Fenerbahçe’nin hastalığına tanı kondu: Kupafobi...

Kimileri belirli durumlar karşısında bir korku duyar Bu korku,  “hastalık” derecesine kadar vardığı da olur.  Korku, o zaman, “mantık dışı” bir duruma bürünür.

Böylesi korkular, “fobi” diye adlandırılır.

“Fobi”ler neden/ neyden kaynaklanır?

Uzmanlar sorarsanız, bu tür korkuların gerçek nedenini bilmek zor. Çünkü aynı “koku”, kişiden kişiye değişmektedir.

“Fobi” bir tür, “ruhsal rahatsızlık”tır; aralarında neler yok ki...

Kiminde “yükseklik korkusu”, “yalnızlık korkusu”, “iğne korkusu”, “köprüden geçme korkusu”, “kalabalık korkusu”, “mahkeme korkusu”...

Say sayabildiğin kadar!

****

O kadar “korku” içinde futbolla ilgili olanı yok mu?

Olmaz olur mu?

Galatasaray’ın “Kadıköy korkusu”, Fenerbahçe’nin “kupa korkusu”...

Dün Ziraat Türkiye Kupası’nın çeyrek final maçında Fenerbahçe-Kayserispor maçını izlerken Fenerbahçe’nin “kupa korkusu” olduğunu bir kez daha anladım:

KUPAFOBİ...

29 yıldır Ziraat Türkiye Kupası’nı “müzesine götüremeyen” Fenerbahçe, dün de bu korkunun etkisindeydi. Geçmişe bakıldığında bu korkunun temellerinde “Pendik faciası”nın, daha yakınlarda “Yeni Malatyaspor yenilgisi”nin izlerini görürüz.

Artık, “Batsın bu dünya” dercesine, “Batsın bu kupa” denme durumuna gelindi:

Ziraat Türkiye Kupası, olsa kaç yazar, olmazsa...

Ne denirse densin, “kupafobi”ye başka neler eklenirse eklensin, bundan kurtulmak gerekiyor.

*****

Kayserispor’u penaltılarla “saf dışı” bırakma, acaba bu korkunun, “kupafobi”nin sonuna gelindiğini gösterir mi?

“Kupafobi”yi kökünden kazıyacak olan ne?

Dün olduğu gibi, gitti gidiyor derken, son saniyelerde gelecek gol, ardından rakipten “ilaç” niyetine gelecek “kaçırma” her zaman olur mu?

Bitsin bu çile, dert, “fobi”...

Taraftar üzülmesin yeter!...

TURGUT ÇELİK/ Mersin