Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '14

 
Kategori
Şiir
 

Filistin bir yürek için söylenen

Ey parçalanmış ülke

Kesik damarı Ortadoğu’nun

Ey antik acı

Ateşlenmiş sözlerin başlangıcı

Kan kardeşim Filistin

Seni vurdular

Bırakmadılar ki büyüyesin

 

Yirminci yüzyılın şafağında

Seni kılıçlarla parçaladılar ilkin

Etini sıyırdılar it dişleriyle

Arkasız ve üryandın

Üşüdü ak boynun nal sesleriyle

Üşüdü ellerin

Ağrılı sokak barikatında

 

Yemeden içmeden kesildin

Yoksul tarhlarını kurarak analar

Onurlu bir savaşa düş verdiler

Ve sen o düşü aldın büyüttün

Gizli gizli su verdin ona

Kaktüs sütü verdin

Kum ve kan verdin

 

Dünya döndü

Ağaçlar devrildi

Gün geldi

iyi gün geldi

Orman uyandı

Göğsünü açtı rüzgar

 

Tezgahtan indirildi silahlar

Nerdeyse küf tutmuş namlularından

Savunmak için yüreğini ve düşünü senin

Lav boşaldı özgürlük şarkılarıyla

 

İyi yandı dövüşün ocağı

Demir dövüldü tavında

Ateş ve acıyla sulandı sokaklar

Büyük bir ülkenin avuçlarında

Gördün ve kaldırdın sancağı

 

İrkildi şatafatlı oturaklarında

Ak çarşaflı tacirler

Kara altın şeyhleri

Ve dizginsiz bankerleri Avrupa’nın

 

İrkildi imamlar

zangoçlar papazlar

Kutsal kitapların kan sarısı sayfalarını

Solgun bir şehvetle çevirirken

İrkildi ölüm tüccarları

Ve soykırımın generalleri

İrkildi

Ne oluyor demeye kalmadan, yıldırımlar gerinerek düşmeden ve yağmur sermeden eteğini toprağa; düşsüz gecelerden arta kalan irinli ve iştahlı pusatlarını bileyerek çullandılar hep birden üzerine

 

İnce ve çıplak boynunu kırdılar

Dikenli tellerle sardılar kıyılarını

Memelerini oydular

Mayınladılar yaralarını

 

Yüreğine ulaşıyorlardı az kalsın

Bereket ki tarihin derindi

Ve oğulların düşkündüler sevdalarına

Kızların iyi birer anaydılar

Savundular ocaklarını

 

İyi gün dostları, yarı aralık bir ürküntüyle burkulan gözlerini seyrettiler. O ne göz süzmelerdi öyle, o ne işveler. Elimizden bir şey gelmez dediler kıvrılarak. Sonra çekildiler otağlarına, kapadılar kapıları. Susarak geceyi dinlediler.

 

Uçakların kalçalarında

Bakır sesleri boğarak kurban verdiler

El etek öptüler

Kuyruk sokumları ağrıdı tanrılar huzurunda

 

Kurutulmuş gül gövden günlerce

Ayakuçlarında denizin

Acıların en beterine tutuldu

İşgal postallarının ömrü uzundu

Üşüdü gözlerin

 

Karnına şişler sokarak, gövdeni aylarca Güneş’in alnına çattılar. Didik didik ettiler saçlarını. Kıyı bucakta tek canlı kalmasın diye koltuk altlarına kızgın gülleler bıraktılar. Günler boyunca dövdüler. Soluksuz kaldın. Oynak tank paletleri ezdi suratını.

 

Ve tuzlu sulara bırakarak

Yeniden sulara bırakarak

Yeniden bırakarak

Gecenin ıssız bir vakti

Kısa ve deliksiz bir uykudan kaldırarak

Etini kemiğini sorguladılar

Ve geceler boyunca dövdüler kentlerini

 

Sonra ölmeni beklediler ateşkeslerde

Yalvarmanı ya da

Yorgun bir nehrin iniltisini beklediler tetikte

 

Ama beklediklerinin hiçbiri olmadı

 

Deliye döndüler

Çileden çıktılar

Telsizler radyolar

çelik atlılar

dört bir yana götürdü kanlı gövdeni

Bize ve diğer yurtlara gösterdiler

Yüzümüzü ıslıkladılar iş dönüşleri

Bağırdılar yırtınarak

“işte kardeşiniz

işte kardeşiniz bakın

Bakın ve ders çıkartın”

