Filistin'de uygulanan proje

 Filistin’in sökülüp atılmak isteniyor. Filistinli kalmaması gerekiyor. Filistin topraklarının tamamen darmadağın edilmesi gerekiyor. Şimdi bunun için bir proje gerekir. Durduk yere bu olmaz. Önce birinin çıkıp roket atması lazım. İsrail’i tahrik etmesi lazım. İsrailli askerleri öldürmesi lazım. Durduk yere yapamaz İsrail onu. Yani bir gerekçe gerekir. Bunun için en fazla desen 40-50 kişilik bir kadro yeter. Bunlara birer trilyon verseler çok rahat bunu yaparlar. Sonucunda da bu adamlar yabancı sigara içerek, yabancı viski içerek olayları mesela 20 km öteden, 30-40 km öteden kendi jeeplerinin içerisinden seyrediyorlar. Ve bu adamlara hiçbir şey olmaz. Bu kişilerden bir kişiye bir şey olmaz. Hiçbir şey olmaz. Bu  çok karanlık bir olay. Bir mühendislik çalışması yapıldı orada. Oyun oynuyorlar. Roket atmayla senin hiçbir şey alamayacağın belli, hiçbir şey yapamayacağın belli. Neye yarar bu? Filistin’in oradan sökülüp atılmasını sağlar. Filistin’in oradan sökülüp atılmasını kim planladıysa, o adamlara o roketi attıranlar da onlar. Tek ekip bunlar, karmaşık bir şey yok. Olan İsrail halkına oluyor, olan Filistin halkına oluyor, garibanlara oluyor, yaşlılara oluyor. Adamlar köşeyi dönüyorlar. Konu bu. 

Yastan bir şey çıkmaz. Yas çok pasif bir hareket. Yas, ağlıyorsun sadece veyahut üzülüyorsun yahut neşesiz oluyorsun. Yas bir çözüm değildir, barıştırmak bir çözümdür. Barış için de her iki tarafla bağlantı kurmak çözümdür. Bir tarafa kızgın olup bağlantı kurmazsan barış olmaz. “Ben İsrail’le muhatap olmam. Hamas’la da muhatap olmam.” Ee ne yapacaksın? “Sadece yas tutarım.” Bu olmaz! Hamas’la da muhatap olacaksın, İsrail’le de muhatap olacaksın, peygamber evlatlarını barıştıracaksın. O kadar suni ki bu olay, inanılmaz bir olay var.  Filistin halkı niye yok edilsin? Niye bu projenin içersine giriyorsunuz? Niye bu projeyi uyguluyorsunuz? Çünkü Filistin halkının yok edilmesi için bu model altın model adamlar için, en mükemmel model. Şu an barış, kardeşlik olsa iç içe bayram yapacaklar. Akıl almaz bir vahşet var. Her yer diken üstünde. Her yer harap olma eğiliminde. Peygamberimiz (sav) yüzde yüz mağlup olacağını bilerek hiçbir zaman için savaşa girmedi, hep barışa, musalahaya girdi. “Kanımızın sonuna kadar savaşacağız” diyorlar. Sen savaşmıyorsun, sana bir şey olmuyor! Çoluk çocuğa oluyor, genç kızlara oluyor. Hep ceset haline geliyor  çocuklar. Sonunda da Filistin diye bir şey bırakmayacaklar, görünüş onu gösteriyor.