Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '10

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray 2-2 Karpaty Lviv

Galatasaray 2-2 Karpaty Lviv
 

Kewell ve Baros, Galatasaray'ı kurtardı.


Bu maç için ne desem bilemiyorum. 2-0'dan maçın çevrilmesi tabii ki iyi bir şey. Fakat Galatasaray'ın karşısındaki takım Trabzon'un rakibi Liverpool gibi bir takım değil, adı sanı duyumamış, kim olduğu bilinmeyen bir Ukrayna takımı. 2-2'ye şükrediliyorsa bu Galatasaray adına bir sevinç kaynağı değil, bir ayıptır.

Maçın ilk yarısında, ilk dakikalar itibariyle bastırdı Galatasaray. Fakat sonra birden ne oldu kimse anlamadı, Lyiv takımı birden atak yapmaya başladı. Aslında ataklarında Galatasaray defansının yapacağı hatalar belliydi. Çünkü zaten sırıtıyordu, beklerde gerçekten açıklar vardı. Giden gelmiyordu, acep ne işti?

İki tane golü yiyince taraftarın canına tak etti tabi. Orada insanlar iftarlarını bırakmışlar, yeni sezon formalarını alıp takımlarını desteğe gelmişler, şu rezalete bak. Doğal olarak takıma tepki göstermeye başladılar. Gayet de haklılardı, böyle basitçe yenilen goller, gollerden sonraki ümitsizliğe, mücadelesizliğe tepki göstermemek olmazdı. Hayır yani, taraftarın anlam verememesi gayet doğal, sonuç olarak bu takım Galatasaray, karşısındaki de Lyiv. Sen 2 gol yemiş olabilirsin ama nasıl hemen ümitsizliğe düşersin daha fazla saldırman gerekirken?

2.yarı tabi taraftardan ıslıkları alınca, bir de soyunma odasında fırçayı yiyince akıllandı Galatasaraylı futbolcular. Çok baskılı oynamaya başladılar. Aslında en baştan olması gerektiği gibi. Hem de öyle bir mücadele vardı ki ortada, sanki futbolcular yeniden doğmuştu, her şey en baştan başlamıştı ve oynayacakları en önemli maç buydu, almak zorundalardı. Böyle bir bilinçle mücadele etmeye başladılar. Pres yaptılar, düzgün pas attılar, pozisyonlar yakaladılar. Nitekim Kewell&Baros işbirliği de golü getirdi.

Frank Rijkaard'ı yine eleştireceğim. Tamam, iyi güzel kadro kuruyorsun ama önceki yazımda bahsettiğim gibi, Ali yerine Serkan'ı oynatsan ne olur? Serkan oyuna sonradan girdi ve kesinlikle hem Hakan'dan hem de Ali'den daha iyi oynadı. Bu çocuk ilk 11'i hak ediyor fakat Rijkaard'a göre durum böyle değil. Ayrıca Serdar Özkan - Barış Özbek değişikliğine de takıldım, orada oyundan alınması gereken, berbat bir performans sergileyen Ayhan varken niye Serdar? Mehmet Batdal - Milan Baros değişikliği ne kadar hayırlı görünse de ben hala Batdal'ın ve Baros'un beraber oynamasının bu takıma daha çok şey katacağı kanaatindeyim. Mehmet oyunda kaldığı sürece son derece başarılı bir performans sergiliyordu, Baros'u oyuna sokabilmek adına onun biletini kesmek niye?

Kewell ve Baros, gerçekten Galatasaraylılık bilincini en iyi benimsemiş futbolcular. Ellerinden gelen performansı sonuna kadar sergilediler. Mücadeleleri çok iyiydi. Taraftarın sevgisini hak ettiklerini gösterdiler.

Arda Turan, bence tam bir kaptan gibiydi. Çok koşuyor ve mücadele ediyor. Takımı yönlendirmeyi başarabiliyor. Her duran topa bıkmadan koşuyor.

Hakan Balta'ya da çok takıldım ben, gerçekten çok kötüydü. Milli bir futbolcunun yapmaması gereken şeyleri yaptı. 2.golde en büyük hata onundu. Topu göğsüyle rakibin önüne indirdi bu nasıl bir şeydir?

Neill ve Servet benden bu sefer takdir aldılar ama beraber oynayabildikleri için değil. Neill, kademeye çok iyi girdi ve görevini çok iyi yaptı. Servet'se benim beğenimi atağa yaptığı destekle kazandı. Biraz daha uğraşsa golünü de atacaktı.

Ali Turan yerine de Serkan'ın oynaması gerektiğini hala üstüne basa basa söylüyorum.

Mustafa Sarp, yine mücadelesiyle benden takdir aldı. Onun sahaya çıkıp oynaması gerçekten çok şey değiştiriyor. Aşırı istekli ve hırslı, bu Galatasaray için bir artı. Partneri Ayhan için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, Ayhan'ın artık emeklilik yaşı geldi bence...

Galatasaray, eğer 2.yarıda sergilediği performansı ortaya koyarsa, çok iyi yerlere gelecektir. Bunun bilincinde olunduğu takdirde Galatasaray başarıya açıktır çünkü kalitesi buna müsaittir. Ayrıca şu anda 2-0'dan maç çevirmek yazının başında da söylediğim gibi kimseyi sevindirmesin veya ümitlendirmesin, maçın çevrildiği takımın daha kim olduğunu bile bilmiyoruz.

Galatasaray'a ve diğer temsilcilerimize Avrupa'da başarılar dilerim...

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..