerbahçe'den biraz daha teknik ve narin oyunculara sahip. Elbette derbinin havası başkadır ancak maç öncesi tahminimizde önsezilerimiz Fenerbahçe'yi işaret ediyor.

İyi bir maç olması dileğimizle.

Uzay Gökerman

İlk kitabım, "Adalar ve Kıtalar" çıktı.

<ımg height="265" hspace="0" src="http://www.indigodergisi.com/adalar_ve_kitalar_uzay_gokerman_indigo_dergisi.jpg" width="170" border="0">

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..