Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '08

 
Kategori
Sinema
 

Filmlerin öyküleri-Öykülerin filmleri

Filmlerin öyküleri-Öykülerin filmleri
 

İşte 1 milyar dolara yakın hasılat yapan ve İMDB'ye göre en iyi 4. film olan başyapıt.


The Dark Knight(Kara Şövalye)
(2008 yapımı)
Yönetmen: Christopher Nolan

Batman'in öyküsü:

Öncelikle size Kara Şövalye'nin yani namı diğer Yarasa-Adam'ın geçmişinden bahsedeceğim. Yarasa-Adam 1939 yılında Detective Comics dergisinin 27. sayısında çizilen bir süperkahramandır. Ve bu yıl Empire dergisinin yaptığı oylamaya göre iki numaralı süper kahramandır. (Tabi bu sadece Empire dergisine göre. Çünkü binlere kişi Batman'in birinci Superman'in ikinci olduğunu savunuyordu.) Batman birkaç dönemde incelenebilinen bir karakterdir. İlk dönem, yaratıcısı olan Bob Kane'in çizgileri ve yarattığı kişilik çevresinde oluştu. Bu karakter ikinci dünya savaşında büyük roller oynadı ve tam bir süperkahramandı. Ama ne eksikti? Eksiklik şuydu ki Batman yeterince karanlık ve gizemli değildi. Ve bu durum 70'lere kadar sürdü bu sorunu giderecek olanlar ise yazar Dennis O'Neil ve çizer Neal Adams olacaktı. Bu yeni karakter az da olsa eski absürt imajından kurtulabildi ve 80'lerin ortalarına kadar çok sattı. Ama modern Batman bu değildi son bir rötuşa ihtiyacı vardı. Ve bunu yapan Frank Miller olacaktı. Frank Miller Batman'i Kara Şövalye adıyla tanıtan yazar oldu. Batman'e oldukça karanlık bir rol biçti ve Batman bunu çok iyi biçimdi oynadı. Sonuçta yeni Batman çok beğenildi ve böyle devam edildi.

Tabi 1970-80 yılları arasında iki büyük düşman da Batman'in yörüngesine girdi. Bunlar Joker ve Ra's Al Ghul oldu. Tabi olarak bundan sonra Batman'in bir pazar haline dönüşmesi kaçınılmazdı. Ve öyle de oldu. Filmler, dizi filmler çekildi. Bunların çoğu da oldukça kalitesizdi. Tim Burton belki karaktere birkaç şey getirdi ama o bile bu durumu engelleyemedi. Batman'in yozlaşması 2005'e kadar sürdü. O günlerde Christopher Nolan adında bir dahi Batman'i hem karanlık hem de gerçekçi yönleriyle anlatarak, mucizeyi gerçekleştirdi. Batman artık etten kemikten bir insandı. Kimine göre ucube kimine göre ise kahraman olarak anıldı. Ve bu dahi şu anda üçüncü filmin hazırlıklarını yapmaktadır.

Kara Şövalye:

Film ilk filmin bittiği yerde başlıyor. Ve ilk filmin sonundan da anlaşılabildiği gibi Joker ile kapışıyor. Joker, Ra's Al Ghul kadar basit bir düşman değil. O aynı zamanda bir lider ve örgütleyici. Elinde hiçbir şey yokken büyük bir örgüt kuruyor. Ve Gotham şehrini Kaos'a sürüklüyor. O, aslında Harvey Dent'e söylediği gibi "Arabaları kovalayan basit bir köpek" değil. O, Kaos'un kendisi. Bu yüzden Yarasa-Adam bu filmde çok acılar çekiyor. En sevdiği insanlardan birini kaybediyor. Kısacası bir haydutu yakalamak için bütün ormanı yakmak zorunda kalıyor. Sonunda Joker'i yakaladığında Batman'in elinde ölü ve suçlu halde bulununan kahraman bir politikacı. Yıkık bir şehir. Yitirilmiş dostlar ve sevgililer kalıyor. (Bu yüzden üçüncü filmde daha karanlık bir Batman'e hazır olun.) Yinede şehir için bir umut ışığı cılız da olsa hep varlığını sürdürüyor. Ve son sahnede görüldüğü gibi Joker bile şehri yeterince yozlaştıramıyor. Sonuçta bu umut ışığının simgesi yine Harvey Dent oluyor ve şu sözlerle de bize büyüklüğünü anlatıyor: "Gecenin en karanlık saatleri şafaktan hemen öncedir."

İkinci bir kısımdan bakacak olursak ilk filmin Çavuş Gordon'u artık Emniyet Müdürü oluyor ve idealist karakterinden asla ödün vermiyor. Joker yakalansa bile ölmüyor. (Ama artık bir Heath Ladger yok ne yazık ki) Bruce Wayne ise gitgide daha karamsar ve realist bir hale geliyor ve eğer buna olgunlaşmak denebilirse evet olgunlaşıyor.

Film bittiğinde iyiki bu filmi almışım ya da gitmişim diyebileceğiniz bir film olduğunu da söyleyeyim. İki buçuk saatin hiçbir kısmı ziyan olmuyor. Ve heyacanla üçüncü filimi beklemeye başlıyorsunuz. Son olarak bir sorum var:
"Neden bu kadar ciddisiniz?"

 
Toplam blog
: 3
: 573
Kayıt tarihi
: 09.12.08
 
 

1992 Ankara doğumluyum ama kendimi "laz" diye tanıtmak hoşuma gidiyor. Sakın deli sanmayın baba tara..