Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '13

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe'nin 2 numaralı oyuncusu; Egemen

Öncelikle şunu hemen söyleyelim, Bursaspor ligimizin önemli ve kaliteli takımlarından biridir. Fatih Terim, Bursaspor maçı sonrasında “Bursaspor’u Bursa’da yensinler de görelim!” diye boşuna söylemedi, gerçekliği vardı.

İlk yarı Bursaspor Fenerbahçe’nin bütün organizmasını besleyen bağlantıları kesti.

Şamil ile ön alanda baskı yarattı; Belluschi ve Batalla orta alanda Baroni ve Alper’e karşı büyük bir üstünlük kurdu.

Daum, Fenerbahçe’nin kanatlarının boşluğunu iyi gördü. Daha doğrusu bu bölge üzerine oynayınca özellikle arkaya atılan toplar etkili oldu.

Karşılaşmanın hemen başında sağdan geliştirilen atakta Murat bom boş durumda kaldı ancak bu pozisyonu değerlendiremedi ve dışarı attı.

Mehmet Topuz’un ileri çıkarken kaptırdığı bir top da döndü Fenerbahçe kalesinde beklenen golü getirdi.

Mehmet Topuz’un sağda kendisini boşa çıkarmış Sow ile oynamak yerine Bursaspor’un stoper kalabalığının içine dalması futbolun en zor tercihlerinden biriydi.

Oysa sezon başından beri Ersun Yanal hem Caner’e, hem Gökhan Gönül’e hem de Mehmet Topuz’a kanattan sayısız atak yaptırdı ve bunların büyük bölümünde de bu oyuncuların ceza sahasına topu göndermesini istedi.

Mehmet Topuz, Ersun Yanal’ı dinleyerek topu sağa açmış olsa belki hiç beklenmedik anda golü Fenerbahçe bulmuş olacaktı. Ancak Mehmet Topuz oyun şablonunda yer almayan bir tercih kullandı ve topu da Bursaspor’a teslim etti.

Bursaspor da takım olarak önce Mehmet Topuz’un boşalttığı alandan sonra da Caner’in bölgesine topu geçirip, neredeyse üç pasta golü buldu.

İlginç olan Bursasporlu Ferhat gol vuruşunu yaptığı sırada Fenerbahçe’nin savunma oyuncuları neredeyse tam kadro altı pasın içinde kümelenmişti. Ferhat boşluğu çok güzel gördü ve golü attı.

Hemen şunu söylemek gerekiyor, böyle takımlar karşısında Baroni çok etkisiz kalıyor.

Alper için beklemek gerekiyor. Çünkü yeni yeni takım içine yerleşti, gücünü toplaması gerekiyor. Oyunu dikine oynamasını seviyor; özgüveni ve oyun bilgisi oturdukça bunun ne kadar etkili olduğunu izleyebileceğiz.

Ancak maç boyunca kart görmek için büyük çaba sarfettiğini de söylememiz gerekiyor. Cezalı duruma düşmek için neden bu kadar dikkatsiz olduğunu anlamak kolay değildi.

Fenerbahçe ikinci yarı bu sezon en etkili yanını ortaya çıkardı; baskı kurdu.

İlk yarı istatistiklerine baktığımızda Fenerbahçe’nin topla oynama oranının %53’ten %63’e çıktığını görüyoruz ki özellikle galibiyet golüne kadarki bölümde bu oran %70’in de üzerindeydi.

Gollerin duran top organizasyonları sonucu gelmesi futbolun total unsurlarından biri olarak değerlendirilmelidir.

Bursaspor’un takım yerleşmesi, rakibi savunmada karşılama gibi detaylara maç boyunca çok dikkat etmesine karşın duran toplarda çaresiz kaldı.

Duran top sorunu sadece Bursaspor’a has bir zafiyet olsa geçer gidersiniz ancak benzer golleri, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş da rahatlıkla yiyebileceğini bize defalarca kere göstermiştir.

Burada Fenerbahçe’nin kazanmayı istemesinin büyük bir önemi vardı kuşkusuz.

Bu maç özelinde galibiyeti getiren golü atan Egemen’i konuşmamız gerekiyor; onu izlerken sanki klasik 2 numaralı Luciano ve Lugano karışımı bir futbolcu kimliği izledik. 90+4’de serbest vuruş kullanılırken bütün konsantrasyonunu kaleye ve dönen topa verecek şekilde yoğunlaştırması zaten atacağı golün de habercisiydi.

Egemen, Alves’i de bu seviyeye çekebilirse Fenerbahçe’nin savunmasından önümüzdeki dönemde fazlasıyla gol izleyebiliriz.

Bursaspor’un beraberlik golünde Volkan’ın hatası affedilir gibi değildi. Savunma risk alınan bir yer hiç olamaz. Ayrıca rahatlık gibi bir gevşemeyi de kabul etmez.

Volkan’ın yıllardır bu şekilde kaç hata yaptığını saya saya bitiremeyiz ancak bir türlü bunlardan ders çıkarmamakta ısrar edişini anlamak mümkün değildir.

İlk yarı Fenerbahçe düzenini oturtamadığı ve Bursaspor’un dalga dalga geldiği anlarda fazlasıyla panik oldu, teleş içinde oynadı. İşte böyle zaman dilimlerinde kenardan daha sakin olunması, rakibi de oyalayacak bir olgunlukta ayağa toplarla maçı dinlendirmesi, sakinleştirmesini söylemek gerekiyor.

Böyle oyun anlayışında inisiyatifi rakibe kaptırdığınız an topun sizin kalenizde oynanmasına engel olamazsınız. 

İstatistikler için: http://www.matchstudy.com/MSTe.aspx

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..