Finans kapital 5: Küresel ekonomi üç kağıtları ve Yunanistan gerçeği

Bu yazıda da elimden geldiği kadar, bilinçli kafa karıştırıcı yapılar olan; küresel ekonomi ve mevcut parasal sistemin temel taşlarından; rezerv bankacılığı, bileşik faiz ve enflasyonu ele almaya çalışacağım.

Değirmenin suyunun kaynağı olan rezerv bankacılığı kapitalist modernitenin yaşam kaynağıdır. En önemli üç kağıdı; yoktan para basımıdır.

Özüne girersek; parasal sistem dediğimiz lanetin temel taşlarından; dolaşımdaki tüm paraların borçtan yaratılmasıdır. Hatta borç dolaşımdaki toplam paradan daha fazladır. Bir başka deyişle, dolaşımdaki tüm paranın borçlara ödenmesi bile borcu karşılamaz. Özelde devletler genelde halk, yavrusu rehin alınmış köle anne misali yaşamını devam ettiriyor. Bu durumun doğurduğu sonuç hiç ödenemeyecek bir borcu ödemek için deli gibi çalışmak, çalıştırmaktır. İflaslar, ipotekler ve hacizlerdir. Buradaki bit yeniği ise faiz ile ödenmesi gereken extra paradır.

Tabii sistemin sömürüyü daha sürekli kılınması için kredi oyunlarıyla halkı maaşlı köleye dönüştürüyor. Amerika’da 20 yaşın üstünde olup kredi borcu olmayan insan neredeyse yok. Ve son yüzyılın egemenleri banka-şirket diktatörlüğü dediğimiz bu sistem dananın kopan kuyruğunu bile halka çok gören gözü dönmüş, aç ve dolaylı katillerdir. Halktan emdiği az gelen, artık devletlerin kanlarını da son damlasına kadar emmeye başlayan uluslararası dev şirketler ve bunların abisi konumundaki IMF, Dünya bankası, FED ve citi gibi bankalardır. İlkokuldaki kardeşlerimizin bile isimlerini ezberlediği bu bankalar, ekonomik sorunları olan veya yaratılan(yaratılandan kastım gösterimdeki son film olan Yunanistan’ın hiç konuşulmayan ve çökmesine yol açan hayali anlaşma ve ihaleler dayatan Amerikan Goldman Sacks şirketi ve diğer kan emicilerin istilasına uğraması örneğindeki gibi) ülkelere kredi anlaşmaları sağlayarak, ödenmesi imkansız faizli borçlara kurban edip bu ülkelerde keyfi uygulamaları hayata geçirtebiliyorlar. Devam olarak devreye çok uluslu şirketler girer. Çünkü tasarruf önlemleri dayatılan ülkeler artık düşük ücretle çalışan işçi cennetine dönüşür. Hem ülkelerin doğal kaynaklarını yine o ülkelerin motor gücüyle güçlerine güç katarlar.

Güncel olması açısından Yunanistan örneğiyle devam edersek; Yunanistan aslında çoğu ülkenin kullandığı, borçlarını maskelemek için karmaşık ve uydurma projeleri alıp hileli ve hayali anlaşmalar yaparak günü kurtarma derdine girmişti. Ancak bu sefer fena sıkıştı. Değirmenin suyu taşmaya başladı ve Kendisiyle beraber neredeyse bütün Avrupa’yı batıracak duruma geldi. En son borcundan 100 milyar silmeye karar verildi ancak bir kere battı mı çıkışı zor gibi görünüyor. Wall Street ayaklanması ve artçıları olan Avrupa işgalcileri Yunanistan’ın durumu kapitalist sistemin diğer ayağınıda çukura batırmaya başladı. Kapitalist moderniteye demokratik modernite alternatifini dayatmak arzusuyla görüşmek üzere bir sonraki yazıda anlamakta güçlük çektiğimiz. Borsa, para alım satımı ve bankalardan paraların nasıl işlediğine değinip yazı dizisini bitireceğim.