 

Ak bir güvercin kıpırtısı işittik

Parçalanmış ıssızlığı taşıyan dudaklarından

Direnen gözlerindeki ışıkla ısınarak

Gürül gürül ve çırılçıplak

Ve yalnız bizim duyduğumuz

Buruk bir sabahla göz kırpan

Sandino’nun sesini işittik Nikaragua’dan

 

Eğer dedik

Eğer Filistin kardeşimizse

özgür vatansa yani

Tanınmaz olsa da gövdesi

Delik deşik kimliğiyle bırakılsa da

Ölüm mangalarının önünde

kanlı bir sancakla yıkılsa da sesi

Hüzün duyuruları basılsa da

Filistin ölmez

Filistinler ölmez.

Sonra yeniden çılgın bir güruh halinde geldiler homurdanarak. Havadan, denizden ve karadan geldiler. Topla, tüfekle, bombalarla geldiler. Tümen tümen, saf saf dizildiler. Leş kargaları, filler ve azgın kurtlarla geldiler.

 

Kara sivri dişleri gıcırdayarak

Kemikleri un ufak

Etsiz boynuna

Bastılar karaca kapanlarıyla

 

Şaşılacak bir hızla ve yangınla

Boy gösterip geçtiler köylerinden

Yıkılmamış tarh

Yakılmamış ev

Toprak üstünde ağaç bırakmadılar

 

Hırslarından birbirlerini ısırdılar geceleri

Sularını ve şaraplarını içtiler birbirlerinin

 

Ama her defasında yerden bitercesine

Aşkla dikildi karşılarına kızların

Al al ve tek sözsüz korudular döl yatağını

 

Ama o yalnızlık çocukları

O alçaklar

Pis uşakları Amerika’nın

O Nazi artıkları

O kara gömlekli soykırımcılar

Yeniden geldiler

Yeniden çullandılar gövdene

 

“İşin bitireceklerini” sanarak geldiler

Artık bu sondur diyerek geldiler

Ve şaşarak geldiler

 

Dikenli teller

Demir artıkları

Ve şarapnel ve konserve kutuları

Ve ıslıkları

Ve kısır kovboy şarkıları

sardı dört bir yanını

 

Yüzüne tükürdüler

İşediler tarhlarına

Ve gitmediler

 

Ama her defasında oğulların yeniden

İhanetsiz evlerden çıkarak

savundular yüzünü

Bir güz kuşuydu yüreğin

Isıttı her defasında şarkılarıyla yeryüzünü

 

Tırnaklarını söktüler kökünden

Çıkmasın diye

Saçlarını sıfıra vurdular

Bıyıklarını yoldular

Yanıtsız aynalara bakarak

Kazıdılar ak düşmüş sakalını

 

Güldüler korkularının çığlığını bastırarak

Ve alıp götürdüler göğsünün eliflerini

Solgun yakaların yalnızlığını

Bıraktılar yaralı gövdene

Ama her isyan mevsiminde; yeniden uzadı bıyıkların terleyerek. Kök verdi ve inadına gürleşerek yürüdü. Karartılamayacak kadar derindeydi tarihin. Ve yüreğin, alçakların uzanamayacağı kadar yüksekteydi çünkü

 

Ey parçalanmış yurt

Kesik damarı Ortadoğu’nun

Ey antik acı

Ateşlenmiş sözlerin başlangıcı

Kan Kardeşim Filistin

Ey Direnen halklara mahsus umut

Göğsü kanla

Gözü onurla sulanmış delikanlı

Düşünü ve ağrını

Paylaşıyorum çocuklarla

Şimdi her birimiz bir Filistin

Ve özgürlüğü sırtlamış bir Dünya

 

Hangi kalem yazabildi bir kez

Direnen yurtların ölüm tarihini

Ve yalnız kalışını kavgada

Filistin ölebilir mi

Filistin ölmez

Filistinler ölmez

 

 

 

 

(ŞİİR AYAKTADIR -1 MAYIS Yayıncılık / Nisan-1985) 

 
Toplam blog
: 37
: 395
Kayıt tarihi
: 17.06.08
 
 

Üniversite mezunuyum, mimarım. Şiir ve felsefe politika ilgi alanım ve yazıyorum. Resim yapıyorum..