Fenerbahçe neden şampiyonluğunu çuvala sığdıramıyor? (2)

Birkaç gün önce “2010–2011 sezonunda Fenerbahçe şampiyon oldu ancak tartışmalar hala bitmedi. Hatta Türk Spor tarihinde ilk kez Trabzonspor, bir şampiyonluğun ardından FİFA’ya şikâyetçi oldu.” diyerek başladığımız yazıya, bugün kaldığımız yerden devam edecektim ama bazı konuların tam olarak anlaşılmadığını görünce, -yazının tam olarak anlaşılamamasında kendime de hata payı biçerek- açıklama mahiyetinde ilave yapmaya karar verdim. 

Öncelikle mızrağın çuvala sığmayışının ilk nedenini kısaca hatırlatalım: 

Devre arasında “ortada neredeyse tartışılabilecek hakem hatası olmamasına rağmen” Aykut Kocaman’ın yaptığı açıklama ile başlayan süreçte, Aziz Yıldırım "Centilmenliğin sadece yarışta önde oldukları sürece var olduğunu" kim bilir kaçıncı kez göstermiş ve çeşitli açıklamalar yapmıştı. Bu gerilim ve baskı altında başlayan ikinci yarıda, -açıklamalar FB’den geldiği için doğal olarak özellikle ve öncelikle FB aleyhine olmamak üzere- hata yapmamaya çalışmak zorunda kalan hakemler, ilk yarıda yapmadıkları hataları yapmaya başladılar. 

Israrla anlamak istemeyenler için bir kez daha deneyelim: Burada eleştirdiğimiz nokta hakem hataları veya hakemlerin Fenerbahçe’yi kayırması değildir. Hakem hatalarını değil, bu hataların ne için ve ne zaman başladığını ve ligi (başta centilmenlik ve sıralama olmak üzere) hangi konumdan hangi konuma getirdiğini sorguluyoruz. 

Ortada sadece iyi oynamanın yetmeyeceği 9 puanlık bir fark varken, dişe dokunur hata olmasa bile "kasten" konuşarak hakemleri baskı altına alıp Trabzon'a yetişmekti amaç ve öyle oldu. 

Demek istediğimiz şudur ki; “ortada neredeyse hakem hataları yokken bile”, doğru dürüst hata bulamadığınızdan dolayı, sırf bu konuda gündem oluşturup hakemleri baskı altına almak için geçen sezonları dahi kullanırsanız, sonraki süreçte lehinize yapılan hataların hesabını vermeniz güç olur.  

O yüzden dedik ki; Aziz Yıldırım’ın o tehditkâr açıklamalarından sonra Fenerbahçe lehine yapılan her hatada aynı “şüphe” var olmuştur: Fenerbahçe-MHK-Federasyon işbirliği ve bunları pek gündeme getirmeyen medya desteği.. 

Bu yüzden Fenerbahçe lehine yapılan hatalar kıyamet koparmıştır. Bu yüzden Fenerbahçeliler sezon boyunca yapılan her hata için geçmişteki diğer hataları gündeme getirerek ligin yeterince temiz olduğunu savunmaya çalışmak durumunda kalmaktadır. 

Bunun yanı sıra şu soruların da gündeme gelmesi kaçınılmazdır: Örneğin; neden Yunus Yıldırım bir daha FB maçlarına veril(e)memiştir? Örneğin; puan olarak lidere daha yakın olmasına rağmen neden Bursaspor başkanı ve teknik direktörü bu tür sistemli açıklamalar yapmamıştır? 

Sezonun ikinci yarısı ile beraber, Fenerbahçe lehine yapılmaya başlanan hakem hataları Gençlerbirliği maçında doruk noktasına ulaşınca, bu hataların Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım’ın yaptığı açıklamaların bir sonucu olduğu kabul gördü, lig gerildi ve centilmence devam eden bir lig o noktada iflas etti. Bu dakikadan sonra her yönden iyice baskı altında kalan hakemler, hata yapmamak için gerildikçe daha fazla hata yaptılar. Zaten hakem hatalarının bu saatten sonra her takıma karşı yapılması çok kıymet taşımadı çünkü atı alan Üsküdar’ı geçmişti.  

Bu durum da, Fenerbahçe’nin kazandığı şampiyonluğa “şüphe ve gölge” düşüren birinci faktör oldu, yani mızrağın çuvala sığmayışının birinci nedeni. 

Sen 17 maçın 16’sını alacaksın ama hala hakem kararlarının arkasındaki “şüphe” konuşulacak?! (Trabzon'un da hakem tartışmaları olmaksızın ilk yarıda 42 puan topladığını unutmamak gerekir) Bunu “bizim bizden başka dostumuz yok” klişesiyle açıklamak, objektif olamamak ve kolaycılığa sığınmaktır. 

Bu başarıya “şüphe ve gölge” düşmesine sebep olan ve tartışmaları yaratan ilk faktörün yaratıcısı FB’nin başkanı ve teknik direktörüdür. Fenerbahçelilerin bu konuda empati yapması gerekir. 

Bir Fenerbahçeli nasıl ki Gençlerbirliği maçındaki ofsayt gol için “keşke olmasaydı” diyebiliyorsa, başkanın (ortada tartışmaya değer henüz bir hata yokken) açıklamaları için de böyle diyebilmelidir. Fenerbahçeliler şampiyonluktan dolayı tabii ki mutlular ancak her sezon aynı durumları yaşamamanın yegâne yolu; “her takımın taraftarlarının”, yöneticilerinin bu tür icraatlarının doğru olmadığının bilincine varmasıdır. 

Benim demek istediğim; şampiyonluğu tartışılır hale getiren FB'nin kendisidir. Devam yazılarımızda bu durum daha iyi anlaşılmış olacaktır. 

Bu ilk iki yazının ana fikri; Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım'ın gereksiz zamanlardaki çıkışları sonrası yapılan hakem hataları, aslında FB'yi zor durumda bırakmıştır. Hakem hatalarının hangi takıma ne kadar yapıldığı gibi anlamsız tartışma konusu, bu yazının yardımcı fikri bile değildir.  

..................... 

Diğer konularla devam edecek.