Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Fenerbahçe Cumhuriyeti bu kadar güçlü mü?

Fenerbahçe Cumhuriyeti bu kadar güçlü mü?
 

 

Nereden çıktı bu başlık diyenleri duyar gibi oluyorum… Haklısınız. Gelişmelere baktıkça, okudukça, yorumladıkça daha ne diyeyim yahu…

 

Hani bazılarımızın balık hafızalı olduğunu iddia ederler ya, bu yüzden yaşananları kısaca özet yapayım hele…

 

14 Nisan 2011 günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ‘6222 sayılı sporda şiddeti önleme’ yasası vardır… Bu yasa yürürlüğe girince şike yapmaya, teşvik primi vermeye hatta teşebbüs etmeye bile 5 ile 12 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları vardır…

 

Derken 03 Temmuz 2011 günü şike operasyonu başlar, Fenerbahçe Kulübü Başkanı ile bazı yöneticileri, Sivasspor Başkanı, Beşiktaş kulübü Başkan yardımcısı önce gözaltına alınır, sonra tutuklanır ve Metris cezaevine yollanır…

 

Fenerbahçe lobisi devreye girer ve söz konusu yasanın değiştirilmesi için çalışma yürütülür…

 

Bu arada Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç, Ekim-2011 ayı başında Manisa’da yaptığı açıklamada; ‘yasa değişikliğine karşı olduğunu ve asla kabul etmeyeceğiz’ der.

 

Buna rağmen süper güçlü lobi tarafından taslak yasa değişikliği metni TBMM’de grubu bulunan 4 partiye gösterilir ve ikna edilir. Yasa değişikliği tasarısı için 4 partiden de ortak imza gelir…

 

Soruşturmayı yürüten savcı, 17 ya da 18 Kasım 2011 günü hazırladığı iddianameyi yetkili mahkemeye tam sunacakken ne olur? Bence güçlü Lobi iddianameyi bir şekilde mahkemeye teslim edilmesini geciktirir...

 

Ve tarih yaprakları 24 Kasım 2011 gününü gösterirken önce komisyon, sonra TBMM Genel Kurulu’nda jet hızıyla yeni ve değiştirilmiş kanun geçer. İmza için Cumhurbaşkanlığı makamına gönderilir.

 

İşte tam bu anda tabiri caizse pişmiş aşa su katma mealinde AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar ortaya çıkar, Türk halkından özür dileyerek Sayın Cumhurbaşkanı’na mektup gönderir.

 

5 gündür imza için Cumhurbaşkanlığı’nda bekleyen şike kanunu için Sayın Gül Bakın ne diyor?

 

Açıkçası bu yasa ile ilgili rahatsızlığım var. Çünkü altı ay önce çıkmış olan bir yasanın daha düzgün çıkması gerekirdi. Yasanın ilk uygulanacağı dönemde değişikliğe uğramasının, yasanın dikkatli bir şekilde incelenmesini gerekliliğini gösteriyor ve bunun için inceleniyor. Yasaya meclisteki bütün partilerin destek verdiğini, kararından önce yasayı incelettiğini…

 

Bakın, AK Parti hükümetinin sözcüsü ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınç‘ın, Cumhurbaşkanı Gül’ün ifadesine karşı tepkisi ne oluyor?

 

Çok mutlu oldum. Çünkü bu konuda sanıyorum 1-2 ay önce Manisa'da bulunduğum sırada böyle bir soru sorulmuştu. Ben de hepinizin bildiği cümlelerle böyle bir değişikliğin doğru olmadığını, kanunları uygulamak için çıkardığımızı ve böyle bir ihtiyacın bizzat bu kulüpler tarafından da yerinde görüldüğünü, meclisimizde büyük bir uzlaşmayla bu yasanın çıkarıldığını ifade etmiştim ve yasa üzerinde değişiklik yapılırsa, bunu düşünmek, birtakım insanlar tarafından dile getirilirse, bunun çok yanlış olacağını söylemiştim… Hükümetten böyle bir tasarı kesinlikle gelmeyecek diye de ifade etmiştim.

