Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe, sadece Ankaragücü'nü değil, ortamı çirkinleştirenleri de yendi... 3-0

Fenerbahçe, sadece Ankaragücü'nü değil, ortamı çirkinleştirenleri de yendi... 3-0
 

Mehmet Topuz iyi oynadı ve ilk golünü bu maçta attı


Fenerbahçe çok önemli olan son deplasman maçında Ankaragücü'nü çok rahat yendi.

Ankaragücü, Bursaspor'un kardeş klübü...

Bu nedenle Fenerbahçe'yi yenmek zorunda... Ne demekse bu ...?

Süperlig'de kardeşi olmayan klüpler ne yapacak o zaman ?

Eğer Fenerbahçe ile oynamasalardı, bu maç, bu konuşan yöneticiler, bu kadar öne çıkabilirler miydi ? Söylemleri medyada bu kadar yer alabilir miydi ?

15 gündür hiç durmadan konuştular, ortamı gerdiler... Kendi futbolcularını gerdiler...

Asbaşkanı, başkanı, onursal başkanı konuştu, iddialarda bulundular, susmadılar...

''Oyuncularımıza şike teklif ettiler'' dediler, ''hakemi biliyoruz'' dediler...

''Duyum aldık'' dediler, sadece dediler....

Ama belge, bilgi, kaynak yok ...

Yok...

Peki, şampiyon olmayı hak edecek takımın, kardeş klübe ihtiyacı var mıdır ?

Yok, bence hiç yok...

*****************

Melih Gökçek, onursal başkan, Fenerbahçe'liymiş ama birilerine kırgınmış...!

Ümit Özat, 5 yıl Fenerbahçe'nin kaptanlığını yaptı, 3 şampiyonluk gördü...

Şimdi Ankaragücü yardımcı antrenörü... Ama o da birilerine kırgınmış...!

Onursal başkan'ın maçtan önce, Ümit Özat'ın ise maç içinde yaptıkları
yakışmadı...

Kendilerine yakışmadı, Fenerbahçe'liliğe hiç yakışmadı...

Onursal başkan'ın 3.golden sonra yakın çekim görüntüsü geldi ekrana...

Ben hiçbir rakip takım başkanının bu kadar bozulduğu görmedim...!!!

Peki, Fenerbahçe'lilerin sevgili kaptanı Ümit Özat'a neler olmuştu...?

Gece bir futbol programına bağlandığında, bu öfke ve hırsın nedenini anlatamadı...

Acaba, Fenerbahçe'de birilerine kırgın olmasalardı, böyle öfkeli olurlar mıydı ?

Neyse, takımları ve ego'ları yenildi artık, bırakalım kendileriyle yüzleşsinler...!

Bence Fenerbahçe'nin, böyle Fenerbahçe'lere ihtiyacı yok...

O asbaşkanlarından bahsetmeye ise hiç gerek yok zaten ....

*******************

Maç için fazla detaylara girmeye gerek yok sanıyorum. Fenerbahçe yöneticileri ve teknik yönetimi, takımı bu yaşanan çirkinliklerden etkilenmemeleri için herşeyi yapmışlar ve futbolcuları maça çok iyi hazırlamışlar...

Maç içinde başlarda, kazanma zorunluğu nedeniyle biraz tedirgin ama dikkatli başladılar. 23.dk da Mehmet Topuz ile gelen erken gol takımı rahatlattı. 46.dk da Guiza ile gelen sürpriz gol ise galibiyetin habercisi gibiydi.

Alex'in ikinci yarıda çıkıp Cristian'ın yerine girmesi Fenerbahçe'nin orta saha hakimiyetini ve pas yüzdesinin artmasını sağladı.

67. dk da Cristian 34 metreden 114 km hızla şok bir gol attı ve bu önemli, zor maç 3-0 bitti.

Volkan, Mehmet Topuz, Selçuk, Guiza, Cristian öne çıktılar ama tüm takım çok iyiydi. Lugano ise bir kahraman gibi mücadele etti, Bekir'e isabet eden bir cisim ile yerde yatarken ve cisimler yağmaya devam ederken yardımına koşması gerçekten görülmeye değerdi. İyi ki varsın Lugano...

Fenerbahçe şampiyon olmayı hakediyor....

*********************

Ankaragücü'lü futbolcuları kutluyorum. Maça bilemiş çıktılar, mücadele ettiler ama oyunu hiç çirkinleştirmediler. Maçın gereği tekmelerde oldu ama kötü niyetli değillerdi. Ellerinden gelen zaten ancak bu kadardı...

Maçın hakemi Kuddusi Müftüoğlu ve iki yardımcısı çok başarılıydı. Maça çok iyi hazırlanmışlar ve konsantrasyonları üst düzeydeydi. Bir önceki yazımda da belirttiğim ve beklediğim gibi, böylesine üst düzey maçı bu kadar sorunsuz ve akıcı yönetmeleri Türk hakemliği için gerçekten önemliydi. Maçı gerilimsiz ve kavgasız bitirmeyi başardılar ve tüm tebrikleri hak ettiler....

********************

Spor medyası da bu ortamı geren, çirkinleştiren insanlara prim tanıması, yazılı ve görsel olarak gereğinden fazla yer vermesi, değer vermesi nedeniyle ciddi kalite sorunları olduğunu iyice ortaya çıkardı.

Futbolun asıl ana unsurlarının, saçmalayan, meşhur olmaya çalışan yöneticiler değil, futbolcuların ve futbolun oyununun kendisi olduğunu unutuyorlar.

Bu tür çirkin söylemlerle ortaya çıkan yöneticiler ve yorumcular ortalıkta dolaştığı, para ve şöhret kazandığı sürece, futbolumuzun ''marka değeri'' İngiltere, İspanya, İtalya olmasa da, en azından Almanya, Fransa, Hollanda düzeyine asla gelemeyecektir.

Şevket Onat

 
Toplam blog
: 56
: 1798
Kayıt tarihi
: 23.02.10
 
 

ODTÜ mezunuyum. Uzun yıllar, çeşitli bankalarda bilgi işlem ve kredi kartları  merkezlerinde yöne..