Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe seyirciden etkilendi

Fenerbahçe seyirciden etkilendi
 

Maçtan önce Fenerbahçe'nin Avrupa Kupası maçlarında genelde gol atmasına güveniyor ve mutlaka gol bulacağımızı düşünüyordum. Gol atacaktık ama maçı ne kadar yiyeceğimiz tayin eder demiştim. Yanıldım. Fenerbahçe'yi ve Aykut Kocaman'ı eleştirmeden önce takımın kadro şansızlığının altını çizmemiz gerekiyor. Bu kadar sakat ve cezalı oyuncunun yanında bir de Emre'nin olmayışı Fenerbahçe'yi böylesi çılgın bir ortamda hücumdan ve buna mukabil kazanmaktan çok uzaklaştırmış oldu...


Paok'u gördük. Young Boys'dan çok çok düşük kalibrede bir takım. Hiçbir özellikleri yok. Tamamen ateşli seyircilerinin yarattığı kaotik ortamda hakeme oynayıp ve rakibe sert yapıp sindirmeye ve o rakibin şaşkınlığıyla gol çıkartan bir ekip görüntüsündeler... Sahada öyle bir psikolojik savaş veriyorlar ki, Niang'ın sakatlık pozisyonunda bile bizim doktorlardan daha önce “değiştir” işareti yapıyorlardı rakibi baskı altına almak adına...

İşte bu kaos ortamından özellikle ilk 45'de İlhan Caner Topuz gibi isimlerinin etkilendiklerini ve oyuna ağırlık koyamadıklarını ve rakibin sindirme tuzaklarına düştüklerini gördük. Hatta buna tecrübeli Semih'in de düştüğüne şahit olduk. Aldığı sarı kart bunun belgesi oldu. Ayrıca takımınızda Christian gibi bir vurdumduymaz ve Santos gibi ne zaman iyi oynayacağı belli olmayan bir oyunucunuz olunca koca 45 yine çöpe gitti Fenerbahçe'de... Christian mı yoksa Baroni mi bilmiyorum ama bu oyuncu için her maç olumsuz yorum yazmaktan sıkıldım. Kocaman'ın bu oyuncu tercihini anlamıyorum. Santos ise bir var, bir yok...


Maçın kırılma anı ise, her maç “maçın adamı” seçtiğimiz Gökhan Gönül'ün tam çizgi üzerinden çevirdiği top oldu. Eğer bu top gol olsaydı belki de Avrupa'ya Selanik'te veda etmiş olacaktı Fenerbahçe... Gökhan bu kurtarışla soyunma odasına moralli yolladı takımını. Aykut Kocaman ise cebinde sarıyı taşıyan ve yorgun gözüken Semih'i Niang'la yer değiştirerek başladı 2.yarıya... Niang'ın oyuna girmesi bir anda Fenerbahçe'yi karşı kaleye yıktı. Belki de bu maçta Fenerbahçe adına akılda kalan en güzel şey umut dolu Niang görüntüleri oldu. Süratli karar vermeleri top taşıması ve zeka dolu paslar çıkarması hafızalarımıza kazındı. Niang bu dakikalarda beklediğimiz golü yapamadı ama hakeme oynayan Yunanlıları kendi silahlarıyla vurdu ve rakibi 10 kişi bırakmayı başardı. O pozisyonda kafasını o tekmenin içine bilerek ve isteyerek soktu Niang. Rakibe kırmızı göstermek için bilinçli yapılmış hareketti bu.


Ancak ne olduysa rakip atıldıktan sonra oldu. Fenerbahçe Selanik'e adapte olmuş, rakibe kendisini kabul ettirmiş bir görüntü sunmaya başlarken Paok kapanmaya ve geri çekilmeye başladı. Gol gecikince Fenerbahçe'nin de enerjisi düştü rehavet oldu sanki. Kocaman, Gökhan Ünal ve Özer'le enerjik hamleler yapmaya çalışsa da, talebeleri bir türlü kanatlara inip orta yapmayı beceremedi. Israrla göbekten delmeye çalıştılar. Bu durumda da rakibin 10 kişi kalmasının bir avantajı kalmadı. Sağ tarafta Gönül çok çalıştı ama devamlı içeri kaçan Topuz, Gökhan'ın kendi bölgesinde çok atak yemesinde başrol oynadı. Sol tarafta ise ne Caner'in ne Santos'un 1 tane bindirmesini göremedik...


Yukarıda dediğimiz gibi Paok Fenerbahçe'ye rakip olabilecek bir takım değil. Ama Fenerbahçe bir türlü ideal 11'iyle sahaya çıkmayı başaramıyor. Sadece 11'i değil yedek kadro açısından da derinlik yaratamıyor bir türlü. 1 hafta sonra Bilica, Emre, Stoch, Dia ve Niang'lı kadrosuyla sahaya çıktığında Fenerbahçe'nin turu geçeceğine inanıyorum. Ama tedbiri de elden bırakmadan.


Umarım 1 hafta sonra Avrupa şansı yanımızda olur ve Avrupa'ya yakışan Fenerbahçe turu geçer...


Ahmet ÇELİKSÜNGÜ http://twitter.com/ahmetceliksungu

19 Ağustos 2010

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..