Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '12

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe'nin form, taktik düzen ve oyunu yerleşiyor.

Kayserispor, Karabükspor’la birlikte ligin en fazla gol yiyen takımı durumunda ve neredeyse bütün maçlarda gol yemiş. Böyle bir takıma karşı Fenerbahçe yeterince gol pozisyonu bulmasına karşın gol atamaması veya topları kendi altyapısından yetişmiş Ertuğrul’a teslim etmesi bu karşılaşmanın çok önemli detaylarından biriydi.

Bu tip maçlarda Beşiktaş sahadan üçer, dörder golle ayrılıyor; yedikleriyle birlikte.

Fenerbahçe de kalesinde çok pozisyon ve açık verdi. Fenerbahçe sever Bobo’nun atamadığı mı diyelim yoksa Volkan’ın çıkardığı mı artık neresinden bakarsanız doğrudur Kayserispor adında maçta belirleyici oldu.

Bobo’nun yakın mesafeden başaramadığını Volkan’dan 30 metre uzaklaştırarak gerçekleştirmesi karşılamanın ilginç notlarındandı.

Fenerbahçe’nin form, yerleşim, taktik oyunu ve kadrosu ligin sonlarına doğru iyice oturdu diyebiliriz.

Fakat hala taktik takımı olmadı.

Meireles’in bulunduğu bölgede alternatifi yok; çıkmasıyla birlikte Fenerbahçe tam da onun bölgesinde büyük açıklar ve boşluklar verdi.

Sezer ve Baroni’nin doğal olarak sadece golü düşünmesi Kayserisporlu oyuncularla Fenerbahçe’nin stoperlerini karşı karşıya getirdi. Bobo’nun attığı gol de anlatmaya çalıştığımız bir paslaşma sonucu Fenerbahçeli bir stoperin oyundan düşürülmesiyle yaratılan boş alandan yapılan vuruşla geldi.

Meireles’in olduğu maçlarda veya Selçuk Şahin varken bile rakip bu kadar boş şut olanağı bulamıyor.

Ancak Bobo’nun vuruşu gol olabilecek çizgi üzerinde yapıldığı için ayrıca ustalık taşıyordu.

Maçta en başarılı oyuncuların Volkan ve Ertuğrul olması da bu maçın karakteristiğini anlatmak bakımından doğru olacaktır. Her iki takım oyuncuların kaleye isabetli şut çekme yüzdeleri çok yüksekti.

Kuyt ve Caner Erkeni’in maç boyunca kanat değişerek hareketli oynamaları Fenerbahçe’nin atak zenginliği yaratmasında etkili oldu.

Kayserispor-Fenerbahçe 

Sow’un Baroni’ye verdiği gol pasında pozisyonel anlamda kusursuzluk varsa da topun şiddetini ayarlamak bakımından zayıftı. Plase niteliğinde gelen topa Baroni’nin yükselip sert bir kafa vuruşu yapması için ekstra güç harcaması gerekiyordu.

Fizikte bu momentum ile çok güzel anlatılabilir.

Kuyt’ın kafa vuruşu ise kalecinin uzanabileceği en yüksek noktanın üzerinden atılması bakımından ayrı bir matematiğe sahipti.

Kayserispor dün sert ve mücadeleci bir oyun oynadı. Özellikle Meireles’e yapılan fauller belki de bu oyuncunun sahada kalma süresini ve oyununu bozdu. Bu faullerin profesyonellik çizgisi içinde kalmasına hakemin özen göstermesi gerekiyor. Ancak öyle bir hakem yoktu sahada… Sow’a ikinci yarı ceza alanı içinde arkadan yapılan müdahaleyi görmemesi de sanki Sow’un becerisi düşük bir şut çektiği şeklinde bir yoruma dönüştü. Bu pozisyonu değerlendirmek için hakemin bulunduğu yer en doğru düzlemdir.

Fenerbahçe iyi oynadığı bir maçta puan kaybetti veya son dakika bir puan kazandı. Bu kötü oynayarak kazandığı maçlardan alınmış bir amortidir.

Ligin zirvesi bu sezon böylesi puanları kaldırabiliyor.

Karşılaşma öncesinde Fenerbahçe takım otobüsüne yapılan saldırılar anlaşılması mümkün olmayan bir provokasyondur.

Fenerbahçe ile Kayserispor arasında kamuoyunun bildiği herhangi bir polemik yokken organize ve planlanmış bir saldırının önemle takip edilmesi önümüzdeki maçlarda olabilecek daha büyük olayları önleme bakımından gereklidir.

Aksi durumda Fenerbahçe’nin her deplasman maçında bu organizasyonlar daha büyür ve başka şeylere dönüşür.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..