Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '16

 
Kategori
Şiir
 

Film

Film
 

bir yankı duyulurdu hiç'likten bütün yalnızlıklarınızın ilenci korusun çoğulluklarınızı cinnet koyun erdemin adını maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın hepiniz mezarısınız kendinizin... Nilgün Marmara


ben bu filmi daha önce gördüm kalbim

anlatma bana

sevinci göğsünde kırılmış unufak camdın sen

ve can kırıklarımla çırpınan ben/de

boyunu aşardı o duvar

 

yine de âsiydin

sarılıp turkuvaz maviye

masumiyetle sarmaş dolaş rüzgârda

öderdin gökyüzü genişliğinde kara bedeli

zaman boşluktaki belâlın

ve esâret kamburun sırttaki

 

günahlar artı sevaplar ne eder

dizi dizi istekli teraziler

tas tas acıyla sulanıp büyüyen kederde

susardı neşeli şarkılar

ne çok şey vardı o filmde, ne çok...

ama hayat dolmazdı hiçbirinle

 

sonra, pişmanlık perdesinde

saflığını yitirip

bu kirli dünyayla kirlenmekten

korkusu dağlarca o kız çocuğu

karanlık dağ eteklerinde yalnız

kalbi küt küt atan ürkek bir kuştu

 

sevmemişti geceyi

yine de gecenin saçlarına tutundu

ona, bir tek şevkat elini o sunmuştu

o zamandan bu zamana

hiç gün değmedi ayaklarına

 

tende güz başlamıştı, mevsimde güz

söylenir, değişmedi hâlâ aynı söz

m e l â n k o l i hak, sevmek yasak

 

/yenilgiden kurtulamadı kadın

çıkamadı kozasından

kaçıp gitti zaman treni

şimdi kanatsız kuş gibi bekler ölümü/

 

ben bu filmi daha önce de gördüm

sus kalbim sus, anlatma bana...

 

Hâdiye Kaptan

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.

 
Toplam blog
: 467
: 145
Kayıt tarihi
: 16.05.11
 
 

Güzel Sanatlara tutkulu, Türk sanat müziği hayranı,  deniz ve İstanbul âşığı şiiryazar bir fâni....