Çünkü özellikle kişiye özel bir yasa değişikliği anlamını taşıyan ve yürürlüğe girmesinden hemen iki ay sonra değişiklik ihtiyacını ifade eden kişilerin, yanlış yaptıklarını söylemiştim. Çok şükür bildiğiniz gibi Hükümetimizden böyle bir tasarı gelmedi. Ancak ne gariptir ki 4 siyasi partinin imzalarıyla bir kanun teklifi olarak geldi. Daha sonra görüşmeler sırasında BDP imzasını geri çektiğini ifade etti. Ancak diğer 3 partiden birer kişinin imzasıyla bu kanun teklifi meclisten geçerek, yasalaşmak üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın onayını bekliyor. Ben ilkeli bir siyasetçi olmaya gayret ediyorum. Kendi sözlerimin ve tavrımın saygınlığını korumak için düşüncelerimi ifade ediyorum. Bu hoş olmamıştır, yakışık almamıştır, şık olmamıştır. Buna şu anda tutuklu bulunan kişilerin de ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. 
Çünkü böyle bir yasa değişikliğiyle tahliye olmaları, onlar için çok onurlu bir iş olmayacak. Bizim yasalara da yargıya da saygımız şunu gerektirir, yargılama sonucunda aklanmış olmaları, onların çok daha büyük onur kazanmasına yol açacaktır. Yasalarla oynanmamalı. Eğer sosyal bir realite olarak bir değişikliğe gidilecekse, bunda kamuoyunun da mutabakatını beklemek gerekir. Kamuoyunda bu konuda daha çok eleştiri olduğunu görüyorum ve bu eleştirilere hak veriyorum.
Ama sayın Cumhurbaşkanımızın düşüncelerini öğrenmek beni bu sabah çok mutlu etti.


Evet, büyük güç Fenerbahçe lobisinin son hamlesi kaldı. O da 864 rakımlı tepede bulunan köşkü ikna etmek ve yasanın imzalanmasını sağlamak…

 

Muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanı değiştirilmiş yasayı imzalamak için 15 gün bekleme süresinin sonuna kadar bekleyecektir. Yine muhtemelen 8 Aralık 2011 günü ya kanunu imzalayacak ya da geri iade edecektir…

 

Burada kritik ve belirleyici olan Sayın Başbakan olacaktır. Eğer Sayın Başbakan çıksın derse bu yasa çıkar, çıkmasın derse çıkmaz… AK Parti’den Bülent Arınç, Şamil Tayyar gibi polifonik ya da aykırı sesler çıksa da 4 partinin ortak imzasıyla çıkan kanunu Cumhurbaşkanı niye veto etsin ki? Zaten AK Parti Genel Başkanı ve Sayın Başbakan’ın ‘oluru’ olmadan; AK Parti’den bir milletvekili o yasa değişikliği metnine asla imza atamaz…

 

CHP niye o metne imza atmış, o da ayrı bir hikayedir ya…

 

Siyasetin kodlarını okursam, olabileceklere dair öngörüm şudur: Bu yasa Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 08 Aralık 2011 günü imzalanacaktır ve aynı gün resmi gazetede yayınlanacaktır.

 

Son düşünce-yorum: Bu gidişatı tersine çevirebilecek tek güç yargıdır. Eğer Sayın Savcı Berk, iddianameyi bugün mahkemeye teslim ederse; her şey sil baştan olur… Kamuoyu baskısı artık dayanılmaz noktaya gelir ve o yeni yasa köşkten veto yer ve geri döner…

 

Yasa imzalanırsa ne olur?

 

Tüm tutuklular, neyle suçlandıklarını göremeden yani haklarında düzenlenen iddianameyi okuyamadan tahliye olurlar. Özel Yetkili savcı görevsizlik kararı vererek dosyayı ilgili savcılığa havale eder…

 

Sonuç: Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin gücü karşısında şapka çıkarmak ve saygı duymaktan öte elimden bir şey gelmez…

 

 
Toplam blog
: 689
: 2433
Kayıt tarihi
: 17.01.07
 
 

 2007 yılından beri Milliyet Blog'da yazarım. 2009 yılında 'Normal Ötesi Aşk' ve 'Normal Ötesi Aş..